Komisyon Adı | : | DİLEKÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Aydın ve Muğla sınırları içindeki Bafa Gölü ve Antik Latmos Bölgesi’yle ilgili bazı sorunlara çözüm önerileri sunan 6/5/2024 tarihli ve D28-8069 numaralı Dilekçe’ye ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 16 .04.2025 |
AHMET BARAN YAZGAN (Edirne) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şimdi, biz, biliyorsunuz yerinde incelemede de bulunmuştuk. Şimdi, açıklamaların çok kısıtlı bir alanla ilgili olduğunu açıkçası ben de düşünüyorum çünkü Bafa Gölü sebep değil, sonuç. Yani sebep, Menderes'in getirdiği atıklar. Biz yerinde yapmış olduğumuz incelemede de bunu tespit edip tutanaklara geçirmiştik. Açıkçası bu şekilde bir değerlendirme yapılması gerektiğini, çok önem arz ettiğini belirtmek istiyorum. Burada da tutanaklara geçsin istiyorum.
Bazı konular var, döndür dolaş sürekli aynı şeyler konuşuluyor. Örnek veriyorum, balık çiftliklerinin kirleticiliğiyle ilgili. Bizim yerinde yapmış olduğumuz incelemelerde genel olarak kanaatimiz balık çiftliklerinin kirletici çok fazla faaliyette bulunmadığı yönündeydi açıkçası çünkü bunların "kirlilik" diye adlandırılan atıkları aslında gölü besleyici noktasında bir kanaat de oluştu bizde. Tabii ki bunun uzmanı değiliz ama bu kanaat de oluştu.
Bireysel hayvancılıkla ilgili zaten zor ekonomik ve çalışma koşulları olan bir bölge. Hani bunlara zaten çok bir şey yapılamayabilir. 3 mahallenin kanalizasyonu noktasında burada bölgenin koruma alanında olmasından kaynaklı bazı uygulamalar yapılamıyor. Serçin'de galiba kanalizasyon yapılmış ama toplanamıyor. Diğerleri direkt foseptikle oluyor ama Serçin'de kanalizasyon var ama bağlantısı yok diye bilgi aldık. Bölgenin dar alanıyla ilgili şu yorumun önemli olduğunu düşünüyorum, özellikle de bunu söylemek istiyorum. Yine buradan çözülemeyeceğini öngörerek söyleyeceğim ama madencilik. Şimdi yöre halkı orada yaşayanların söylediği şey, madencilik tozuma yoluyla zaten birçok üretimi engelliyor, sorun çıkartıyor ama esas yağmur yağdığında -şimdi, orası çok meyilli bir yer yani çok dik yerlerde çalışılıyor- o asit yağmurlarla beraber aşağı iniyor, göle ulaşırsa gölü kirletiyor, ulaşmazsa toprağı kirletiyor, yer altına karışıyor. Bu asidik madde hem ölümcül hem de gerçekten zaten bu maddeden fayans, seramiklerin arasına yapışkan derz gibi, mermer falan öyle şeyler yapıyorlar. Yani böyle çok yapış yapış bir malzeme. Benim anladığım kadarıyla çok değerli bir malzeme olduğunu da düşünmüyorum madencilik açısından, hele hele oranın değeri ve geleceği düşünüldüğünde paha biçilmez bir yerde çok düşük paha biçilir madencilik izinleri. Buna kesinlikle bölgesel olarak bir çözüm getirilmeli, daha değersiz bölgelerde de bu madenler çıkarılabilir diye düşünüyorum. Hele hele orada o gölün yamacına bakan yerlerdeki madenler hem görüntü hem de o yağmurlarla ve rüzgârla taşınması yönünden bölgeye çok zararlı olduğunu düşünüyorum. Özellikle madencilikte sizin yapmış olduğunuz denetimlerin daha lokal olduğunu anlıyorum anlatılarınızdan. Bunun daha geniş değerlendirilmesi ve her türlü hava ve iklim koşuluna göre çevresel faktörlerinin de değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Teşekkür ederim.