SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Teşekkür ederim.

Bu, yapay zekânın kullanımı bize, tabii, çok heyecan veriyor ama tıp dünyasında görüntüleme cihazlarının kullanılmasının hekimlik yeteneğini zayıflattığı yönünde iddialar var; bu, Amerika'da da var, Türkiye'deki hekimler de aynı iddiada bulunuyor. Hatta günlük hayatımızda biz eskiden daha kolay adres bulurduk kendi zekâ kapasitemizi kullanarak. Şimdi, işte, "Konum at, ben oraya geleyim." ifadesiyle o kapasiteyi kendi kendimize sınırlıyoruz. Orta ve uzun vadede, bu yapay zekâ, kolluk kuvvetlerinin kendi bilgi ve tecrübelerini devreye sokma yeteneklerini zayıflatmayacak mı? Çünkü verdiğiniz örneklerde, mesela, tecrübeli hâkimin şu soruları sorarak sonuca ulaşabileceğini ifade ettiniz.

POLİS AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SUÇ ARAŞTIRMALARI ANA BİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. COŞKUN TAŞTAN - Evet, doğru.

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Biraz tehlikeli değil mi?

POLİS AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SUÇ ARAŞTIRMALARI ANA BİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. COŞKUN TAŞTAN - Şimdi, bu yapay zekâ teknolojisini üretenlere bu soru sorulduğunda çok güzel bir yanıt vermişti yanılmıyorsam LeCun, şöyle diyordu: "Uçak icat olduğunda biz daha mı yavaş yürümeye başladık? Hayır. Yani uçak bizim başka bir ihtiyacımızı karşılıyor. Biz hâlâ yürümeye ve aynı hızla yürümeye devam ediyoruz. Demek ki bu kadar hızla yürümeye ihtiyacımız varmış."

Diğer bir konu, ben hep sonuç odaklı bakıyorum Sayın Başkanım, Sayın Vekilim; yani eğer bir şeye yapay zekâyla daha hızlı ulaşıyorsak ve bu, bizim bir yeteneğimizi köreltiyorsa, eğer yapay zekâ hep devam edecekse hiçbir problem yok ki. Şimdi, yapılan çalışmalar, Londra'da taksicilerin... David Eagleman'ın araştırmasıdır bu Sayın Başkanım, son şeyim olduğu için hızlıca yanıt vereyim buna. Şimdi, Londra'da taksiciler taksicilik ehliyetini almak için bir sınavdan geçiyor, buna "The Knowledge" deniyor. "The Knowledge" sınavına girdiklerinde, o şehirle ilgili, Londra'yla ilgili bütün bilgiler soruluyor, ana arterler soruluyor, oteller soruluyor, kavşaklar soruluyor, kiliseler soruluyor falan, eğer bunu bilemezse geçemez. Sonra Eagleman gidiyor, bakıyor, bunların beyinlerinde "hipokampus" adı verilen bir bölgenin daha fazla gelişmiş olduğunu, daha fazla yer kapladığını dokusal anlamda görüyor ve şu sonuca varıyor, diyor ki: "Bizim biyolojimiz ile yaşam arasında bir etkileşim var. Eğer daha fazla bilgi "store" etmek, depolamak istiyorsak beynimizde ona göre hücre sayısı, bağlantı sayısı artıyor ama eğer böyle bir ihtiyacımız yoksa da hipokampusumuz küçükse de bir problem yok. Şimdi, gelecekte eğer bana soruyorsanız, yani bu tip uygulamalar polisin muhakeme yeteneğini azaltır ama biz daha iyi sonuç alırız diyorsanız, benim açımdan, kişisel görüşümü söylüyorum, hiçbir problem yok.