KOMİSYON KONUŞMASI

DERYA BAKBAK (Gaziantep) - Başkanım, öncelikle, Sırrı Süreyya Önder'e ben geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Bir an önce Allah'ım inşallah şifa verir.

Diğer bir konu -biraz önce vekilim de söyledi- itfaiye meslek kanununu önemli görüyorum çünkü çok acil durumda, çok zor şartlarda çalışılıyor, hepsi büyük bir tehlike içerisinde, ne kadar işlerini bilseler de neyle karşılaşacaklarını bilemedikleri bir mesleği yürütmekteler. Bir kısmı memur olarak çalışırken bir kısmı şirket üzerinde, bir kısmı işçi olarak göreve başlamakta ve daha sonrasında, şehit ve gazilik durumlarında da farklı sıkıntılar yaşanılmakta. Aynı şekilde, hepsinin aynı şartlarda olmasını önemsiyorum. O yüzden itfaiyecilik meslek kanununun da olmasını önemsiyorum.

Bütün toplantılarda da hep gündeme getiriyoruz, binaların hepsi farklı şartlarda bulunmakta ve bu binaların kimisi tarihî doku, kimisi bitişik nizam şartlarında ve çok eski yapılar da bulunmakta. Bunların tümüyle ilgili itfaiye biriminin bir kısmı kurtarma ekibiyle sorumlu iken bir kısmının da bu projelendirme süreci içerisinde olması gerektiğini -bu değerlendirme süreci içerisinde, projelerin değerlendirme süreci içerisinde- ve buradaki eğitim seviyelerinin mimarlık, mühendislik anlamında da yükseltilmesi gerektiğini ve bunların değerlendirilmede sadece itfaiye eğitimi olarak değil, mimarların ve mühendislerin de bu işin içerisinde olması gerektiğini ve her bina için bazı bölgelerde, İstanbul'un pek çok dokusunda biliyorum eski dokunun olduğunu ve orada da her binaya ait... Yani yangın yönetmeliğiyle pek çok sorunun çözülemeyeceğini ve onlara özel proje çözümlerinin getirilmesi gerektiğini, işe çözümcül açıdan bakılması gerektiğini, direkt hani bir değerlendirmeyle sonucun bitirilmemesi gerektiğini, bina bina değerlendirilerek çözümlere gidilmesi gerektiğini düşünüyorum ve diğer toplantılarda da bunu gündeme getirdim ama itfaiyenin de bu değerlendirmede -hani gün veriyor, süre veriyor, bunlarda- çok böyle sabit şeylere takılmadan, çözümcül değerlendirilerek işlerin çözülmesi gerektiğini... Çünkü sabite kilitlendiğimiz takdirde işin içerisinden çözüme gidilememe noktasında ve o alanın boş bırakılması noktasındaki durum beni tedirgin etmekte bu süreçte. O yüzden, o alanın boş bırakılmaması gerektiğini ve çözümcül olarak sonuçlanması gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum katkılarınız için.