KOMİSYON KONUŞMASI

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Evet, teşekkür ediyorum Başkanım.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi, Bakanlık yetkilileri de dâhil olmak kaydıyla saygılarımla selamlıyorum.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Çok özür diliyorum, Naci Bey'den sonra Resul Bey var, ondan sonra soruları bitirelim, sunuya devam edelim yani.

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, ben de varım.

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Bu zamana kadar yapılan sunum için ben teşekkür ediyorum.

Tabii, burada biz de perşembe günü Kartalkaya'da oteli yerinde inceledik, orada milletvekili arkadaşlarımızla. Sayın Başkanım, burada görünen o ki kurumların raporları birbiriyle çelişeceğe benziyor çünkü biz orada gittiğimizde burada sizin raporda 3'üncü maddede efendim "Yangının başladığı anlaşılan restoranda ve yangındaki mutfak alanında çalışanların ulaşılabileceği konumda portatif yangın söndürme cihazının bulunmadığı." diyor ama orada biz yetkililerle görüştüğümüzde 2 tane yangın tüpünün olduğunu, aslında yangın başladığında orada 2 tane o tüple müdahale edilmiş olsaydı bu yangının büyümeyeceğini orada yetkililerden edindiğimiz bilgilerden bunu öğrenmiştik.

İkincisi, tabii, bir ormanın içerisinde kayak oteli olduğu için zamanında bina yapılırken ilgili bakanlıkların... İşte Kadem Bey de gayet iyi bilir ki dışının ahşap olması zorunluluğu var, binada çokça ahşap kullanıldığı için, mecburen kullanıldığı için dolayısıyla yangın başladıktan sonra, açıkçası orada bir itfaiye de olsa o yangının orada söndürülmesi biraz güç olur; onu öncelikle ben belirtmek isteyim.

Bir de tabii, diğer milletvekili arkadaşlarımız söylediler, burada Turizm Bakanlığımızın sunumunu dinlemedikleri için muhalefetten gelen arkadaşlar, bir defa burada iş yeri açma, çalışma ruhsatı belediyelerin ve -Cavit Bey de bilir- il özel idarelerinin yetkisinde. Dolayısıyla binayı yaptığınızda iş yeri açma ve çalışma ruhsatını ilgili belediyeden ya da özel idareden aldığınız zaman bu binanın yangın raporu dâhil, bütün raporları alınmış, bina kullanıma hazır demektir. Dolayısıyla Turizm Bakanlığı burada sadece işletme ruhsatı veriyor, bunu burada bir kez daha ben belirtmek isterim. Kadem Bey'in de dediği gibi, bizim de var işletmelerimiz, hiçbir müşteriye yangın eğitimi verilmez, sadece odalarımızın arkasında kaçış koridorlarında gösteren planlar olur. Efendim, buradaki işte yangın merdivenine nereden ulaşılır, dolayısıyla kaçış koridorları, işte o koridorların takibi için de ayrıca görsel uyarılar olur. Dolayısıyla burada Turizm Bakanlığının bir de söylediği sunumda şu vardı: Arkadaşlar, 20 binin üzerindeki belediye ruhsatıyla devam eden işletmeler var, turizm konaklama tesisleri var yani Turizm Bakanlığına hiç kaydı olmamış, hani amiyane tabirle tapuya kaydı yok, emlaka borcu yok gibi, bu şekilde devam eden. Bakan Yardımcımızın burada sunumunda da söylediği gibi "Burada bunları tek tek elden geçiriyoruz." 8 binin üzerinde işletmenin kapatıldığını söyledi, yaklaşık 17 bin civarında işletme de bu manada teftiş ediliyor. Şeyi söyledik...

CAVİT ARI (Antalya) - Bunlar biraz farklı oteller, Sayın Bakan Yardımcısı konuyu biraz çarpıttı.

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - "Farklı" derken?

CAVİT ARI (Antalya) - Şöyle, onların çoğunluğu özellikle Antalya Kaş ve Fethiye bölgesinde "villa turizmi" adı altında yapılan...

KADEM METE (Muğla) - Yok, onu söylemedi.

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Yok, yok, belediye ruhsatıyla devam eden işletmeler var Cavit Bey.

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Önceden belediye otelleri diyorlardı ya, belediye otelleri.

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Belediye oteli dediğimiz, onları söylüyorum.

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Her yerde var.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Kültür ve Turizm Bakanlığı aldı, geriye kendi bünyesine aldı.

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Şu an aldı...

CAVİT ARI (Antalya) - Kapatılanlar onlar.

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Yok, yok, tekrar belgelendirerek Turizm Bakanlığı işletme belgesi bunlara veriyor.

CAVİT ARI (Antalya) - Yani sayının yüksekliğinin sebebi o yani.

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Doğru.

Bir de Çalışma Bakanlığı yetkililerine teşekkür ediyoruz, çeşitli sektörlerde bu denetimlerine devam ediyor. Geçen toplantıda da söylemiştim, Ordu'da işte bizim beton santralimizi de denetlemişler. Beton santralleri yoğun bir suyun olduğu, işte suyla bizim işimiz çok fazla olduğu ama... Orada binada yangın raporu olmadığı için belediyeden tekrar yangın raporu istenmiş, dolayısıyla belediye de gelmiş, işte, yangın raporu, işte, yangın tesisatını, depolarını falan kurdurmuş.

Bir de, Sayın Başkanım, söylemiştim, belediyeler arasında bu yangın raporlarıyla ilgili fiyat tarifelerinde farklılıklar var yani Giresun Belediyesi ile Ordu Belediyesinin arasında farklılıklar var. Sanki, bu iş fırsata dönüştürülmüş gibi, beton santralinde yanacak ne var? Taş, kaya mı yanacak? Yani, yangın raporundan 170 bin lira gibi afaki bir para talep edilmiş. Bu yangın vesilesiyle vatandaşlarımızın bir duyarlılığı oldu. Herkes binası, evi yangına dayanıklı ve duyarlı mı, önlemleri var mı diye belediyelere koştu rapor almak için ama bunun fırsata çevrilmesini de doğru olmadığını söylemiş olarak bitirmiş olayım.

Teşekkür ediyorum.