KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Evet, bu anlaşma, tabii, sanıyorum ilk ikide bulunan bir anlaşma da Irak menşeliydi. Aslında, aldığım bilgi dâhilinde peş peşe olmamasının nedeni ilgili bakanlıkların burada detaylı bilgi vermesi açısından bir düzen dikkate alınarak yapıldığını fark ettim. Şimdi, bu...

BAŞKAN FUAT OKTAY - Talep bizim Komisyonumuzdan gelmiştir yani kategorik olarak yapalım diye.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Evet, dolayısıyla yani Irak ya da herhangi bir ülkeyle her anlaşmanın -iki üç de olabilir- peş peşe gelmemesi nedeni budur diye bilgi aldım, onu önce arz edeyim kıymetli arkadaşlara.

Bir de tabii, şimdi, artık uluslararası anlaşmalar genelde bağlayıcı, bir de bizi bağlayan bir iç yasal sistemimiz var, bir normlar hiyerarşisi var. Burada iki devlet arasında bir anlaşma söz konusu. Tabii, ağırlığı güvenlik ve savunma sistematiği içerisinde ele alınmış. Burada şimdi, ben hem NATO PA üyesi hem AGİT PA üyesi ve Terörle Mücadele Komisyonu Başkanıyım aynı zamanda, bir özel komisyondur. Burada, artık, çok tescilli, açık ve net bir şekilde yani "Kör kör parmağım gözüne." der gibi artık PKK'nın uluslararası bağlamda da bir terör örgütü olduğu ve mücadele edilmesi gerektiği söylenen açık bir gerçek. Dolayısıyla bizim, burada, yabancı savaşçılar bağlamında -bunu Batı literatürlerinde çok kullanıyorlar- kastedilen, zannım odur ki dışarıdan getirilen para ya da kaçırılarak, mahkûm edilerek o ülkenin, o coğrafyanın değil dışarıdan özel amaçlı getirilmiş bir kitle kastediliyor ama Metin Bey'e katılıyorum, açıklanılmasında da fayda var biraz daha detaylı bir şekilde çünkü yanlış anlaşılmalara matuf bir mevzu ama bizim, şimdi, Irak Hükûmetiyle bir ortak mutabakatımız var. Söz konusu nedir? Efendim, savunmamızı, ülkede bir millî mesele hâline gelmiş terörle mücadeleyi kökleştirmek ve son terörist... Biz, bunu, zaten Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak dilimize de çok pelesenk olmuş bir formata dönüştürdük: Son terörist yok edilinceye kadar Türkiye'nin ali menfaatlerine kasteden kim olursa olsun, adı ne olursa olsun... Dolayısıyla bu tür örgütlerde zaten terörü tanımlarken şunu diyoruz, çok bağlayıcı bir cümledir: "Kim, nerede, nasıl, hangi etnik grup ya da mezhep ya da siyasi bir aidiyet söz konusu olursa olsun terörle mücadeleye sonuna kadar devam edilecektir." Dolayısıyla terörle mücadeleyi böyle bir etnik tabana yönlendirme, bir mezhebî tabana yönlendirme gerçekten bizim ülkemiz açısından çok kabul edilebilir bir şey değil. Bu anlaşma, inşallah, o bölgedeki yaşayan herkesin refahına katkı sağlayacağı kanaatini taşıyor ve bu anlaşmayı yerinde buluyorum.

Teşekkür ediyorum.