CEMALETTİN KANİ TORUN (Bursa) - Öncelikle, Hişyar Bey'in söylediği konuya kısa bir değineceğim.

Mesela, diyor ki: "Hamas, Batı'da terörist kabul ediliyor, Türkiye'de edilmiyor. Nasıl oluyor?" Aslında pratikte uygulama şu: İki ülkenin de ortak olarak terörist kabul ettiği örgütlerle ilgili bu anlaşmalar ortak çalışmayı mümkün kılıyor. Yoksa, benim terörist kabul ettiğimi öbür taraf kabul etmiyor, benim oradan istediğimi de vermiyor. Öbür taraf da aynı şekilde yapıyor. Dolayısıyla, iki tarafın da ortak olarak terörist kabul ettiği şahsiyetler üzerinden ya da örgütler üzerinden karşılıklı iş birliği yapılıyor.

Öbür konuya gelince, orada da birincisi şu: Yani, Dışişleri Bakanlığı topa girmedi gibi bir şey oldu.

HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Yok, topa tek taraftan girdi.

CEMALETTİN KANİ TORUN (Bursa) - Şöyle söyleyeyim: Orada aslında Hükûmet açıklamayı yaptı. Dışişleri Bakanlığının o açıklamanın üstüne yani Hükûmet iki tarafa da teenni tavsiyesinde bulundu. O açıklamanın üstüne Dışişleri Bakanlığının kınama yapması mümkün değil. Orada Dışişleri Bakanlığının konusu diplomatik misyonların korunmasıyla alakalı, açıklama onunla ilgili sadece ve orada da Dışişleri Bakanlığı uluslararası sözleşmeleri hatırlatıyor. Viyana Sözleşmesi gereği, konsoloslukların ve büyükelçiliklerin korunmasını hatırlatıyor sadece ki bu, normalde diğer ülkelere karşı da yapılan standart bir uygulamadır. Yani, o anlamda Hükûmetin açıklaması esastır.

Teşekkürler.