KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım, bu Komisyonun kurulmasının amacı yapay zekânın faydalarını ve zararlarını tespit etmek. Yani zararlarının üzerinde çok durmadan, sadece teknolojik... Arkadaşlarla ilgisi yok bu sözün, genel konuşuyorum çünkü bu komisyonlarda biz birbirimize konuşmuyoruz, tarihe konuşuyoruz, tutanaklara geçiyor. Tutanaklara geçsin diye vurgulamak istiyorum. Şimdi, buradaki arkadaşların ilgi alanı olmayabilir ama biz bu Komisyona her zaman gelemiyoruz, kendi işlerimiz var bütün vekillerimiz gibi, gelmişken hakkımızı kullanalım.

Şimdi, bir teknofobi var -teknoloji düşmanlığı- bir de teknomani var teknolojinin aşırı hayranlığı, kibarca. Şimdi, biz bu kavramlardan, hem aşırı uçlardan kendimizi kurtaralım ama aşırı bir yabancı hayranlığı... Sorularımın çoğuna cevap alamadığımı da belirteyim. Bu yapay zekânın kaynağı yurt dışında. Biz ne kadar siber güvenlik işlerini de halletsek -yeni bir yasa da çıkardık bu konuda- çok önemli. Türkiye önemli işler yapıyor ama teknolojinin ipi yurt dışında olursa buna çok dikkatli bakmamız gerekiyor. Biz "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." diyoruz. İnsan yaşamayacak, teknoloji ve makine, yapay zekâ yaşayacaksa biz o zaman bu dünyadan göç edip gidelim. Bunları felsefi olarak başka bir zaman tartışırız.

Şimdi, şu konuda bilgi vermek istiyorum, Sayın Vekille tartışmak için değil. Vekilimin söylediği cinsiyetçi söylem kapsamına giriyor. Kadına Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesi Komisyonunun kurulması tam da buna aykırı bir durumdur yani cinsiyetçi söylemlerin ortadan kalkması. Ayrıca kadınlarımıza o kadar çok değer veriyoruz ki kadınlarımızın, kadın vekillerimizin iradesine saygı duyarak ben Başkan oldum. Yani şöyle bir söylem vardı, sizin için söylemiyorum: "Kadın Komisyonunda niçin erkek vekil var hatta Başkanı bile niye erkek?" dendi. Tümüyle yanlış, epistemolojik olarak yanlış bir kavram. Niye yanlış? Kadına şiddet toplumsal bir problem. Ben bir toplum bilimciyim, sosyoloğum, doçentim. Biz bunu sosyolojide... Kadın, cinsiyet çalışmaları, toplumsal cinsiyet, kadına şiddet, bunlar bizim uzmanlık alanımız. Yani Başkanlığı kadın da yapabilir, erkek de yapabilir; probleme çözüm bulmak mesele. Bunun kadın veya erkek olmasını söylemek cinsiyetçi söylem demektir. Bütün grubu bulunan partilerimizin ortak önergesi vardı, kendi verdikleri önergeye de aykırı bir durumdur bu. 21 üye var bizim Komisyonda, bunun sadece 5'i erkek ve üzülerek şunu söyleyeyim ki Komisyonumuza devamlılık bakımından ilk sıralarda erkek vekiller yer alıyor. Kadın vekillerimizin kendi problemine erkek vekillerden daha az sahip çıktığına tanık oluyoruz; bunları da hep raporumuza yazacağız.

Şimdi, buraya bizim Komisyonu anlatmak için gelmedim. Bunu söylememin nedeni, başta da ifade etmiştim, biz kadına şiddeti araştırırken "Bütün insanlara kadına, erkeğe, çocuğa yapay zekâ, teknoloji bir şiddet oluşturacak mı, işsiz bırakacak mı?" bu bağlamda konuştum. Yoksa saatlerce tartışırız, tartışmak bizim çok sevdiğimiz bir mesele ama konunun çözüm odaklı olması lazımdı.

Çok teşekkür ediyorum.

Yani bir cevap beklediğim için değil, kayıtlara geçsin diye söyledim. Yapay zekâda dikkat etmemiz gereken, teknolojiyi yapanlar yönetenler olur; biz yapanların arkasından sürekli savunmada kalıp tedbir almak durumunda kalmamalıyız, biz öne geçmeliyiz, yapay zekânın temelini biz oluşturmalıyız. Bir Türk millî yapay zekâsı olmalı. Biz bunları alıp da kendimize uygulayıp arada kaçak var mı onu tespit etmek yerine... Yani birisi asfalt yapıyor birisi yama yapıyor derler ya... Ana bilginin bizde olması lazım. Buna da dikkat etmek istiyorum, Komisyonunun amacı da buydu galiba.

Teşekkür ediyorum.