Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
Konu | : | Google temsilcileri tarafından yapılan sunumlar ile Google algoritma değişiklikleri ve sonuçlarına ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 08 .05.2025 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum. Tüm değerli milletvekillerini, Google heyetini ve gazeteci meslektaşlarımı selamlıyorum.
Çok şey söylendi, tekrardan kaçınarak birkaç şeyi ifade edeceğim. Öncelikle, ortada konuştuğumuz, tartıştığımız, işte adına sizin "güncelleme" dediğiniz, "algoritma" denen, ambargo etkisi yaratan ve sık sık da yapıldığı anlaşılan -yani bir kere olmuyor anlaşıldığı kadarıyla, birkaç ayda bir olan- sürecin sonunda Türkiye'de şunu yapıyoruz biz: Neden burada bunu önemsiyoruz? Neden bu kuruluşlar önemsemiyor, biz önemsiyoruz? Bağımsız habercilik zayıflıyor yani bizim derdimiz gazeteci olarak ya da milletvekili olarak, bağımsız habercilik zayıflıyor. Haberciliğin zayıflaması demokratik denetim mekanizmasını ortadan kaldırıyor. Yani sizlerin birçok iddianızın içinde demokrasi, denetim var ama bu sizden kaynaklanan sorun sonrasında bu ülkede ve dünyanın birçok yerinde hem bağımsız habercilik hem de onun doğal sonucu olan demokratik denetim mekanizmaları zayıflıyor. İşte, bahsetti değerli arkadaşlarım.
Şimdi, biz duyuyoruz, okuyoruz, muhtemelen bizimle paylaşılacak ifadede de olacak, diyor ki Google tarafı: "Biz çöp içerikleri azaltmak, derinlikli içerikleri öne çıkarmak için güncelleme yapıyoruz." iddianız bu ama baktığınızda bağımsız, özgün, araştırmacı haberler üreten -işte, isimlerini saydılar- gazetelerin, internet sitelerinin siz bu güncellemeyi yapar yapmaz neredeyse trafiği sıfıra iniyor; sonra yavaş yavaş -tamamen asla düzelmiyor ama- çok büyük bir kayıp yaşıyor. Mesela, bir sorum: Madem temel şeyiniz, çöp içerikleri azaltmak ve derinlikli içerikleri öne çıkarmak o zaman neden bu kuruluşlar etkileniyor? Çünkü baktığımızda sayılan kuruluşlara, işte isimlere -hani hepsi tek tek vermek istemiyorum ama- hepsi de aslına bakarsanız en derinlikli haberleri yapmaya çalışıyor, habere kaynak ayırıyor, yoruma kaynak ayırıyor, analize kaynak ayırıyor yani tam da aslında çöp bulundurmuyor, derinlikli içerik yayınlıyor ama sonuca baktığınızda zarar eden onlar oluyor.
Zararı nasıl ettiğini anlatmaya çalışacağım yani onların varoluşlarıyla nasıl oynuyorsunuz? Birincisi "İsim verebilirsiniz." dedikleri için isim vereceğim: T24'ten buraya gelmeden önce bilgi istedim, sağ olsunlar, gönderdiler. Ekim 2024 güncellemeniz ve Ocak 2025 güncellemeniz sonrasında kullanıcı sayıları öncelikle sıfıra yakın düşüyor, sonrasında da yüzde 33'lük ve yüzde 35'lik kullanıcı sayısı düşüşü, sayfa gösteriminde yüzde 42 ve yüzde 47'lik düşüşler... Yani hem kullanıcı hem sayfa gösteriminin... Yani bu düşüş nedeniyle birincil olarak Google'dan, sizden giden reklamda, reklam gelirlerinde önce yüzde 40'lık bir keskin düşüş, arkasından grafikleri yüksek olduğu için yani izlenilirlikleri olduğu için "'premium' reklam veren" denilen reklam verenlerden de bir anda kullanıcı trafik düştüğü için yüzde 20, yüzde 25'lik bir düşüş daha reklamlarında ve son olarak bu trafik düştüğü için... Bir de bizde Basın İlan Kurumu var, Basın İlan Kurumu da kamu ilanlarını verirken sitelere, yine trafiğe bakıyor ve 250 bin sınırı koyuyor, 100 binin altına düştüğünde Basın İlan Kurumundan gelen kamu ilanları da gidiyor. İşte bu nedenle, zaten sınırlı kaynakları var; zaten çalıştırdığı analisti, yazarı, muhabiri, editörü vesairesini gerçekten ucu ucuna getirebilen insanlar büyük bir... Yani çöküyor resmen, işte o yüzden Gazete Duvar batıyor, o yüzden diğerleri "Bize ambargo uyguluyorsunuz." diyor ve çok haklı bir şekilde -Okan Bey söyledi- hepsinin bize söyledikleri -işte, Birgün'le de konuştum ben gelmeden önce- "Ya, bir muhatap bulamıyoruz." diyorlar. Hani, siz bize işte bir e-mail adresi verdiniz, böyle değildir, böyle ciddi bir sıkıntı varken Türkiye'de, ben size diyorsam ki demokratik denetim mekanizmasını yok ediyorsunuz, bağımsız gazeteciliği yok ediyorsunuz, siz bir e-mail adresiyle bundan kurtulamazsınız. Çok affedersiniz ama yani bir daha değerlendirmek gerekir, birçok şey söylendi.
Sorular bağlamında şunları da sorup bitireyim, Sayın Hüseyin Bey'in sabrını çok zorladım.
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Biz çok sabırlıyız zaten efendim.
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Şimdi "2 kere yaşandı." diyorlar ve "Şu anda sinyaller alıyoruz." diyorlar konuştuğum şeyler. Yeniden yaşanma sinyalleri alıyoruz yani yeni bir güncelleme, algoritma, her neyse bu. Bir daha yaşanmayacağını taahhüt ediyor musunuz, edebiliyor musunuz? Bağımsız medya kurumları büyük maddi kayıplar yaşadı. Sebep olduğunuz maddi kayıpların sorumluluğunu üstlenmek adına bir çözüm öneriniz, çalışmanız oldu mu, olacak mı, bizimle paylaşmak ister misiniz? Onlarla temasa geçmediniz ama belki kendi içinizde düşünüyorsanız... Yine söylendi, uygulamalarınızdan şikâyet eden bu medya kuruluşlarıyla doğrudan, sürekli kurumsallaştırmış bir iletişim mekanizması kurma düşünceniz var mı? Tabii, şöyle: Siz -işte hep söylendi, ben de söyleyeceğim- doğal olarak bir özel sektör şirketsiniz, kâra bakacaksınız, burada biz size kendi kendinizi... Söyleyebiliriz, telkinler, tavsiyeler ama asıl olarak tabii ki biz çuvaldızı kendimize batıracağız. Nasıl Amerika Google'a tekelleştiği için yaptırım uyguluyorsa, nasıl Avrupa Birliği aynı şekilde arayışlar içindeyse biz Türkiye olarak, siyaset kurumu olarak, masanın bu taraf olarak -ki ben Komisyon üyesi değilim ama arkadaşlarım, Tuncay Bey söyledi- kanun teklifi vesaire noktasında kendi demokrasimizi korumak istiyorsak, kendi bağımsız haberciliğimizi korumak istiyorsak bizim bu söylediklerimizi kanunlaştırarak değerli konuklarımıza anlatmamız lazım. Neyse meramımız, bunun adı -işte, Daron Bey'den bahsedildi- dijital vergiyse dijital vergi... Biz evimize internetten "a" şirketinden bir pabuç sipariş verirken şirket vergi ödüyor ama siz vergi ödemiyorsunuz yani o yüzden bizim de kamu olarak üzerimize düşeni... Tabii ki bağıralım, çağıralım, şey yapalım ama bu tarafın bir kâr maksimizasyon arayışında, amacında olması doğal. Bizim de bunu dengeleme sorumluluğumuz olduğunu bilerek bir an önce Amerikası, Avrupası, işte sayılan diğer ülkelerin -ben o kadar detayını bilmiyorum- yaptıkları gibi bizim sadece Google değil ama bu şekilde olan, artık tekel sıfatını bile aşan noktaya gelmiş olan bu platformlara yaptırım uygulamamız, vatandaşlarımızı, demokrasimizi ve bağımsız haberciliği korumamız gerekiyor. Belki bu kuruluşlarla -Okan Bey'in de ifade ettiği gibi- temasa geçerek ve onları samimi bir şekilde dinleyip dediğim gibi, sorumluluğunuzu yerine getirecek adımlar atarak başlayabilirsiniz.
Çok teşekkür ediyorum.