KOMİSYON KONUŞMASI

SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkanım, Değerli Bakanım, kıymetli milletvekilleri, bürokratlarımız; şimdi, bu kanun maddesi aslında çalışma hayatında çok önemli bir düzenleme getirmektedir. Milletvekilliğimden önce, özellikle iş hukuku alanında birçok tarafların muhatabı olarak, tarafların vekili olarak mahkemelerde bulunmuştum. Uygulamada birçok sorun yaşanmaktaydı. Bu kanun maddesinde özellikle aile bütünlüğünün korunmasının amaçlandığını görmekteyiz. Yine, bir pozitif ayrımcılık, kadınlarımızın, çalışan kadınların korunduğunu görmekteyiz. Çocukların anne sevgisinden mahrum kalmadan büyümelerinin, sağlıklı gelişmelerinin önü açılmıştır.

Yine, aynı şekilde, bu kanunla beraber iş güvencesi ve çalışma düzeninin korunması da amaçlanmıştır çünkü dört yıl boyunca kısmi süreli çalışmayla beraber kişi aynı zamanda çalışma hayatından da kopmamış olacak, işe karşı bir yabancılaşması söz konusu olmayacaktır.

Aynı şekilde, eğer bu iznin kullanılması veya çalışma hayatında bu kısmi süreli çalışma sonucunda işverenlerin bunu bir fesih nedeni olarak göstermesinin de önü kapanmıştır, bu da güzel bir gelişmedir. Buna rağmen şu da olabilirdi: Şimdi, böyle durumlarda dört yıl boyunca kısmi süreli çalışma bazen bazı iş yerleri açısından avantaj olabileceği gibi bazı yerlerde de bu bir şekilde bir fesih konusu olabilir. Fesih konusu olduğunda tazminat ödenmesi işvereni rahatlatabilir belki, yani işveren tazminatını verip iş akdini feshedebilir. Bu durumun önüne geçmek açısından aslında kötü niyet tazminatının da bununla ilişkilendirilmesinde yarar vardır çünkü bir doğum olayını gerekçe göstererek işveren burada dört yıllık süreyi gözeterek iş akdini feshettiğinde burada bir kötü niyet, kanunu bertaraf etmek, kanuna karşı bir hile söz konusu olabileceğinden kötü niyet tazminatını da dikkate almakta yarar vardır.

Fazla çalışmayla alakalı Sayın Bülent Bey'in bir ifadesi oldu. Bu kısmi süreli çalışma zaten çalışanın bir tercihi konumundadır. Uygulamada fazla çalışma imkânı olmaz, kişi kısmi süreli çalışıp geri kalan mesaisinde ancak ihtiyari olarak o kurumunda veya çalıştığı yerde bulunabilir. Bu süre içerisinde de yaptığı çalışma fazla çalışma olmaz, fazla çalışmaya da zaten böyle bir tercihte bulunan kişinin zorlanması mümkün değildir.

Yine, bunun dışında, şunu da ifade etmekte yarar vardır. Bu çalışma süresi normal çalışmanın yarısı kadar oluyor ancak bazı kurum ve kuruluşlarımızda çalışanlar "Öğle saatlerinde çalışmak istiyorum." gibi bir talepte bulunabiliyorlar. Bunun da değerlendirilmesinde yarar vardır, bu tabii, alt yönetmeliklerle belki düzenlenebilir. Ama özellikle Adalet Bakanlığı personellerinin öğle saatlerinde çalışma talebi kısmi süreli çalışmalarda bu öğle saatlerinde hiçbir iş yapmaması gibi bir durum da oluşuyor, bu da çalışma düzenini bozabilir. Bu yönüyle de olaya bakmamız lazım.

Benim söyleyeceklerim şimdilik bu kadar.

Teşekkür ediyorum.