LÜTFİYE SELVA ÇAM (Ankara) - Sağ olun Sayın Başkanım.

Ben de sunum için teşekkür ediyorum Millî Eğitim Bakanlığımıza.

Eylem planına baktığımızda, 2021-2025 Eylem Planını yaptığımız bir dönemde ve geçenki sunumlarda yani bundan önce aldığımız sunumlarda da dünyanın 2017 yılından itibaren çok hızlı bir şekilde yapay zekânın yükselme trendini Türkiye olarak yakalamakta geç kaldığımızı düşündüğümüz bir noktada, Millî Eğitim Bakanlığı Büyük Veri Daire Başkanlığı bu ayın başında kurulmuş. Sizce Millî Eğitim olarak bunu biraz arkadan mı, geriden mi takip ediyoruz? Sizin bu konudaki görüşünüzü öğrenmek isterim.

Yapay zekâ eğitime destek olacak, evet ama öğrenme kapasiteleri, yetenekler, çocukların yetenekleri, algılama biçimleri, öğrenme güçlüğü olan çocuklar, bunları içine alabilecek yapay zekâ destekli bir eğitim mi olacak? Bu konudaki öngörünüz... Yani sadece bir şeyi sunmak şeklinde mi yani e-okul gibi, EBA'daki paylaşımlar gibi ama biraz daha yetenekleri yönlendirebilecek tarzda bir şey mi olacak buradaki yapay zekâdan faydalanmamız?

Diğer bir sorum, belki biraz daha Nazım Vekilimizinkine yaklaşık bir soru; bu kadar mekanizmanın içine giren gençlerde kültürel aktarım başta olmak üzere pek çok konu acaba kaçırılabilecek mi? Ben, tamamen yapay zekânın, sistemin hayatımızın içerisine girmesini yani hayatımızın bir parçası olması gerektiğini düşünenlerdenim ama bunun da dengeli bir şekilde ve özellikle gençlere birtakım yol çizerek bunun yapılması gerektiğini düşünenlerdenim. Mesela, e-okul çok güzel bir sistem. E-okulu ne kadar takip edebiliyor gençler? Dışarıdan, başka kaynaklardan çok daha fazla, Millî Eğitimin e-okuluyla rekabet edecek kaynaklar var. Bunlarla nasıl baş edecek Millî Eğitim Bakanlığımız? Bu konudaki görüşlerinizi almak isterim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI BİLGİ İŞLEM GENEL MÜDÜRÜ ÖZGÜR TÜRK - Sayın Vekilim, öncelikle yapay zekâyı, dediğiniz gibi, 2017 yılı itibarıyla, hatta biraz daha erkene de gidiyor, 2013 yılından beri çok konuştuk.

LÜTFİYE SELVA ÇAM (Ankara) - İlk yaptığı 2017'ymiş.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI BİLGİ İŞLEM GENEL MÜDÜRÜ ÖZGÜR TÜRK - "Big data"yla aslında başladı bu "big data" konuşulmuyor yani. Veri, dijital sistemler gelişti, işte, "web 2.0" araçları çok gelişti, ciddi anlamda veri oluştu. "Big data" oluştuktan sonra, tabii, yapay zekâ daha uygulanabilir bir hâle geldi. Aslında daha çok teknik alanlarda, insanın sosyoloji tarafında değil de pratik tarafında, günlük hayatında kullanılan alanlarda kullanıldı. Aslında eğitimde yapay zekâ uygulamaları dünyada da çok tartışılıyor, biz çok geride değiliz. Tam anlamıyla hiçbir dünya ülkesinde eğitimde çok yoğun bir yapay zekâ uygulaması bildiğim kadarıyla yapılamıyor. İnsanın hayatına dokunduğu için bu tartışmalar dünyada da çok yapılıyor. Çok dikkatli davranmak gerekiyor, hani bir şeyi kaçıracağız diye yanlış yapmamak lazım. O yüzden çok önde olduğumuz söylenemez belki ama çok geride kaldığımız da kesinlikle söyleyemez.

Niye bu daireler sonradan kuruldu? Tabii, bu altyapılara Bakanlıkta çok uzun zamandır çalışılıyor. Bakanlığın teknolojiyle ilgili iki tane büyük genel müdürlüğü var ama tabii, altyapı oluştuktan sonra, daha sonra kurumsallaştı bunlar. Biz elimizden geldiğince ekosistemdeki özel sektörle, kendi kaynaklarımızla bu alanda ilerlemeye çalışıyoruz. Şahsi görüşümüz şöyle: Dünyada dijitalleşme; bilgisayarın icadı, kişisel bilgisayarların yaygınlaşması 1990'yıllarda, 2000'lerin başından itibaren geniş bant internetin tüm Türkiye'de evlere ulaşması, 2010'lardan sonra akıllı telefonlar, mobil internete erişim, bunlar hep böyle birer dönemdi. Şu anda bir yapay zekâ dönemi geldi, bundan da artık kaçışımız yok. Bizim çok geride kalmadığımızı düşünüyorum. İnşallah daha da iyi noktalara geleceğiz.

Bu şekilde arz ederim.