Komisyon Adı | : | (10/1806,1813,1827,1828,1829,1830) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Doktor Reşit Galip'in ölüm yıl dönümüne, Komisyona davet edilmesini talep ettikleri STK'lerin ve kişilerin çağrılmadığına, Komisyonda her hafta kamu kurumlarının sunumlarının dinlendiğine, bu nedenle bugünkü toplantıya CHP Grubu olarak iştirak edemeyeceklerine ve önümüzdeki hafta STK'lerle beraber CHP Genel Merkezinde konuyla ilgili bir çalıştay yapacaklarına ilişkin açıklaması |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 05 .03.2025 |
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Tüm Komisyon üyelerimize de saygıyla sevgiyle merhaba diyorum.
Bugün aynı zamanda Doktor Reşit Galip'in de ölüm yıl dönümü, Millî Eğitim Bakanlarımızdan. On ay yirmi beş gün gibi kısa bir süre Mili Eğitim Bakanlığı yapmış ama çok derin izler bırakmış bir Millî Eğitim Bakanımız, ona da Allah'tan rahmet diliyorum.
Şimdi, bildiğiniz üzere, bu Komisyon başladığında hangi kurumları davet edebileceğimize yönelik bir çalışma yapmıştık ve biz 100'ün üzerinde kurumu önerdik. Bunların içerisinden sadece bir hocamız geldi, o da o kurumdan olduğu için geldi, bugüne kadar hiçbirisi gelemedi. Sonra sürecin böyle gittiğini görünce Sayın Başkanımıza da hem sözlü olarak hem yazılı olarak başvuruda bulunduk, dedik ki: Sıla bebeğin teyzesi Aslı Tatar, Narin kızımızın babası Arif Güran, geçen haftalarda kaybettiğimiz Ahmet Minguzzi'nin annesi Yasemin Akıncılar Minguzzi, Alperen Enes Ural'ın, MESEM'de kaybettiğimiz çocuğun babası, annesi Selda-Faruk Ural, İzmir'de yanarak ölen 5 çocuğumuzun komşuları Soner-Esma Şahin ve oraya 5 kez gidip bir sonuç alamamış personelin neden almadığını öğrenmek üzere Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı personeli, yeni doğan bebeklerin mağdur aileleri, Niğde Engelsiz Yaşam ve Rehabilitasyon Merkezinde yaşamını kaybeden çocuğumuzun ailesi ve oraya giden müfettişler, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği, UCİM, Psikologlar Derneği ve FİSA Çocuk Hakları Merkezinin en azından dinlenmesini istedik.
Şimdi, burada her hafta kamu kurumlarımızın sunumlarını alıyoruz, bu çok kıymetli bir şey. Merkezî Hükûmetin politikalarını, onların alanda yaptıklarını, yapmaya çalıştıklarını dinliyoruz. Biz de burada Komisyon üyesi ya da üyesi olmayan milletvekilleri olarak bazen sorularımızı, bazen eleştirilerimizi iletiyoruz. Fakat, Komisyon neredeyse her hafta merkezî Hükûmetin sunumuna dönmüş durumda ve bu, asıl sorunu görmemizi engelliyor. Bitmesine iki hafta kaldı, her hafta bir kamu kurumuna dinliyoruz. Bu sunumları kabaca, yazılı olarak da alabilirdik, bu kamu kurumlarının tamamı bunları bize verebilirlerdi. Şimdi, burada şöyle bir sorun var: Kamu kurumları doğal olarak kendi yasal görevleri çerçevesinde, bakanlarının talimatları çerçevesinde en iyi bildikleri şekilde işlerini yapıyorlar ama sorun şu: Çocuklar ölmeye devam ediyor, çocuklar ölüyorlar ve bizim bu Komisyonumuzun kurulma sebebi olan işi konuşamıyoruz. Burada mağdurların, yaşanan işlerin konuşulması lazım.
O nedenle, Sayın Başkanım, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak bugün bu toplantıya iştirak edemeyeceğimizi söylemek isterim. Önümüzdeki hafta bu sivil toplum örgütleriyle beraber Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezinde bir çalıştay gerçekleştireceğiz. Bu tutumu doğru bulmadığımızın, başından beri de çok yapıcı bir tavır sergilediğimizin herhâlde buradaki bütün Komisyon üyeleri tarafından takdir edileceğine de inanıyorum. Ama bu, sadece merkezî Hükûmetin sunumundan ibaret bir komisyon olamaz.
Dolayısıyla, bugün bu toplantıya iştirak edemeyeceğiz. Taleplerimiz hâlâ bakidir, bu kişiler ki bu Meclis, daha önce, burada, örneğin Hayvan Hakları Yasası görüşülürken olaydan zarar görmüş ailelerin burada kendi perspektiflerini aktardığı bir süreç yaşadı. Dolayısıyla, biz bu çocukların kaybını önleyeceksek sahadaki gerçek sorunlarla ilgili konuşabilmemiz lazım. Dolayısıyla, bu durumu size aktarmak istedik. Konuşmacıların, katılımcıların sunumlarını zaten yazılı olarak aldık, teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki kalan sürenin bu şekilde verimli kullanılmasını temenni ediyoruz, saygılar sunuyorum.