Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
Konu | : | Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeliği adayları seçimi |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 06 .05.2025 |
HALUK İPEK (Amasya) - Evet, çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben de çok sevgili Sırrı Süreyya Önder kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bir gün Hulki Bey'le beraberken Sırrı Bey geldi, beraber uzunca sohbet etmiştik, pankreastan geçirdiği ameliyatı anlatmıştı uzun uzun. Dolayısıyla çeşitli zamanlarda rahatsızlıkları olmasına rağmen, belki de rahatsızlıkları devam etmesine rağmen, barış sürecine çok önemli bir katkı vermiş, Türk siyasetine çok önemli bir renk katmıştır, kendisini unutmayacağız.
Bu arada, Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. İnşallah, gerçek istismar edilmeden, tam açıklığıyla, kısa sürede ortaya çıkar diye temenni ediyorum, sözlerimi bu şekilde başlamak istiyorum.
Tabii, ben AK PARTİ'nin kurucularındanım, Grup Başkan Vekilliği yaptım, çoğu zaman da Anayasa değişikliklerini hazırladım. 2004'te yürürlüğe giren Anayasa değişikliği benim Başkanlığımda hazırlanmıştı. Orada uluslararası anlaşmaların, kanunların üzerinde olan 90'ıncı madde değişikliği, askerî harcamaların Sayıştay denetimine açılması, yine kadın erkek eşitliğiyle ilgili devlete yükümlülük yükleyen maddeler benim tarafımdan yazıldı. Yine, 2010'daki Anayasa değişikliğinde 12 Eylülü yapanların yargılanması bizzat tarafımdan yazılmıştır. Bunu niye söylüyorum? Bizim Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğumuz olduğu tüm sürelerde, biz hiçbir zaman bir iktidar sarhoşu gibi davranıp Anayasa'da iktidar lehine yargıyı etki altına alacak hiçbir düzenlemeye tevessül etmedik. Yine, 2010'daki yapılan Anayasa değişikliğinde Hâkimler ve Savcılar Kuruluna seçilecek üyeleri mukayeseli hukuku göz önüne alarak, diğer ülkelerde bunlar nasıl belirleniyor diye baktığımızda... Ki bilirsiniz, daha önceden yedi üye vardı, birisi Adalet Bakanı, birisi Müsteşar, 5 de yargının içinden gelen üyeler vardı. Ne zaman ki eğer iktidarda DSP, SHP veya başka bir sol parti varsa hiç sesini çıkarmamıştır Adalet Bakanının veya Müsteşarın o kurula başkanlık etmesine, sol hiç ses çıkarmamıştır. Ne zaman ki sağ iktidarın eline Adalet Bakanlığı geçtiğinde Bakan ve Müsteşar nedeniyle yargı siyasallaşıyor diye sürekli konuşulmuştur. Biz AK PARTİ olarak -çok net söylüyorum- yargının daha tarafsız ve bağımsız olması için Anayasa değişikliklerinde bir arayışa girdik sürekli, bunun için mukayeseli hukuku inceledik. Bu mukayeseli hukukta baktık ki yargıçlar kendi içinden kendi seçimlerini yapıyorlar, üçte 1'ini kendileri seçiyorlar, üçte 1'ini yürütme seçiyor, üçte 1'ini de Parlamento seçiyor, bunu gerçekleştirdik. Bununla ilgili sıkıntılar ortaya çıktı, yargı içinde bir kısım kamplaşmalar filan oldu; neticede, 2017'de bu değişiklikler geldi. Şunu söylemek istiyorum: Anayasa Komisyonu gerçekten demokrasi tarihimiz boyunca çok büyük işlere imza atmıştır. Mesela, parti kapatmalarının nitelikli -ki mesela o zaman DSP Hükûmeti yapmıştır bunu- çoğunluğa bağlandıktan sonra parti kapatmalar 7 kişiye bağlanmıştı. Eğer o 7 kişi olmasaydı AK PARTİ'ye karşı açılan davada 6 üye "Kapansın." demişti. O 7 kişiye çıkarıldığı için Anayasa Komisyonunun demokratik olarak attığı adımlar çok önemli işe yaradı, biz bu geleneği devam ettirdik AK PARTİ olarak bütün Anayasa süreçlerinde. Hiçbir zaman Anayasa'yı tek başımıza, halk oyuna gitmeden bile değiştirecek çoğunluğumuz varken bile yargının siyasallaşması veya Hâkimler ve Savcılar Kurulunun AK PARTİ'nin etkisinde, siyasal iktidarın etkisi altında olmasını sağlayacak düzenlemelere tevessül etmedik arkadaşlar, bunu söyleyeyim.
Burada, geldiğimiz bu aşamada Cumhuriyet Halk Partisi, yine diğer partilerin temsilcilerinin söylediklerini dinleyince daha önceki uygulamayı biz ortadan kaldıralım yani bugüne kadar, şu ana kadar Anayasa Komisyonu Karma Komisyon olarak Adalet Komisyonuyla birlikte kurula defalarca üye seçti. Bunlar bir sürü kararlar aldılar, imzalar attılar, hâkimlerin özlük haklarıyla ilgili işlemler yaptılar, imza attılar, hâlâ çalışanlar var, o şekilde seçilip şu an Kurulda çalışanlar var. Eğer burada uygulamayı değiştirirsek -daha önceden böyle bir yetkimiz yok, onu söyleyeyim- yeni bir hukuki tartışma açarız, bundan önceki seçilenlerle ilgili, onların seçilme şekliyle ilgili bir tartışma açarız. Buna hiç gerek yok arkadaşlar. Bana göre bu görüşler çok değerli. Bu görüşleri dikkate alıp bir anayasa değişikliği hazırlayalım hep beraber; bu önerileri dikkate alarak bir iç tüzük değişikliği yapalım ama eğer Karma Komisyon mevcut Anayasa'ya göre, 2017'deki değişikliğe göre burada Kurula üyeler seçmişse onların seçimini yeniden tartışmaya açacak bir duruma giremeyiz. Dolayısıyla 2017 Anayasa değişikliği uygulanırken ne şekilde seçim yapıldıysa, bugün o seçilenler görevde ne şekilde çalışıyorlarsa bizim bugün seçimimizi o şekilde yapmamız gerekir diyorum.
Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum