Komisyon Adı | : | (10/235, 837, 1601, 1602, 1800, 1801) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz'ün yaptığı sunuma ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 18 .03.2025 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Çok teşekkür ederim konuklarımıza.
Ben İlker Bey'e soracağım, aslında, daha önce de sormuştum ama en çok -biz sunumlarda da bunu hep gördük- bankacılıkta yapay zekâ kullanımının denetimi konusunda, özellikle etik denetim konusunda neler yapıyorsunuz? Çünkü yapay zekânın bankacılıkta kullanımının getireceği bir hatanın bireylere, kurumlara bedeli çok olağanüstü yüksek olur diye düşünüyorum. Bu konuda neler yapıyorsunuz siz Garanti olarak ya da sektör ne yapıyor?
Bir de, yine, bu dolandırıcılık... Daha önce sormuştum, cevap vermeye hazırlandı Sayın Genel Müdür ama Başkanım o sırada söz veremedi. Vatandaşlarımızın, her birimizin belki de eşi dostu dolandırıcılığa muhatap oluyor, mağdur oluyor maalesef. Bu noktada bankalar ne kadar sorumluluk alıyorlar? Yapay zekâ dolandırıcılığıyla ben dolandırılırsam Garantiden sizin sorumluluğunuz var mı, yoksa ben tamamen yapay zekâyla karşı karşıya mıyım?
Teşekkür ederim.
GARANTİ BANKASI GENEL MÜDÜR YARDIMCISI İLKER KURUÖZ - Teşekkür ederim.
İlkiyle başlayayım. Özellikle, bankacılıktaki modellerin "sorumlu yapay zekâ komisyonu tarafından takibi" diye bir kuralımız var, bizim sorumlu yapay zekâ komisyonumuz var. Özellikle, kişilerin kredi kararları vesaire konusunda kullandığımız modeller düzenli olarak validasyon sürecinden geçiyor kullanılmadan önce, ondan sonra da yakın takibi yapılıyor, birkaç katmanda takibi yapılıyor. Burada da baktığımız şeylerin içerisinde, doğal olarak adalet, eşit davranma ve modellerin ayrımcılık yapmaması gibi konu başlıkları var. O yüzden, finans sektörü yapay zekânın sorumlu bir şekilde kullanılması konusunda en çok hassasiyet gösteren sektörlerden bir tanesi. Bir de bütün modellerimiz devreye girmeden önce bu yönetişim kuralları doğrultusunda kontrollerden geçerek hayata geçiyorlar, hayata geçtikten sonra da takip ediliyorlar.
İkinci soruyu gelirsek "fraud" konusu hakikaten önemli bir başlık. Şu anda pek çok kurum, bizim gibi pek çok kurum arkada "fraud" takip modelleriyle bunları takip ediyor, milyonlarca "transaction"u takip ediyoruz ve müşterileri korumaya çalışıyoruz. Şu anda en zayıf halka, maalesef, sosyal mühendislikle iknaya uğramış müşterilerimiz. Bizim o müşterilerimize müdahale etmemize rağmen, ikna etmeye çalışmamıza rağmen, maalesef, zaman zaman şubemize kadar gelip şubedeki fiziksel güvenlik görevlimiz "Telefonda sizi birisi ikna etmeye çalışıyordur, lütfen bu işlemi yapmayın." dediği hâlde kabul edip o işlemi yapıyorlar. Burada bankanın yapabileceği çok bir şey yok çünkü yakalıyoruz, müdahale ediyoruz, ikna etmeye çalışıyoruz ve müşteriler yapıyorlar bu işlemleri; bu, birinci konu.
İkincisi de özellikle "jailbreak" denen cihazlar var, bu cihazları kullanan müşterilerin bu cihazları da seçme tercihleri... O cihazlar üzerinden kaçak içerik izlemek, yasa dışı bahis oynamak vesaire gibi bir kısım faaliyetler için kırılmış cihazlar kullanıyorlar, bu cihazları kullanan müşteriler de cihazlarının ele geçirilmesi müsait hâle geliyorlar ve bunun farkına varmıyorlar; o zaman da çok normal süreçler içerisinde yapılan işlemlerde şifrelerini, yetkilerini vesaireyi kaybedebiliyorlar. O cihazları engellemek için şu anda devreye soktuğumuz programlar var, politikalar var, bunlarla engellemeye çalışıyoruz. Bu, biraz suçluyla mücadeleye benziyor; her gün yeni bir teknik çıkıyor, o tekniğini de engellemek için tüm sektör tedbirler alıyoruz.