KOMİSYON KONUŞMASI

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Tabii, bunları, bu konuları Komisyon kuruldu kurulalı konuşuyoruz. Ben öncelikle heyete teşekkür ediyorum, gerçekten değerli bilgiler verdiler ama tabii, Türker Vekilim de söyledi, direkt biz hemen turizm olunca Turizm Bakanlığına ateş eder bir hâle geldik, soyadından da mütevellit olarak.

Şimdi, bizim öncelikle şunu bir üstüne basa basa, altını çize çize söylememiz lazım: Binaları nasıl yapıyoruz? İskân vermeye kim yetkili? Bunlara da projelere de ruhsatları veren belediyeler. Dolayısıyla, binaların yapılması belediyelerin kontrolünde. Binaların yangından korunması hakkındaki yönetmelik Çevre Bakanlığında. Sonuçta iskânı veren yine belediyedir belediye sınırları içerisinde, dışarıda da özel idareler veriyor yani İçişleri Bakanlığının uhdesinde olan 2 tane kurumdan bahsediyoruz.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Şimdi, şöyle... Tabii, oraya ben müdahale edeyim: Belediyeler ve il özel idareleri doğrudan İçişleri Bakanlığının uhdesinde değildir, onlar birer yerel yönetim kuruluşudur ve seçilmişlerdir, karar organları vardır, vesayet yetkisi, denetim yetkisi vardır ama valilik gibi, kaymakamlık gibi, Emniyet ve Jandarma gibi İçişleri Bakanlığının bir birimi değildir. Sadece teknik bir bilgi verdim.

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Birimi değildir ama idari olarak da İçişleri Bakanlığına bağlıdır.

Şimdi, en son bina yapıldıktan sonra da iş yeri açma ve çalışma ruhsatı binaya verilir. Turizm Bakanlığı, ondan sonra işletme ruhsatı verir ya da işletme belgesi verir, turizm işletme belgesi. Öncelikle onların altını çizdikten sonra bu zamana kadar ne olmuş ona bir bakmak gerekirse: 2022 yılına kadar 100 tane işletmenin turizm işletme belgesi iptal edilmiş. 2022'den sonra Turizm Bakanlığı 4.380 işletmeyi kapatmış. Bakan Yardımcımız gelip Komisyonu bilgilendirdiğinde de söyledi; şu anda da 8.500'e yakın işletme tekrar bir daha gözden geçiriliyor, bunlar kapatıldı şu anda. 20 bine yakın da belediye ruhsatlı işletmeler var. Yani amiyane tabirle tapuya kaydı yok, Emlaka borcu yok; Turizm Bakanlığının böyle bir işletmeden hiç haberi yok. Dolayısıyla, bu kapatılan işletme sayısı biraz daha artacağa benziyor.

Bir de tabii, Bolu Belediyesinin özelinde bunları defalarca konuştuk. Efendim, belediyeye müracaat edilmiş yangın raporu için, belediye normalde -bu otel için konuşmak gerekirse- buradaki gördüğü eksikliği Bolu Valiliğine ya da Bolu İl Özel İdaresine bildirmiş olsaydı Bolu İl Özel İdaresi devreye girer, gelir kontrollerini yapar ve bu işletme de kapatılabilirdi diye söylüyoruz.

Tabii, buraya Çalışma Bakanlığından yetkililer geldi, burada bilgiler verdiler. Çalışma Bakanlığının, gördük ki Bolu Kartalkaya'da hiçbir şeyi yok. Yani bu otelde kaydı olmayan, 100'ü üzerinde çalışanı olan bir işletmenin aile hekimi yok. İş sağlığı güvenliği açısından orada da bir kaydının olmadığını gördük. Diğer otellerin de muhtemelen şu anda bu manada Çalışma Bakanlığından bir kaydı yoktur diye düşünüyorum.

Bir örnek vermek gerekirse; geçenlerde yine Çalışma Bakanlığından bizim beton santralimize gelen bir müfettiş yangın önlemlerini yeterli bulmadığı için ilçe belediyesine yazı yazıyor, ilçe belediyesinden bizim işletmeye şöyle bir yazı geliyor: "On beş gün içerisinde bu eksiklikleri tamamlamadığınız takdirde iş yeri açma ve çalışma ruhsatınızı iptal ederiz." Dolayısıyla, Bolu'da da böyle bir şey olabilirdi diye düşünüyoruz.

Efendim, ayrıca, Bolu Belediyesi yangın raporunun nasıl alınacağını da kendi vermediği gibi tarif etmiş. İşte efendim, talebi geri çektirmiş, daha sonra da restorana vermiş.

Toparlamak gerekirse tabii, burada 62 milyar dolar gelire ulaşan bir turizm sektörünü konuşuyoruz, onu değerlendiriyoruz. Birçok açıdan Sayın Başkanımızın, Kıymetli Bakanımızın az önce belirttiği gibi Avrupa'daki otellerde biz de kalıyoruz. "Yiğidi öldür, hakkını yeme." diye bir tabir var, dolayısıyla bizim de kendi sektörümüzün hakkını vermemiz lazım. Avrupa'nın birçok ülkesinden değil, tamamına yakın ülkelerinden özellikle hizmet sektöründe çok çok öndeyiz.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Kötü örnekler olmasına rağmen bunun gibi.

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Dolayısıyla, burada bir denetimde sıkıntı var. Daha önce de söyledik, bir belgeyi aldığınızda bu belgelerin belli süreler içerisinde denetimden geçmesi gerekiyordu, bu otelde de benzer şeyler var. Uluslararası zincir otellerin burada CEO'su geldi, Armin Bey gerçekten Komisyonumuza doyurucu bilgiler verdi. Biz de uluslararası bir zincirin temsilciliğini yapıyoruz Ordu'da. Onların bize bina daha yapılırken proje aşamasında bir dayatmaları oldu. Şimdi bunların ne kadar haklı olduğunu görüyoruz ama şunu da biz kendi sistemimizi de ötelemeyelim: 2011 yılına kadar, binalar daha yapılmadan önce mimari projeler belediyeye giderdi, belediyelerin itfaiye birimine bu projeler giderdi, itfaiyeden eğer mimari proje geçerse binanın yapımına ya da ruhsatlandırılmasına müsaade edilirdi.

Onun için, bunların altını bir kez daha ben de kayıtlara geçmesi açısından bir daha tekrar etmiş oldum. Burada iş sağlığı ve güvenliği açısından Çalışma Bakanlığı sorumlu. Az önce belediyeler ve il özel idarelerini söyledik İçişleri Bakanlığı diye, asansör açısından Sanayi Bakanlığı ve işletme belgesi açısından da Turizm Bakanlığı sorumlu diye söyledik.

Bir de tabii, ben burada daha önce söyledim, itfaiyelerin belediyelerden alınarak, efendim, merkezî hükûmete bağlanması ya da İçişleri Bakanlığı bünyesinde ya da AFAD'ın bünyesinde ya da ayrı bir genel müdürlük boyutunda bir kanun teklifinde bulunduk, bizim grupta da bekliyor şu anda. İnşallah, bundan sonra Komisyonun ortak bir kanun teklifi hâlinde Sayın Başkanım onu da vermiş oluruz.

Tabii, bunların birçok sıkıntısı var. İtfaiyelerin, efendim, özellikle yangın raporlarındaki tarifelerinin farklı, belediyeden belediyeye, belediye meclislerinin aldığı karara göre bir bedel alıyorlar. Bunların da bir arada, efendim, tek elden çıkması adına mutlaka...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yasal düzenleme yapıp onu düzeltmek lazım. Şimdi, belediyeler korkuyor yani vermemek için afaki rakamlar ortaya atıyorlarmış, böyle bir şey olmaz yani bu parayla olacak şey... Mecbur vereceksiniz bunu, başka şansı yok. Ona da mutlaka bizim yasal olarak -belki Maliye Bakanlığının böyle bir çalışma getirip- bir alt ve üst sınırını belirlememiz lazım.

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Başkanım, bir de dediğim gibi, az önceki verdiğim işletmede, 9 dönümlük bir işletmede, beton santralinde, yanma riski çok çok düşük olan, yangın riski düşük olan bir işletmede 170 bin lira bir yangın rapor parası belediye aldı; bunun da çok doğru olmadığını söylüyorum. Burada bu Bolu'daki, efendim, yangınla ilgili de... Sizle de orada geldik, yerinde görüştük.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Mesela Bolu'da da 1 milyonmuş itfaiye raporu.

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Mücavir alan dışında...

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Evet, onlar hem iç, kapalı mekânı ölçerlermiş hem de dışardaki. Bizim kum, çakıl yanmayacağına göre...

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Naci Vekilim, sen okudun mu bilirkişi raporunu?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Hayır, hayır, bunu bizim yapmamız... Hayır, Millet Meclisi olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak yani yasal bir düzenleme yapıp -Maliye Bakanlığının- alt ve üst sınırlarını belirleyip, onun arasında belediye meclislerine yetki vermek lazım, hangi parti olduğu önemli değil.

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Biz süreyi...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yani hiçbir belediyenin keyfiyetine bırakmamak lazım.

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Ben, tabii, burada heyetinize tekrar teşekkür ediyorum. Orada yerinde de gördük. Burada gördüğümüz en büyük eksiklik: Efendim, 2 eğitimli personel, orada ne yapacağını bilen 1 kişi, 2 kişi olmuş olsaydı böyle bir facia yaşanmazdı. Yoksa orada işletmeci de şimdi, sonuçta elbette en büyük sorumlulardan biridir. Ama orada seyyar yangın tüpleri var, öyle mi? Yangın dolabı yapılmış, bunların birini bile alsaydı, o "grill plate" dediğiniz cihaza tutsaydı belki LPG'ye ulaşmadan, efendim, bu yangın büyümeyebilirdi ya da alarm sistemi çalışmıyorsa bağırılsaydı... Az önce size sorduğum soruda, işte, "Burada ne kadar insan kaç dakika sürede canlı çıkmayı başarabilirdi?" diye sorduğum odur. Herhâlde ilk yangın çıktığında idarecilerin de biraz hafife aldığı gözüküyor burada bu olayda. Allah sizlerin de yardımcısı olsun ama mahkeme heyetine de gerçekten ağır bir fatura var burada sorumluların bulunması adına, biz mahkeme adına görev yapmıyoruz ama bir daha böyle bir olayın yaşanmaması adına da dört başı mamur bir düzenlemenin inşallah çıkacağına inanıyorum.

Katkılarınız için teşekkür ediyorum.

Başkanım, teşekkür ediyorum.