Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 22 .04.2025 |
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Sayın Başkan, Sayıştayın kıymetli denetçileri, Sayın Genel Müdür ve çok kıymetli hazırun; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Geçmişi doksan yıl öncesine, Etibanka dayanan TEDAŞ bu doksan yıllık süre içerisinde kamu elektrik işletmeciliği anlamında asli görevlerini yerine getirdi. 2004 yılında özelleştirme kapsamına alınan TEDAŞ 21 elektrik dağıtım şirketinin 2009-2013 yıllarında özelleştirilmesiyle bu süreci de tamamlamış oldu. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı yirmi üç yıllık süre zarfında cumhuriyetin birikimi yerli ve millî ne kadar kamu kuruluşu varsa elden çıkardı; şirketleri, fabrikaları, limanları, otelleri, enerji tesislerini maalesef bir bir özelleştirdi ve yandaşlara peşkeş çekti diyoruz. TEDAŞ da bu satışlardan payını aldı ve Türkiye genelindeki 21 dağıtım şirketi Cengiz, Kolin, Çalık gibi iktidara yakın şirketlere satıldı. 2004 yılında başlatılan özelleştirme süreciyle TEDAŞ 3'e bölündü -EÜAŞ, EİAŞ ve EDAŞ- üretim ve dağıtım özel sektöre devredildi, iletim ise kamuya bırakıldı çünkü rant yoktu. Bu süreçte yaklaşık 70 milyar dolar gelir elde edildi. Bugün, bu altyapıları yeniden kurmaya kalksanız o para yetmez. Ülkemizde elektrik üretiminin yüzde 85'i özel şirketler tarafından gerçekleştiriliyor, dağıtımın tamamı özel sektörde. AKP'nin yarattığı sistemde bu şirketler birer kartel hâline geldi. Devlet elektriği özel sektörden pahalıya alıp onlara ucuz satıyor, aradaki fark hazineden yani halktan karşılanıyor, buna da devlet desteği deniliyor. Aslında bu, halktan alınanın bir kısmının halka geri verilmesi değil, özel sektöre kaynak aktarılmasıdır. Özel teşviklerle yandaş şirketler çok büyük tutarlarda destekleniyor.
Son dönemde iktidar talimatlarıyla faturalarla ilgili vatandaşlara hileli ve yanıltıcı mesajlar gönderiliyor. "Devlet desteği indirimi" adı altında mesaj atılıyor, oysaki böyle bir destek yok; önce bindirim yapılıyor, sonra da indirim varmış gibi gösteriliyor tıpkı bazı mağazalarda önce ürünün fiyatını yükseltip sonra "yüzde 50 indirim" tabelası asıldığı gibi. Bugün bir elektrik faturasının sadece yüzde 19'u gerçek enerji bedelidir, kalan yüzde 81 dağıtım, vergi ve fonlardır yani biz elektriği değil, ona ulaşmayı pahalıya mal ediyoruz. Kullandıkları altyapı hâlâ kamuya ait ama bu hizmet belli şirketlerin kâr makinasına dönüşmüş durumda. Bu, sadece aile bütçesini değil, ülke ekonomisini de çökertmektedir.
Konuşmamın burasında yeri gelmişken sormak istiyorum: Bugün, Türkiye'de dünyaya ve Avrupa ülkelerine göre elektrik için birim megavatsaat başına ne kadar ücret alınmaktadır? Bu anlamda, Türkiye Avrupa ülkelerinde konutlarda ve sanayide elektrik kullanımına ödediği ücret açısından kaçıncı sıradadır? Elektrik dağıtım şirketlerinin megavatsaat başına maliyeti ne kadardır? Bu dağıtım şirketleri ne kadar kâr marjıyla çalışmaktadırlar?
Son dönemde vatandaşlarımız sosyal medya hesaplarından paylaştıkları videolarda elektrik faturalarındaki devlet desteği oyununu gözler önüne seriyor. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına devlet desteği konusunda bizlere hem sözlü hem de yazılı olarak detaylı bir açıklama yaparsanız kamuoyu da bu anlamda rahatlamış olacak.
Bizim yaklaşımımız elektrik dağıtımının yeniden kamunun denetimine alınması yönünde. Faturalardaki dağıtım bedeli şeffaf, makul ve denetlenebilir bir hâle getirilmelidir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu şirketleri değil halkı korumalıdır. Özelleştirilen bölgeler ve enerji tesisleri kamulaştırılmalıdır. Enerji politikaları siyasi ve ticari çıkarların değil, halkın refahının merkezinde olmalıdır. Geçiş sürecinde bağımsız ve güçlü bir kamulaştırma idaresi kurulmalı, kamu kaynakları yeniden halk yararına kullanılmalıdır. Bugün, ülkemizde elektrik yiyecekten, içecekten, ısınmadan, aydınlanmadan fedakârlık ederek kullanabildiğimiz, hatta bir lüks hâline gelmiştir. Bu durumun nedeni yalnızca yapılan zamlar değildir; bu, yıllardır uygulanan yanlış enerji politikalarının, plansız ve rant odaklı özelleştirmelerin acı bir sonucudur. Elektrik faturası şirketlerin borcunu değil, halkın yaşamını aydınlatmalıdır. Bu ülke birkaç ayrıcalıklı şirkete değil, 85 milyona aittir. Bu kaynaklar bizimdir, bu topraklar bizimdir, bu enerji bizimdir, bu mücadele hepimizin olmalıdır.
Sayın Genel Müdürüm, bu eleştirilerimi sıraladıktan sonra bazı sorularım olacak, vatandaşlarımız adına taleplerimiz olacak: Öncelikle Çorum'un da aralarında bulunduğu Sinop, Samsun, Amasya ve Ordu'nun elektrik dağıtım işini Yeşilırmak Elektrik Dağıtım AŞ kısa adıyla YEDAŞ yapıyor. Diğer illerimizi bilmiyorum ama Çorum'da yağmurdan, rüzgârdan dolayı sık sık merkez ve köylerimizde elektrik kesintileri yaşanmaktadır. Köylerde ve Çorum merkezde voltaj düşüklüğünden kaynaklı çok şikâyetler var. Ayrıca, köylerimizde ve ilçelerimizde bazı vatandaşlarımız bölgenin biraz dışında yer yaptıklarında, ahır ya da benzeri yerler yaptıklarında elektrik almakta zorlanıyorlar. Vatandaşa "Bizim şu anda yatırım planımızda yok, siz elektrik direklerini kendiniz yaparsanız biz size elektrik veririz." diyorlar. Bu da çiftçimizi ve insanlarımızı mağdur ediyor. Bazen basına yansıyan işte "Elektrikte sorun yok." diyorlar ya -az önceki Adana Milletvekilimiz söyledi- birkaç örnek vereyim: Çorum-İskilip yolunda 7 Ocak 2021 tarihinde üst üste yaşanan elektrik kesintisi sonucu düşük voltajdan dolayı havalandırma arızalandı ve iş insanımızın 50 bin tavuğu maalesef telef oldu; bu, 7 Ocak 2021 tarihinde gerçekleşti. Yine, 2 Şubatta Çorum'da -hatta Çorum Belediyesinin kendi sitesinden de görebilirsiniz- "Elektrik kesintisinden oluşan sıkıntıdan dolayı bu ara evlerimize kısa süreli de olsa su vermekte zorlanacağız." diye kendi sitesinde açıklaması var. Yine, 25 Ağustosta -burada yılını yazmamışım ama girdiğiniz zaman rahatlıkla görebilirsiniz- elektrik hatlarında yaşanan sorunlardan dolayı İskilip yolundaki tuğla kiremit fabrikalarında üretim durdu. TEDAŞ bu elektrik kesintilerinin neresinde bilmiyorum ancak bu anlamda bir denetiminiz, bir yaptırımınız varsa bunu da öğrenmek istiyoruz. Sizlerde bilgiler varsa YEDAŞ'ın dağıtım bölgesinde olan illerde son üç yılda yaşanan elektrik kesintisi sürelerini merak ediyorum. Bunu tablo hâlinde verirseniz Çorum kamuoyuna da ben bunu açıklayacağım. Yine, YEDAŞ'la ilgili Samsun ilimizde çiftçilerimiz yaşadıkları sorunlardan dolayı protesto eylemlerine çıktılar. Şöyle ki: Samsun çiftçilerinin tarımsal sulama için kullandığı elektrik nedeniyle sayaçların sabitlenmemesi gerekçe gösterilerek YEDAŞ tarafından cezalar yazıldı ve icra takibi başlatıldı. Çiftçilerimiz YEDAŞ yetkililerinin tarlalara fatura yazmaya gelmediğini, bu nedenle sayaçları sabitlemediklerini, YEDAŞ'ın kendi eksikliğini çiftçi üzerinden çıkardığını anlatıyorlar. Çiftçiler "Tarlamıza tamamen projeli olarak aldığımız sulama aboneliklerimizi sayaç memurlarının okurken keyfî uygulamalarından ötürü 'Sayaç yerinde yoktur.' ya da 'Kaçaktır.' diye okumaktan kaçmak suretiyle bizleri cezalandırıyor." diyorlar. YEDAŞ bu gerekçeyle Samsun'un Alaçam, Bafra, Çarşamba, Terme, Tekkeköy ve diğer ilçelerinde tarımla uğraşan çiftçilere kaçak elektrik kullandıkları gerekçesiyle 10 bin liraya yakın elektrik bedeli faturalandırması ve icra takibi başlatmıştır. Çiftçi para kazanamıyor, gübresini, ilacını borçla alıyor, üstüne bir de böyle cezalar yazılıyor, o da yetmiyor, icra takibi başlıyor ve çiftçi ekmekten, biçmekten maalesef uzaklaşıyor. TEDAŞ olarak sizin bu konuda bir denetim ve yaptırımınız oldu mu? Samsunlu çiftçilerimizin mağduriyetini gidermek adına gerekli inceleme ve soruşturma yapmanızı rica ediyoruz. Bu arada, yeri gelmişken tarımsal sulamayla ilgili TEDAŞ tarafından tahsil edilmeyen alacak tutarı ne kadardır? Tarımsal sulamayla ilgili TEDAŞ'ın hangi illerde, kaç çiftçiden alacağı vardır? Tarımsal sulamayla ilgili borçlu olduğu için icra takibi başlattığınız çiftçi sayımız ne kadardır?
Sayın Genel Müdür, raporlara baktığımızda, şirketin 2024 yılında 2023 yılına göre yaklaşık yüzde 1.000 artışla -yüzde 100 demiyorum- zarar ettiğini görüyorum. Şöyle ki: 2022 yılında 56 milyon 867 bin TL, 2023 yılında 283 milyon 607 bin TL kâr elde eden şirketin 2024 yılında 3 milyar TL'ye yakın zarar ettiğini görüyoruz. Kâr eden bir kurumun geçen yıl bu denli büyük zarar etmesinin sebebi nedir, bunu da bize bildirirseniz seviniriz. 2024 yılında zararda yüzde 1.000'lik artış olmasının nedenleri nelerdir? Dağıtım şirketlerinin özelleştirildiği süreçte ortaya çıkan toplam alacak neydi? Bugüne kadar bu alacakların ne kadarı ve yüzde kaçını tahsil ettiniz? Bugünkü tabloya baktığımızda, dağıtım şirketlerinde bir tekelleşme olduğu görülüyor. Ballı kamu ihalelerinin müdavimleri Kolin ve Cengiz dağıtım şirketlerinin de hâkimiyet kurduğu ve ciddi bir abone sayısına ulaştıkları anlaşılıyor. Cengiz İnşaat, Kolin İnşaat, Enerjisa ve Çalık Grubunun bire bir üstlendiği veya iş ortakları aracılığıyla elektrik dağıtımı yaptığı bölgeler ve abone sayısı ne kadardır? Türkiye genelinde önemli bölgeleri alan ve elektrik dağıtımı gerçekleştiren Cengiz, Kolin, Çalık Grubu, Enerjisanın ve BEDAŞ, ÇEDAŞ, Akdeniz gibi iş ortaklarının TEDAŞ'a olan borçları ayrı ayrı ve toplamda ne kadardır? Günümüz itibarıyla hangi dağıtım şirketlerinden, ne kadar alacak var; bugüne kadar hangi dağıtım şirketinden ne kadar alacak tahsil edildi; ayrıntılı bir tabloyla Komisyonumuza bildirirseniz seviniriz. Dağıtım şirketlerinden tahsil edemediğiniz alacaklar için hangi girişimlerde bulundunuz? Takip başlattınız mı?
Son olarak, vatandaş adına soruyoruz: Ülkemizde bu kadar sıklıkla elektriğe zam yapılmasının nedenleri nelerdir? Zam yapılması konusunda TEDAŞ bu işin neresinde? Türkiye'de son beş yılda hangi ayda elektriğe hangi oranda zam yapıldı? Beş yıl önce sanayi, ticarethane ve mesken elektriğinin fiyatı neydi, bugün ne kadar?
Yine, kayıp kaçak konusunda ülkemizde ciddi bir sıkıntı var. TEDAŞ'ın kayıp kaçağı önlemek adına yaptığı çalışmalar nelerdir? Sizlerde mevcutsa illere göre son beş yıla ait kayıp kaçak kullanımına ilişkin oranların paylaşılmasını istiyoruz. Kayıp kaçak kullanımında ilk 5 ilimizi ve son 5 ilimizi de ayrıyeten merakla bekliyoruz.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Tahtasız, TEİAŞ'a da aynı soruları sormuş muydunuz?
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Benzeri.
Yine, son olarak, TEDAŞ Genel Müdürlüğünde hangi görevdeki kişilere makam aracı tahsis edilmiştir? Bu araçların marka ve modelleri nedir? Son dört yılda makam araçları için yapılan ödemelerin toplam miktarı ne kadardır?
Teşekkür ediyorum, sağ olun.