Komisyon Adı | : | (10/696, 1831, 1832, 1833, 1834, 1835) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Doçent Doktor İlknur Yüksel Kaptanoğlu'nun, Enstitünün 2008 ve 2014 yıllarında gerçekleştirdiği Türkiye'de kadına yönelik aile içi şiddet araştırması, dünyadaki gelişmeler çerçevesinde ve bu alandaki akademisyenler olarak kendi öngörüleri ve yapılması gerekenler konusundaki önerileri hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 04 .02.2025 |
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Hocam, ben araştırmalara dâhil edilmesi gereken bir konudan da -sizin de Hocam, belki fikriniz vardır- biliyorsunuz, nüfus üzerine bir enstitü, bence çok kıymetli. "Ev genci" diye bir kavram girdi biliyorsunuz hayatımıza yani "NEET" diyorlar, "Not in Education, Employment or Training" denilen. Şimdi, ben birkaç yerde okudum, şöyle bir şey daha var, maalesef biz de sahada karşılaşıyoruz: "Anneye şiddet uygulan erkek çocuklar" diye de bir kavram mesela var, bunu hiç konuşmadık burada. Uyuşturucu bağımlısı, Allah korusun ya da başka, çalışmıyor, "NEET" dediğimiz grubun içine giren, bu da bir kadına yönelik şiddette, aslında hayatımızda, maalesef karşımıza çıkmaya başladığı bir konu. Belki araştırmalara bunlar da dâhil edilebilir diye düşündüm, onu da belirtmek istedim.
Teşekkür ederim.
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ NÜFUS ETÜTLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ İSMET KOÇ - Çok teşekkür ederim.
Aslında ben biraz önce Sayın Başkanın gündeme getirdiği konuya değinmek istiyorum. Ben bir paradoks görmüyorum aslında çünkü biraz önce İlknur Hoca Türkiye haritası eşliğinde bölgelere göre şiddet oranlarını verdi. Orada da dikkat edersek aslında bizim batı bölgelerinde doğuya göre şiddet yüzdeleri daha yüksek. Aslında, Danimarka'da da diğer ülkelere göre daha yüksek olmasını asla bu şekilde açıklayabiliriz. Yani insanların eğitimleri arttıkça beyanları daha çok artıyor olabilir. Sadece daha yüksek oranda beyan ettikleri için biz şiddeti eğitimin daha yüksek olduğu, kadının iş gücüne katılımın daha yüksek olduğu bölgelerde ve ülkelerde daha yüksek olarak gözlemliyor olabiliriz gerçekten; bu oldukça önemli bir nokta, dolayısıyla paradoks yok ortada.