AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Şimdi, biraz önce emeklilerimizi dinledik, emeklilerimiz geçim telaşında. Aynı emekliler gibi başka telaşlar da varmış, Dün duyduğumuz kadarıyla Çalışma Bakanı da "Emekli aylıklarını düzenli nasıl öderiz telaşı içerisindeyiz." demişti, herhâlde bu Türkiye Cumhuriyeti'nde bir ilk. Yani bakıyorsunuz nasıl bir telaş içerisinde, nasıl bir telaş içerisinde...

RESUL KURT (Adıyaman) - Daha öncesi var, anlatırım ben sana, ilk değil.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Emekli maaşındaki artış yüzde 15,75; bugün açlık sınırı Birleşik Metal-İş'in yapmış olduğu araştırmada 22 bin lira; en düşük emekli maaşı yüzde 15,75 artışla 14.469 lira. Bakın, asgari ücrete yüzde 30 zam geldi, o da enflasyonun altında, enflasyon yüzde 40. Şimdi, sigorta primlerinde yüzde 30 artış olacak, sen emekliye yüzde 11'le yüzde 15,75 arasında zam vereceksin! senin emeklin Avrupa'daki en düşük emekli maaşını alan insanlar, senin emekline vermiş olduğun gayrisafi yurt içi hasıladaki pay dünya ortalamasının altında, dünya ortalaması 7,9 bizim ülkemizde yüzde 5,7; sağlıkla beraber sosyal korumaya ayırdığın payda Avrupa'da sonuncu sırada, dünya ortalamasının altında; emekli sayısı artmış, EYT çıkmış, emekli sayısı 3 milyon artmış, 16 milyonlara dayanmış; ne beklenir? Ya, emekli sayısı 3 milyon arttığına göre emeklinin millî gelirden aldığı payın da artması lazım beklenir; değil mi? Son on yılda ortalama emeklinin maaş olarak aldığı pay yüzde 6,1'miş; EYT çıkmış, 5,4'e düşmüş. Böylesine bir ülkenin Bakanı çıkıp da şu şikâyeti edebiliyor: "Biz bu maaşları nasıl ödeyeceğiz?" Ya, Allah aşkına, senin ödeyeceğin maaş açlık sınırının altında, yoksulluk sınırı demiyorum, açlık sınırının altında; 14.469 lira maaş ödeyeceksin ve "Ben bunu nasıl öderim?" diye kara kara düşüneceksin! Rakamlar ortada, emekliler bu milletin sırtında küfe değil, yük değil; EYT bu milletin sırtında küfe değil, yük değil. Öyle bir düzen kurmuşsunuz ki, diyorsunuz ki "İsterse emekli sayısı 20 milyon olsun, 25 milyon olsun, benim gelirden vereceğim pay yüzde 5 kardeşim, daha fazla vermem." diyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın lütfen.

Buyurun.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bu emeklileri açlık ve sefalet ücretiyle yaşamaya mahkûm bırakıyorsunuz. Altın hesabı yapıyoruz, altın hesabı yapınca bize kızıyorsunuz "Altın hesabı yapmayın." diyorsunuz. Başka bir hesap yapalım. Ne yapalım? Mesela, 2002'yle bugünü kıyaslayalım ve asgari ücretle kıyaslayalım. 2002 yılında Ocak-Haziran döneminde en düşük emekli aylığı 275 liraymış, 2002 yılında aynı dönemde asgari ücret 163 liraymış; 1,7 katıymış. Bugün ne? Bugün 22 bin lira asgari ücret, en düşük emekli maaşı 14.469; aynı rakamın 1,7 katı yaparsak, bu yoldan bir hesap yaparsak en düşük emekli maaşının 37.576 lira olması lazım bugünkü şartlarda. Yani ben bu teklifi veren arkadaşlara... Gerçi bu teklifi siz de vermediniz yani bunu Bakan söyledi, esasında Parlamentoya, millî iradeye de saygısızlık ederek "Böyle belirledik." dedi, söyledi ama bakın, bu kararı veren insanlar bu maaşla bir ay yaşamalarını beklemiyorum, bir hafta yaşasınlar benim kabulümdür.

Teşekkür ederim.