Komisyon Adı | : | (10/1806,1813,1827,1828,1829,1830) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Adalet Bakanlığı Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Meral Gökkaya'nın, teşkilat şeması, mevzuat ve kurumsal altyapı, çocuk adaleti alanında yürütülen çalışmalar, Adalet Bakanlığı politika belgelerinde çocuk adaleti, çocuk adaleti alanında yapılması planlanan çalışmalar ve istatistiki veriler hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 19 .02.2025 |
NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Sayın Başkan, değerli bürokratlar; teşekkür ediyoruz.
Ben öncelikle, Sayın Vekilim, size de birkaç şey söylemek isterim müsaadenizle. Bu Komisyonda biraz daha pratik ve böyle bir akademide oturuyormuşuz gibi sürekli dinliyoruz ama hani bunun da çok... 2016 sonrasında yazılan raporun aynı geleneksel hâlinde bunun yarın çıkarılması taraftarı... Ben kendi adıma -eminim burada da aynı şeyi düşünen arkadaşlar vardır- bu şekilde olmasını isterim. Şimdi, burada bir şey yapmaya çalışıyoruz. Evet, çocuklar suça yönelmesin istiyoruz, suç unsurlarıyla boğuşmasın, aileler üzülmesin, ağlamasın, hepimizin, sizin de dediğiniz gibi, vicdani ve fikri bu. Fakat yargı kararları da ülkede bir gelenek hâline gelirse böyle, suçluların elini kolunu sallaya sallaya dışarıda gezdiği bireysel davalar, "Örnek buluyorsunuz." diyorsunuz ya, bunlar bir gelenek hâline gelirse bu hukuk sisteminde sizlerin en önemli görevi, bunlara sizin önce dur demeniz gerekir. Dolayısıyla burada...
HARUN MERTOĞLU (Rize) - Bu konuda sizden farklı bir şey düşünmüyorum Sayın Vekilim.
NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Ben bir bitireyim, siz sonra söyleyin, konuşun efendim.
Dolayısıyla sizler de bu konuya en az bizler kadar müdahil olacaksınız, olmalısınız. Bunlar da sizin vicdani sorumluluğunuz. Şimdi, ben deprem bölgesinde milletvekiliyim. 220 bin insanımız depremde hâlâ konteynerlerde yaşıyor. Geçen gün bir vaka oldu. Evet, vakaları pratikte söyleyeceğiz ki siz de neyi eksik yapıyorsunuz, neyi doğru yapıyorsunuz; buradan bir çıkarım elde edebilirsiniz. Konteyner kentte yaşayan bir çocuk 14 yaşında, babası tarafından cinsel istismara uğradı. Annesi İstanbul'da yaşıyor. Evde bir tane daha çocuk var 5 yaşında, 21 metrekarelik konteynerde babasının cinsel tacizine veya istismarına uğradı. Çocuğu aldık. Annenin haberi yok yani bunu anlayamadım ben şimdi anneye ayrı dahi olsa, bu nasıl bir sistem, Beşiktaş Çocuk Büro geliyor, -sizler de, burada anne olanlar vardır- kapınızı çalıyor, polis geliyor, diyor ki: "Çocuğunuz Hatay'da İskenderun'da babası tarafından cinsel istismara uğramış." Çocuğu ifadeye götürürken yanında mutlaka korumacı tedbirlerle ilgililer, kurumlar var ama annenin haberi yok bu işten. Biz bunu sorduk; sistem böyle çalışıyor. Kadının avukatı yok, tedbir kararı almak istiyor, geçici tedbirle velayeti almak istiyor. Bu yaşadığımız olay en az on beş gündür... Ben daha biraz evvel bu kadınla yine konuştum, kadının parası yok, avukatı yok; çocuk sosyal hizmetlerde, baba sadece adliyeye sevk edildi. Hani ben bir milletvekili olarak durumun ne olduğunu savcılığı arayarak ya da ben bu işe girmek istemem. Zaten bilmeliyim ki ya da bilmek istiyorum ki o baba ne yapmışsa yapmış -vicdanen de öyle söylüyorum- en doğru kararı savcının, mahkemenin vermesini isteriz ama burada kurumlarda bir eksiklik var diye düşünüyorum. Annenin avukatı yok. Avukat nereden bulacağını bile bilemiyor. Çocuk daha sonra ne olacak? Sosyal hizmetlerde nasıl olacak? Burada konteyner kentlerde o kadar fazla bize bunlar geliyor ki. Mesela sizin bunlarla ilgili bir bilginiz var mı? Biraz evvel "Eskişehir, Bursa, Erzurum" dediniz 3 ilde olan çocuk adalet merkeziyle alakalı, mesela sizin deprem bölgelerinde de bunların yapılmasıyla alakalı bir düşünceniz var mı? Deprem bölgesiyle ilgili en fazla neyi düşünüyorsunuz? Ne yapmayı planlıyorsunuz? Bunları sizden de yazılı olarak ben almak isterim.
Bir diğer husus: Çocuklar o kadar fazla IBAN hırsızlığı, IBAN kiralanması dolayısıyla çok kötü aile parçalanmışlıkları yaşıyorlar. Nitelikli dolandırıcılık suçlarından şu an -ben bir soru önergesi vermiştim ama cevabının geleceğini pek düşünmüyorum- binlerce çocuk hapishanelerde, aileler perişan. Ben mali müşavirim, şöyle bakmak lazım: çocuklar kara para aklanıyor, efendim, terörün finansmanı gibi gibi... Ticari bir faaliyeti yaparken veya bir eylemi yaparken burada bir illiyet bağına, hayatın olağan akışı gereği bir çocuğun IBAN'ını kullandırması sonucunda milyon 1 milyon TL parayı buradan Karayipler'e veya Uruguay'a veya işte ne bileyim ben, İtalya'ya transfer ettiğini düşünelim, 14 yaşındaki veya 17 yaşındaki bir çocuğun Hindistan'la, İtalya'yla, Amerika'yla çok da -hayatın olağan akışı gereği- bir alakası yoktur. Dolayısıyla niye nitelikli dolandırıcılık suçundan şu an binlerce çocuk içeride? Ve aileler -ne kadar zor bir şey- siyasetçilerin kapısına gelip bir umutla "Çocuklarımız şu kadar aydır..." Bunlarla ilgili, mesela, sizin, mevzuata... Bu da çocuklar için, aileler için ciddi bir sıkıntı. Bunlarla ilgili bir çalışma yapıyor musunuz, düşünüyor musunuz? Bakanlık olarak böyle işlerle iştigal ediyor musunuz? Bunları da sormak isterim.
Eğer cevap vermek isterseniz, benim için cevapları yazılı olarak verebilirsiniz.
Teşekkür ediyorum.