KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Öncelikle, bu İklim Kanunu Teklifi'mizin ülkemize, ülkemizdeki reel sektör temsilcilerine, tüm kamu kurumlarına hayırlı olması dileğimle başlıyorum.

Şimdi, iklim kanunu kamuoyunda da çok tartışılan ve kamuoyu tarafından da takip edilen önemli bir kanun, nedeni de konuyla ilgili ilk kanun. Dolayısıyla da ilgili kurumlar, başta Çevre, Şehircilik Bakanlığımızın yetkilileri, Cumhurbaşkanımızın kararnamesiyle kurulmuş İklim Değişikliği Başkanlığımızın, bakanlarımızın, bakan yardımcılarımızın, bürokratlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarının ilgili üreticilerle uzun süre yapılmış çalışmaları neticesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuş ve bugün Komisyonumuzda değerlendirilecek olan kanun teklifi hakkında ben de genel anlamda bilgiyi vermeyi arzu ederim.

Bir defa şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki biz bu kanunu eğer çıkarmazsak -varsayalım çıkarmadığımızı-zaten ihracatımızın neredeyse yüzde 70'i Avrupa'ya ve Batı'ya olan bir ülke olarak sınırda karbon düzenlemesine tabi tutulacağız zaten yani 2026'nın başında yapılan tüm ihracatlarda ihracat ürünlerinin ham maddesinden işlenmesine, işte, ürün hâline dönüşmesinden transferine kadar bu süreç içerisinde karbon emisyonlarının hesaplanarak -ki biz zaten uzun süredir bu konuyu çalışıyoruz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak- salındığı karbon oranında sınırda karbon düzenlemesine tabi tutulacak. Bizim de ülke olarak, Batı'yla bu kadar ekonomik entegrasyonu olan bir ülke olarak, iklim kanunu, muhakkak yapmamız gereken çalışmalardan en önemli çalışma. Dolayısıyla Komisyondaki arkadaşlarımıza bu konuda bilgi vermek isterim.

Şimdi, Sayın Başkan açılışında da söylediği gibi, biz zaten Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ni 2004 yılında kendi Meclisimizin onayıyla bu konuda muhatap olarak kabul ettik ve Paris Sözleşmesi'nde 2021 yılında yine Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmış bir çalışma var. Bu gelişmeler kapsamında asıl hedef, dünyanın hedefi 2053 net sıfır emisyon hedefini ortaya koymaktır, 2053 yılına kadar. Tabii, sadece 2053 yılı değil, bunun ara katmanları da var. Bu süre içerisinde bütün dünyada, tüm üretimde artık, işte, ozon tabakasını inceltecek, küresel ısınmayı etkileyecek, ülkenin, dünyanın genel olarak doğasını ve ekosistemini bozacak herhangi bir karbon salımı olmama hedefi üzerinde çalışılıyor. Dolayısıyla biz de Türkiye Büyük Millet Meclisinde buna uygun bir kanun hazırlığında bulunduk, şu anda da huzurumuzda. Şimdi, bu doğrultuda bir coğrafi alan ya da sektör gibi herhangi bir ayrım gözetmeksizin, karşı karşıya kaldığımız iklim değişikliği konusunda kanunda tüm kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerin iş birliği içerisinde sorumlulukları ve yükümlülükleri yer almaktadır. Demin de söylediğim gibi, temel hedefimiz sera gazı emisyonunun azaltımı, iklim değişikliğine uyum faaliyetleriyle ilgili çalışma ve ulusal katkı beyanıyla ilgili bütün çalışmalarımızı yapacağız.

Değerli arkadaşlar, şimdi, huzurunuzdaki bu kanun teklifiyle ilgili, İklim Kanunu Teklifi'yle ilgili genel hatlarıyla da bilgi vermek isterim. İklim Kanunu Teklifi'miz yürürlük ve yürütme dâhil 20 maddeden oluşmaktadır, 2 geçici maddemiz de vardır. Teklif, kanun metninin içeriğine uygun olarak bir de üç farklı kanunda değişiklik de öngörüyor kanunumuzla ilgili. Yine, İklim Kanunu Teklifi iklim değişikliği alanında baştan, sıfırdan düzenleme yapılan, temel kanun niteliğinde bir düzenlemedir. Başlangıç hükümleri, tanımları ve kanunun geneli için uygulanacak ilkeler vardır bu birinci kısımda. İkinci kısımda, iklim değişikliğiyle mücadelenin ana unsurları olan sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerinin kapsamının, bu faaliyetlerin hayata geçirilmesi için hazırlanan plan ve uygulama araçlarının neler olacağının, iklim değişikliğiyle mücadelede sera gazı emisyonlarının azaltımının dünya çapındaki en somut adımı ticaret emisyon sisteminin esaslarının oluşturulmasıdır; bu ikinci kısım. Üçüncü kısım da kanun kapsamında elde edilecek gelirler ve yine bu gelirlerin yeşil dönüşüme ve iklim değişikliğiyle mücadeleye aktarılacağına dair hüküm ve yaptırımların olduğu bir bölüm.

Yine, kanun teklifini temel esaslarına ayırdığımızda bunlardan bir tanesi, kanunun genel esasları kapsamında yapılan bir düzenleme vardır. Kanun teklifinde, daha ziyade, daha az enerjiyle daha verimli bir üretim sayesinde yaşanabilir bir dünyayı amaçlayan "2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi" ve "Yeşil Büyüme" vizyonu temel alınmaktadır.

2'nci maddemizde, iklim değişikliğiyle mücadelede esas alınan, istihdam sürecinin en adil şekilde yönetilmesini ifade eden adil geçiş; yine, mücadeledeki eşitsizliği ortadan kaldırmayı amaçlayan iklim adaleti; sürdürülebilirlik, şeffaflık gibi temel ilkeler belirlenmektedir.

3'üncü maddemizde, sera gazı emisyonunun azaltımı ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerine ilişkin izlemeler, başkanlığın yetkileri, projelerin yapılması, iş birliği ve veri paylaşımına ilişkin usul ve esaslardır.

Bir başka maddemiz, iklim değişikliğiyle ilgili mücadele faaliyetlerine ilişkin düzenlemeler ve bunların altındaki konular; Ulusal Katkı Beyanı, "Net Sıfır Emisyon Hedefi", Başkanlık tarafından yayımlanan veya güncellenen eylem ve strateji planları doğrultusunda sera gazı emisyonlarının azaltımı, iklim değişikliğine uyum faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için ilgili kurum ve kuruluşlara yükümlülükler verilmektedir. Bunlardan birkaç tanesini saymak gerekirse değerli arkadaşlar; yenilenebilir enerji kullanımının arttırılması, korunan alanların, yutak alanlarının artırılması, organik tarımın desteklenmesi ve su kaynaklarının etkin yönetimi bu hususlardan birkaç tanesidir.

Bir başka maddede -alt maddemiz- kurum ve kuruluşlarca hazırlanan ve iklim değişikliğiyle mücadeleye doğrudan ya da dolaylı olarak katkı sağlayan plan, program, strateji eylem planı düzenlemeleri yapılmaktadır. Özellikle yereldeki sorunlarının çözüme kavuşturulması ve ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla hazırlanacak yerel iklim değişikliği eylem planları, her ilin bütüncül bir plan olarak yerel yönetimler ve taşra teşkilatlarıyla iş birliği içerisinde hazırlayacakları yerel iklim değişikliği eylem planlarıdır.

Yine bir alt başlık; iklim değişikliğiyle ilgili mücadeleye yönelik finansman, teknoloji geliştirme ve transfer, ilgili kapasite geliştirilmesi faaliyetlerini içeren uygulama araçlarına yer verilmektedir burada. Bu yatırımların gerçekten çevreci ve iklim değişikliğine etki etmeyen yatırımlar olup olmadığını belirleyen -bu son derece önemli bizim için- ve bu sayede uluslararası finans akışını hızlandıracak Türkiye Yeşil Taksonomisi'nin kurulacağı da öngörülmektedir.

Bir başka alt maddede, net sıfır emisyon ve "Yeşil Büyüme" hedefi için en önemli araçlardan biri olan ve sektörlerimizin rekabet gücünü artıracak emisyon ticaret sistemi düzenlenmekte ve ülkemizde ilk defa uygulanmaya başlayacak olan bu sistemin ana hatları yer almaktadır.

Bir başka alt maddemizde, emisyon ticaret sisteminin işleyişi, 1 ton karbondioksit salımı hakkı tanıyan tahsisatların esasları, emisyon ticaret sistemi içerisinde yer alan aktörler ve görevliler tanımlanmaktadır.

Başka bir alt maddede, gönüllü karbon piyasalarında yer alan karbon kredilerinin oluşturulması ve uygulamaya geçilmesine yönelik hedefler ile tahsisat yükümlülüklerinin bir bölümünün eş değer miktarda karbon kredisiyle karşılanması amacıyla denkleştirme yapılabilmesine izin verilebileceğine dair hükümler mevcuttur.

Yine, temel esaslardan, temel kapsamlardan bir tanesi de bu süreçte gelirler, gelirlerin kullanımı, idari yaptırımlara ilişkin düzenlemeler. Bunların alt başlıklarına baktığımızda; bir, elde edilen gelirlerin yine sistem içerisinde yeşil dönüşüme ve iklim değişikliğiyle mücadele desteklerine aktarılması amacıyla getirilen kullanıma ilişkin esaslar. İki, kanunda yer alan yükümlülüklerin yerine getirilebilmesi nedeniyle uygulanacak olan yaptırımlar. Bunlar idari para cezaları, kontrol belgesi iptalleri, sera gazı emisyon izinlerinin iptalleri, piyasa denetimine ilişkin EPDK denetiminden dolayı kendi kanunlarınca uygulanacak olan cezalar. Ayrıca idari nitelikteki yaptırımlar ve bunların uygulanma usulleri kanun teklifi taslağında yer almaktadır. Üç, idari yaptırımların denetim usulü, Başkanlıkça denetleme yetkisi, Başkanlığa karşı dava açılabileceği ve bunlarla ilgili dava, usul ve esasların bulunduğu maddeler.

Yine, temel kapsamlardan bir tanesi, konuyla ilgili diğer kanunda yapılacak olan değişiklikler. Bunlar 3 tane kanunu ilgilendiriyor; söz konusu iklim başkanlığının kurulmasıyla 2872 sayılı Çevre Kanunu'na "başkanlık" kelimesinin eklenmesi ve dolayısıyla da mükerrer yaptırımların olmaması için emisyonların izlenmesi hakkında ceza hükümlerinin Çevre Kanunu'ndan çıkarılması.

Bir başka madde, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu teşkilatındaki görevlerdeki EPDK'nin emisyon ticaret sisteminde denetim yetkisine kendi kanunlarında yer verilmesi.

Yine başka bir kanun maddesi: 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nda emisyon ticaret sisteminde piyasa işletmecisi EPİAŞ olduğu için EPİAŞ'a kendi kanununda piyasaya ilişkin iş ve işlemlerin yapılması ve piyasada oluşabilecek piyasa bozucu davranışlara karşı yaptırım uygulama yetkilerinin de bu kanuna verilmesi.

Geçici maddelerimize baktığımızda, bunlardan emisyon ticaret sistemlerinin uygulanmasına ilişkin sistemin kurulmasına kadar süreç son derece önemli. Bizim reel sektör temsilcilerimiz ve üreticilerimiz için son derece önemli bir konu bu. Bu sürede uygulamanın nasıl olacağına dair geçiş hükmü öngörülmektedir. Bunlardan birincisi kamu kurum ve kuruluşlarına kanun teklifi taslağında azaltım ve uyum maddelerinde yer alan planlanma araçlarını hazırlama ve bunlara uyarlama için 31/12/2027 tarihine kadar süre verilmesi. Yine, yerel iklim değişikliği -ki üzerinde son derece hassasiyetle duruyoruz- eylem planlarının hazırlanışına da 31/12/2027 tarihine kadar süre verilmektedir.

Değerli arkadaşlar, özetle, yeşil büyüme ve 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda iklim değişikliğiyle ilgili mücadelenin küresel ölçekte iş birliği ve azimle gerçekleştirileceği bilinci ve uluslararası yükümlülüklerimizin de yerine getirilmesi amacıyla ülkemizin hukuki altyapısının geliştirilmesine yönelik sera gazı emisyonlarının azaltım ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerinin planlama ve uygulama araçlarının ve kurumsal çerçevenin yasal dayanağının oluşturulması hedeflenmektedir bu teklifte.

Başta söylediğim gibi, bu teklifte uzun zamandan beri emek veren, çalışan; teklifle ilgili yoğun emek veren başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, ilgili bakanlarımız, İklim Değişikliği Başkanımız, bakan yardımcılarımız ve bürokratlarını ve şüphesiz bu teklifin buraya kadar gelmesinde emek veren sayısız arkadaşımıza huzurunuzda teşekkür ediyorum.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Milletvekilleri de var, kanunu onlar da getirdi.

MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - En sonda şüphesiz, arkadaşlarımız derken onu kastettim.