| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 29 .04.2025 |
DURMUŞ ALİ KESKİNKILIÇ (Karabük) - Sayın Başkanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürümüz ve Yönetim Kurulu üyelerimiz, çalışanlarımız; Eti Maden İşletmeleri bize cumhuriyetin ilk yıllarından emanet olan ciddi bir işletmedir. Şimdi, baktığımızda, özellikle Eti Maden -yani kömür haricinde aslında bütün maden sektörlerinde faaliyet gösterebilir Eti Maden, TKİ ve TTK'nin dışında- borla ilgili yoğunlaşmış çünkü -bor rezervleri Allah'ın bir vergisi- dünyadaki bor rezervlerinin büyük bir kısmını Türkiye elinde tutuyor. Şimdi, baktığımızda, pazar payımız yüzde 61 ama satışlarımızın yüzde 97'si ihracat yani ben buna bakıyorum, biz bunu iç tüketimde mi, dışarıda mı kullanıyoruz? Evet ve dünyada baktığımızda, dünya pazarının da kurulu kapasitesinin yüzde 50'sini elimizde tutuyoruz ve yüzde 97'sini de ihraç ediyoruz.
Yine, burada beni en çok ilgilendiren şey şu: Biz bor ürünlerini ham olarak, cevher olarak mı satıyoruz, yoksa uç ürüne doğru götürüp mü satıyoruz? Oraya baktığımızda konsantre bor satışlarımız yüzde 5 ve rafine bor satışlarımız yüzde 95 ve diğer uç ürünlere doğru gidişlere baktığımızda, yatırımlarda görüyoruz; ferrobor tesisleri, bor nitrür tesisleri, lityum karbon tesisleri gibi daha uç ürünlere doğru da yatırımlarımızın devam ettiğini görüyoruz. Bu benim açımdan son derece kıymetli bir şey. Yine, aynı şekilde, işte gündeme geldi, bor sıvı atıklarından lityum üretimi, lityum piller, magnet konusu. Dünyada şu anda en önemli iki tane problem var arkadaşlar: Bir tanesi elektriğin depolanması, batarya konusu. Bu ciddi bir problem yani sizin özellikle elektrikli araçları kullandığınız devirde bu bataryaların kapasitesi, bataryaların ömrü konusu son derece önemli bir şey, buradaki teknolojik gelişmeler de son derece önemli. Bir diğer konu da yine elektrikli araçlarda kullanabileceğimiz veya elektriğin bu kadar kullanıldığı bir ortamda magnetler, mıknatıslar konusu, ki mıknatısların üretimi, mıknatısların gücü konusu son derece dünya teknolojisini ilgilendiren konulardan bir tanesi. Şimdi, baktığımızda, burada, özellikle bu konularda yatırım yapılmasını, bu konularda uç ürünlere doğru gidilmesini ben son derece önemsiyorum ve buradaki yatırımlara da bakıyorum, çoğunu mayıs ayında veya bu yıl içinde bitecek gibi görüyorum. İnşallah, Sayın Genel Müdürümüz davet ederse ülkemizin gururu olacak, Türkiye'de, dünyada da bizi bu konuda söz sahibi yapacak bu tesislerin hepsine beraber gideriz.
Şimdi, arkadaşlar -boru düşünün- çıkardığınız bor madenini borasit hâline getirirseniz 7 kat katma değer üretir; bor karbür hâline getirirseniz 300 kat katma değer üretir; boru zırh hâline, bor çeliği hâline getirirseniz 2 bin kat katma değer üretir; bunu roket teknolojisinde roket tozu hâline getirirsiniz de 35 bin kat bir katma değer üretir. Değer zincirine baktığınız zaman bu değer zinciri bu şekilde devam eder. Şimdi, orada geçen rakamlar oldu. Evet, işte, bu değer zincirinde... Şimdi ama Etinin yapması gereken şu... Belli bir noktaya kadar, özellikle bor, ferrobor, bor nitrür gibi, lityum karbonat gibi üretimler yapılacak, ondan sonraki uç ürünler daha başka bir teknoloji gerektirir, daha başka bir yatırım gerektir. Şimdi, roket teknolojisine girdiğiniz vakit oradaki işlemler çok daha farklıdır veya bor çeliği üretme konusundaki işlemler, zırhlar üretme konusundaki işlemler daha farklıdır. Bunun Etinin kapsama alanından da ben çıktığı kanaatindeyim.
Şimdi, burada, birkaç tane konuyu özellikle açıklamak istiyorum. Bor gübresi kullanılması konusu Türkiye'de çok yanlış anlaşılan konulardan bir tanesi. Gübrede iki tane gübre besleyici vardır: Bir tanesi "mikrobesleyiciler" dediğimiz, bir de "makrobesleyiciler" dediğimiz. Şimdi, mikrobesleyici ne? Mikrobesleyiciye baktığımız vakit demir, çinko veya magnezyum gibi, nikel gibi veya bor tuzları gibi besleyicilere biz mikrobesleyici diyoruz. Bakın, ikincisi de makrobesleyicilerdir. Makrobesleyici dediğimiz de azottur, potasyumdur, fosfordur, kalsiyumdur, magnezyumdur. Şimdi, Türkiye'nin gübrede dışa bağımlı olmasının sebebi mikrobesleyicilerden kaynaklanmaz, makrobesleyicilerden kaynaklanır yani bor bu makrobesleyicilerin yerini tutamaz -ya, bunu bilmek lazım- yani bor bir mikrobesleyicidir, diğer mikrobesleyicilerle veya makrobesleyicilerle karıştığı vakit gübre ve toprak verimini artıran bir unsurudur. Konvansiyonel olarak şöyle bir yanlış anlaşılmaya gidiyoruz: Sanki tüm Türkiye'de boru kullandığımız vakit tüm gübre ihtiyacımızı sağlarız gibi bir anlayış var, bor da sadece diğer mikrobesleyicilerden bir tanesidir. Onun da bilinmesinde yarar var.
İkinci bir konu burada gündeme geldi. Ben üretimden gelen bir insanım. Şimdi, bu tip üretimlerde, bizim yaptığımız bu madencilik üretiminde veya bu tesislerde, ferrobor tesislerinde veya lityum karbonat tesislerinde siz buharla üretim yapıyorsunuz; buharla üretim için kararlı enerji kaynaklarına ihtiyacınız vardır, sabit kararlı enerji kaynaklarına ihtiyacınız vardır arkadaşlar. Ben de bu üretimi yaptığım için biliyorum. Burada rüzgâr ve güneş enerjisini kullanmanız mümkün değildir, bunlar kararlı enerji kaynakları değildir, buralarda buharın ısı düşüşleri meydana gelirse sizin üretiminizde çok ciddi zararlara yol açar veya başka üretimlerde... Ha, nerede kullanılır? Binaların aydınlatmasında, çevre aydınlatmasında vesairede yani kararlı enerji kaynağı gerekmeyen yerlerde yeşil enerji kaynaklarını kullanabilirsiniz ve burada da Sayıştayımızdan ben şunu rica ediyorum: Oraya baksınlar; buhar üretiminde rüzgâr enerjisi veya güneş enerjisi bizatihi kullanılmaz, bu şebekeden aldığınız elektrikle kullanırız ama bir şey daha var: Benim için burada Eti Bor için en önemli konu şu: Dünya çapında işlem yapan, bu kadar kararsız bir ticari ortamda, riskler taşınan bir ortamda Eti Bor gibi bir yapının rekabet edebilmesi için, dünyanın her tarafında hızlı hareket edebilmesi için Eti Borun bu KİT yapılanmasıyla yönetilebileceği kanaatinde değilim.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sadede geldin yani, sadede geldin.
DURMUŞ ALİ KESKİNKILIÇ (Karabük) - Bu Eti Bor gibi bir şirketin, Eti Maden gibi bir şirketin bir şirket şeklinde yönetilmesi gerekir, bir kamu şirketi şeklinde yönetilmesi gerekir, yönetim kuruluyla hızlı kararlar alabilmesi gerekir. Dünya üzerinde yirmi dört saat işlem yapan, yüzlerce, binlerce limanı kullanan, on binlerce müşterisi olan bir şirketin KİT kararlarıyla ve -KİT'ten gelen- hazinenin verdiği yatırım izinleriyle, bunlarla uğraşması ve sadece bununla olması mümkün değil. Ben bu konuda buranın yöneticileri açısından da çalışanları açısından da ücret politikaları açısından da...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz mi böyle düşünüyorsunuz, Mehmet Şimşek mi böyle düşünüyor?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen hatibi dinleyelim Sayın Yavuzyılmaz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Kurumu hazırlamaya çalışıyorlar, yönetim kurulunun yapısını değiştirmeyi planlıyorlar onun için.
DURMUŞ ALİ KESKİNKILIÇ (Karabük) - Sayın Genel Müdürüm, dünyada bu ölçekte bir şirket çok profesyonelce yönetilmeli ve bunların ücret politikaları da değişik olmalı. Bunların da özel bir kanunla kamu şirketi hâline getirilmesi taraftarıyım.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Özel sektörde dört yıl tecrübesi olan herkes gelip yönetim kurulu başkanı bile olabilecek.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, dinleyelim lütfen.
DURMUŞ ALİ KESKİNKILIÇ (Karabük) - Ben çok teşekkür ediyorum, sağ olun, var olun efendim.