BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Şimdi, bu konuda çok şey söylenebilir, sadece şunu söyleyeyim: Türkiye'de bir şeyi çok konuşunca çözmüş olmuyoruz, konuşulunca çözülmüyor; çözüm başka bir safhada, başka bir yerde, başka bir mecrada. Ben bu Komisyonda her oturumda, her konuşmamda çözüme yönelik... Neticede o Rabia Naz Komisyonunda, daha sonra bu 6 yaşında evlilik meselesi vesileyle kurulan Komisyona da ben Başkanlık ettim. Yani Türkiye'deki problemin bir şekilde... Böyle bir komisyon kurulduğunda muhalefet milletvekili arkadaşlarımız şöyle istiyor: "Bu kamuoyuna bir mal olsun, kamuoyu, sokak bunu bir tartışsın." Sokak zaten o meselelerin hepsini tartıştı. Rabia Naz konusu, keza Diyarbakır'daki Güran ailesinin konusu... Bence Güran ailesi meselesi -burada bunu tarihe not düşmek üzere söylüyorum- bir çocuk istismarı olmaktan çıkıp Türkiye'de bir iletişim ve medya sorunu olarak, örnek olay olarak incelenebilecek bir hâl aldı. Bütün televizyonlar oraya kamp kurdu ve öyle bir hava yaratıldı ki -on beş gün, yirmi gün- bu bir çocuk hassasiyetinden çıkıp başka bir hassasiyete geçti. Komisyonların da böyle olmaması için, bu komisyonlarda hakikaten çok fazla gürültü çıkarmadan ama sonuca yönelik, netice alıcı... İnşallah raporumuz çıktığında bu söylediklerimin... Ve netice de alacağız, onu da söyleyeyim, biliyorum çünkü bu üçüncü tecrübem olacak. Fakat sizlere de hak veriyorum, elbette. Şu anda mesela şunu da yapabiliriz: Bu istenen yerlere, buraya çağırmak yerine -çünkü buraya çağırmak ayrı bir sansasyon- bu aileler ziyaret edilebilir. Komisyonumuz içinden 3'er kişilik, 4'er kişilik alt komisyonlar kurarız, gidilip ziyaret edilebilir oralar. Bizim Komisyonumuz adına bunu yapabiliriz ama bir şekilde bizim Komisyonumuzun çalışmalarını, bu insicamını bozmamamız netice almamız açısından çok daha faydalı olacak diyorum.

Sizlere de teşekkür ediyorum, görüşleriniz için.