KOMİSYON KONUŞMASI

SEYDİ GÜLSOY (Osmaniye) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Plan ve Bütçe Komisyonunun kıymetli üyeleri, kanun teklifine sunmuş olduğunuz katkılar ve değerlendirmeler için şimdiden teşekkür ediyorum.

Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum ki görüşmekte olduğumuz teklif maddelerinin neredeyse tamamı hâlihazırda uygulanmakta veyahut çok yakın bir tarihe kadar uygulamakta olduğumuz emekliye verilen en düşük aylığının yükseltilmesi ve işverene verilen asgari ücret desteklerinin artırılması; geri kalan kısmın tamamı, Anayasa Mahkemesinin usul yönünden kanun düzenlemeleri gerektirdiği gerekçesi gibi sebeplerle iptal etmiş olduğu Cumhurbaşkanı kararlarını kapsamaktadır.

Şimdi, burada hukukçu milletvekillerimiz de var, bu konunun izah konusunda burada daha önce görüşmelerimizde de çok konuşuldu. 2017 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sistemine geçişi sağlayan Anayasa değişikliği, yürütmenin kanun hükmünde kararname ve tüzük çıkarma yetkisi kaldırılmıştır. Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesi dikkate alınarak Anayasa'ya aykırılık arz etmemek üzere Cumhurbaşkanı kararnamesi düzenleme yayınlama yetkisi yürütmeye verilmiş bir anayasal yetkidir. Bu sebepten denetim Anayasa Mahkemesine aittir. Anayasa Mahkemesi iptal etmiş olduğu Cumhurbaşkanlığı kararlarının kanun olarak düzenlenmesi gerekmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi burada denetçiye çok fazla yetki verileceği, DDK'ya üye denetçinin Adalet Bakanlığı müfettişleri, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun müfettişlerinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yer alan yetkileri kullanacakları yönünde değerlendirmeler yapılmıştır. Bu husus da doğruyu yansıtmamaktadır. Şöyle ki: Adalet Bakanlığı müfettişleri ve hâkimler 2800 sayılı Hakim ve Savcılar Kanunu'na tabilerdir.

Diğer taraftan, en çok, kooperatiflerle alakalı ve birliklerle ilgili eleştiri geldi. Burada vakıflar, kamu yararına vakıflar zaten Anayasa'da vardı. Kooperatif ve birliklerle ilgili konu, sadece kamu niteliği taşıyan kooperatifleri ilgilendirdiği için onlar bu işe dâhil. Yani normal şartlarda öngörülen teklifimizde tarım kredi kooperatifleri gibi, üretici birlikleri gibi, örnek olsun diye söylüyorum, şekerpancarı birlikleri gibi, bunlar dâhil; bunun yanında, diğer tarafta, yapı kooperatifleri, taşıma kooperatifleri, sulama kooperatifleri gibi kamusal yönü olmayan kooperatifler bu denetime tabi değillerdir.

Diğer bir taraftan, belediye başkanlarıyla ilgili, bu konu ilgilendiriyor mu diye, onu da gelecek mi diye sordu Sayın Akay. Burada belediye başkanlarının görevden alınması veya onların el çektirilmesi gibi konular Devlet Denetleme Kuruluyla alakalı bir mevzu değil, bu konu tamamen İçişleri Bakanlığının bünyesinde yürütülen bir konu. Yani dolayısıyla bizim bu kanun maddemizi bu konu ilgilendirmemektedir.

Diğer bir taraftan, kendisi burada yok ama Sayın Kalaycı "TMSF'de kaç şirket var şu anda?" diye sordu. Şu anda 684 şirket kayyum olarak da görev yapmaktadır. Bu şirketlerin 30 Eylül 2024 tarihi itibarıyla aktif büyüklüğü 217 milyar TL, öz kaynak toplamı 129 milyar TL, ciro toplamı 98 milyar TL olup 23.574 kişi istihdam edilmektedir bu şirketlerde. Bir kişi birden fazla şirket atanabilmekte ancak sadece tek bir şirketten huzur hakkı almaktadır. Biliyorsunuz, daha önce burada Plan ve Bütçe Komisyonunda da bununla ilgili bir değişiklik yapmıştık. Kaç yerde olursa olsun sadece bir tanesinden huzur hakkı alma vardı, onu da memur maaş taban katsayısına bağladığımızda alacağı en yüksek rakam geçen yıl itibarıyla 93 bin lira civarındaydı yanlış hatırlamıyorsam yani rakam çok şey olmasın ama öyleydi. Şu anda da bu üst sınır 1/1/2025 itibarıyla 109.356 TL'ye gelmektedir.

İşsizlik Fonu'yla alakalı bölümlerde, bu konunun işsizlikle alakalı bölümde de sadece burada işvereni destekliyormuş gibi bir konu gündem edildi. Oysaki İşsizlik Fonu'nun amacının bir tarafı da işsizliği önlemek yani istihdamı teşvik etmek için kurulan bir fon. Dolayısıyla, biz bu uygulamaya önceki yıllardan daha devam ediyorduk, bugüne kadar devam ediyoruz. Burada geçtiğimiz yıl da istihdam desteklemeden dolayı aşağı yukarı 1 milyon küsur istihdamı da artırmış olmuştuk.

En çok konu emekli aylıklarının 14.469 TL olmasıyla ilgiliydi. Tabii, değerli katılımcılara teşekkür ediyoruz. Buradaki konu usul, kanun gereği altı aylık TÜİK enflasyon rakamları göz önüne alınarak bu rakam artırılıyor ama tabii ki bizim de gönlümüz arzu ediyor, ülke şartlarının daha da iyileşmesi, bütçenin üzerindeki yüklerin hafiflemesiyle bu rakamların daha da artmasını destekliyoruz.

İşveren desteğiyle alakalı bölüm geçen sene 700'dü, bu yıl bin liraya çıkarıldı. Burada bazı şartlar var, işte, normalde günlük limitlerle ilgili, ücretle alakalı alt limit var. Sadece madende çalışanlarla ilgili 2.667 TL günlük para limiti, bir de toplu sözleşmeye tabi olan iş yerlerle alakalı günlük ücret 2 bin lira olarak belirlenmiştir.

EÜAŞ'la alakalı bölümde de burada geçenden farklı olarak -tabii, Bakan Yardımcımız da burada, daha detaylı açıklama yapar ama- biz burada her yıl şartını kaldırarak yani Bakanlığımızın ihtiyaç duyduğu hâllerde alım yapmasıyla ilgili... Ki zaten sizler de görmüşsünüz, biliyorsunuz, Bakanlık 2021'den bugüne kadar da herhangi bir alım yapmamış şey olarak da ama ihtiyaç olursa, tabii, dünya piyasasındaki durum olursa alım yapma yetkisi almaktadır. Biliyorsunuz, elektrik de hayatımızın en önemli kullanım şeyi, yarım saat elektrik kesinti olsa müthiş bir sıkıntı meydana gelmektedir.

Değerli Başkanlarım, diğer, kayyumla alakalı TMSF'yle ilgili bölümde de... Bu konu 2016 yılından itibaren kayyumla alakalı konu gündemimize çok fazla gelmeye başladı. O günden bugüne de bir kayyumluk mekanizması işlemekte ama şu da geliyor ki sadece bu, terörü finanse etmek veya terör örgütü desteklemek anlamında değil, bunun yanında, işte, geçtiğimiz zamanlarda... Kayyumun direkt atanmasına tabii, mahkemeler karar veriyor bu atamayla alakalı bölümde. Son zamanlarda hastaneler, sağlık şirketleri vesaire gibi konular gündeme gelmekte ama tabii ki bunun, böyle bir olayın bir mekanizmasının olması yani bir kayyumla ilgili TMSF'ye bir yetki verilecekse veya başka bir kuruma yetki verilecekse ilerleyen zamanlar içerisinde bir ihtiyaç hasıl olduğunda süreyle ilgili -üç yıldı- beş yıl şeklinde uzatma yapıyoruz yani yapma talep ediyoruz daha doğrusu. Bunun bir kanuna bağlanması, bir kurala bağlanması ve bu işin de ihtiyaç duyulduğu zamanlarda -TMSF de bu konuda bayağı tecrübe kazandı, bu konularla alakalı- uzamasıyla ilgili kanuni bir düzenleme yaptığımızda yani bir kuruma yetki verdiğimizde bu işin daha sistematik, daha güzel işleyeceğini düşünüyorum ve katlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.

Başkanım, sağ olun.