| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2858) münasebetiyle |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 15 .01.2025 |
SEYDİ GÜLSOY (Osmaniye) - Teşekkür ederim.
Değerli Başkanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun kıymetli üyeleri, Değerli Bakan Yardımcılarımız, değerli genel müdürlerimiz, bürokratlarımız, kıymetli basın mensuplarımız; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kanun teklifi görüşmelerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Komisyon süresince vereceğiniz destekler için şimdiden teşekkür ediyorum.
Rize Milletvekilimiz Sayın Harun Mertoğlu ve Zonguldak Milletvekilimiz Sayın Ahmet Çolakoğlu'yla birlikte, imza sahibi olduğum Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'mizin Komisyon görüşmelerine başlamış bulunuyoruz.
Hazırlanan kanun teklifiyle son dönemlerde vatandaşlarımızdan gelen talepler ile kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaçlarının karşılanması ve Anayasa Mahkemesince iptal kararının oluşturduğu hukuki boşluğun doldurulması ve uygulamada yaşanabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla çeşitli konularda kanun düzenlemelerini hayata geçirilmesini amaçlamaktayız.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; kanun teklifimizin 1'inci maddesiyle Devlet Denetleme Kurulunun görevi, denetçilerin görev ve yetkileriyle görevden uzaklaştırmaya ilişkin bazı hükümlerin anılan kanuna eklenme ihtiyacı ortaya çıktığından, kanunun isminin de söz konusu değişikliklere uygun olarak değiştirilmesi amaçlanmaktadır. Öngörülen düzenlemeyle "Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve Üyelerine İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun" olan kanunun ismi "Devlet Denetleme Kuruluna İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun" olarak değiştirilmektedir.
Aynı zamanda, teklifte Anayasa Mahkemesinin 1 Şubat 2024 tarihli Devlet Denetleme Kurulu hakkında Cumhurbaşkanlığı kararnamesindeki iptal kararıyla Anayasa hükmünde mevcut olmasına rağmen 5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde yer alan vakıflarla ilgili düzenleme bütünüyle yürürlükten kalkmış olup vakıflar yönünde hukuksal bir boşluk doğmuştur. Alt mevzuatta vakıflara yönelik herhangi bir yetki ve görevin yer almaması, hukuku bakımından eksiklik oluşturduğu gibi, uygulama açısından da tereddütlere yol açmaktadır.
Teklifle Anayasa'da yer alan yazım şekline uygun olarak Devlet Denetleme Kurulu, dernekler, vakıflar, kooperatifler, birlikler üzerindeki yetki ve görev kanun hükmüne ilave edilmektedir.
Teklifimizin 2'nci maddesiyle 2018 yılından beri yürürlükte olan "Grup Başkanı ve denetçilerin denetim görev mucibince, denetim kapsamına dâhil kurum ve kuruluşların teftiş, denetim veya bu maksatla kurulmuş birimlerin görev yetki ve sorumluluklarını haizdir." şeklindeki hüküm, Anayasa Mahkemesinin memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleriyle özlük işlerinin kanunla düzenlenmesi gerekçe gösterilerek iptal edilmiştir. Devlet Denetleme Kurulunda görev yapan denetçilerin görev ve yetkilerinin Anayasa’nın 128'inci maddesi gereğince kanunla düzenlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesine uygun olarak iptal edilen hükümle Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde yer alan denetçilerin görev ve yetkilerine ilişkin diğer hükümlerin de 2443 sayılı Kanun'a eklenmesine yönelik düzenleme yapılmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifimizin 3'üncü maddesiyle Anayasa Mahkemesinin 11 Kasım 2021 tarihli iptaliyle 2018 yılından beri yürürlükte olan Devlet Denetleme Kurulu tarafından lüzum görülmesi durumunda görevden uzaklaştırma tedbiri uygulamasına yönelik kanuni düzenleme yapılması amaçlanmaktadır. Öncelikle şunu söyleyelim ki görevden uzaklaştırma, soruşturmanın selameti için gerekli bir yetkidir, her teftiş biriminin kullanmış olduğu bir mekanizmadır. Şöyle ki: Görevden uzaklaştırma, kamu hizmetinin gerektiği hâllerde, hakkında idari soruşturma yürütülen ve görevi başında kalmasında sakınca görülen kişilere yönelik ihtiyari bir tedbirdir. Halk arasında "açığa alma" olarak bilinen görevden uzaklaştırma tedbiri, görevi başında kalmasında sakınca görülen kamu görevlileri hakkında uygulanan geçici bir önlemdir. Bu tedbir, idari soruşturmanın sağlıklı bir biçimde yürütülebilmesi için başvurulan bir yöntem olup bu tedbir neticesinde ilgili kişinin memuriyet görevi sona ermemektedir. 2017 yılında gerçekleştirilen Anayasa değişikliğiyle Devlet Denetleme Kuruluna verilen idari soruşturma yapma yetkisinin doğal bir sonucu olan görevden uzaklaştırma tedbiri, Anayasa'mıza aykırı hiçbir unsur barındırmamaktadır. Bahse konu Anayasa Mahkemesi kararı da bu tedbirin Devlet Denetleme Kurulu tarafından uygulamasını Anayasa'ya aykırı bulmamıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 137'nci ile 145'inci maddeleri arasında devlet memurları hakkında yürütülen idari soruşturmalarda görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanmasına dair hükümlere yer verilmiştir. Söz konusu maddedeki yetki, soruşturma birimlerinin gerekli görmesi ve kanuni şartlara da uyulması durumunda kullanılabilmektedir. Öngörüldüğü üzere görevden uzaklaştırma tedbiri, idari soruşturma kapsamında gerektiğinde başvurulabilen genel nitelikte bir mekanizma olup Devlet Denetleme Kuruluna özgü bir özellik göstermemektedir. Anayasa’nın 108'inci maddesi gereğince idari soruşturma yetkisine sahip olan Devlet Denetleme Kurulunun bu yetkiyi diğer soruşturma birimleri gibi kullanabilmesi Anayasa'ya aykırılık teşkil etmemektedir.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; teklifimizin 4'üncü maddesiyle yaşlılık, malullük, ölüm aylığı almakta olan emeklilerimize ve hak sahiplerine dosya bazında 12.500 Türk lirası olarak öngörülen aylık asgari ödeme tutarının TÜİK tarafından açıklanan en son temel yıllı Tüketici Fiyatlarının Genel Endeksi'ndeki değişim oranı olan yüzde 15,75 oranında artırılarak 14.469 Türk lirasına yükseltilmesi amaçlanmaktadır.
Teklifimizin 5'inci maddesiyle aylık bin Türk lirası asgari ücret desteği sağlanması amaçlanmaktadır. Öngörülen destek sayesinde işverenlerin iş gücü maliyetinin düşürülmesi, istihdamın artırılması ve kayıt dışı personel çalıştırmayı azaltmak hedeflenmektedir. Bu doğrultuda, 2016 yılında 2024 yılının sonuna kadar olan dönemler için her yıl asgari ücret desteği sağlanmıştır. Geçen yıl bu destek 700 Türk lirası olarak verilmekte olup bu destek bu sene bin Türk lirasına çıkarılacak, verilecek olan desteğin finansmanı da İşsizlik Sigorta Fonu'ndan karşılanacaktır.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 2018 yılında Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi yani TETAŞ'ın EÜAŞ'a devredilmesinin ardından, Anayasa Mahkemesi 7 Aralık 2023 tarihli kararıyla Elektrik Üretim AŞ'nin hak ve yükümlülerini düzenleyen maddelerin yetki kanunu kapsamında olmadığı gerekçesiyle usul yönünden iptal kararı vermiştir.
Teklifin 6'ncı maddesiyle EÜAŞ'ın ilgili fıkra kapsamındaki hak ve yükümlülüklerden kaynaklanan faaliyetlerini devam ettirebilmesi için bu düzenlemenin yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Maddeyle enerji alım ve satım faaliyetlerinin sürdürülmesi ve imzalanan sözleşmeler kapsamında elektrik enerjisi alış ve satışının yapılması, yürütülen enerji alım faaliyetlerinin sürdürülebilmesi, mevcut imtiyaz ve uygulama sözleşmeleri kapsamında enerji alış ve satış anlaşmalarının imzalanabilmesi, imzalan enerji satış anlaşmalarının sürdürülebilmesi ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Elektrik Üretim AŞ'nin alım yüklerini tam olarak karşılayabilmesi için her türlü önlemi alabilmesine yönelik düzenleme yapılmaktadır. Aynı zamanda, öngörülen düzenlemeyle 26'ncı maddesinin 13'üncü fıkrası kapsamında, Elektrik Üretim AŞ, elektrik enerjisi miktarının mevcut sözleşmeler kapsamında karşılayamaması durumunda, arz güvenliğinin sağlanması anlamında dünyada yaşanan konjonktürel dalgalanma sebebiyle oluşan doğal gaz fiyat artışlarından etkilenmemek ve yerli kaynakların teşvik edilmesi de gözetilerek yerli kömür yakıtlı elektrik üretim santrallerini işleten şirketlerden elektrik enerji alımı için elektrik enerjisi satış anlaşmaları yapmaktadır. Düzenlemede yerli kömür alımında "her yıl" ibaresini kaldırıyoruz. Elektrik ihtiyacı hâlinde kömür alma yetkisinin söz konusu kanun yoluyla verilmesi öngörülmektedir.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; teklifimizin 7'nci maddesinde, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun'un 4'üncü maddesinde düzenlenen, suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı hâlinde söz konusu şirketlerin mal varlığı değerlerine, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl süreyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyum olarak atanmasına ilişkin düzenleme önerilmektedir. Söz konusu düzenlemeyle, suç gelirleriyle suçtan kaynaklanan mal varlığı değerini aklama, silahlı terör örgütü veya bu örgüte silah sağlama, terör ve terörizmin finansmanı sürecine dâhil olmuş şirketlerin faaliyetlerinin kamusal yapı altında sürdürülmesi, şirketlerin etkin şekilde yönetilmesi ve çözümlenmesinin yanı sıra, ticari hayatlarının ve ekonomik hayatlarının sürdürülmesi sağlanmış olacaktır.
Sayın Başkanım, teklifimizle ilgili söyleyeceklerim bunlardan ibarettir. Komisyonumuzun üyelerinin süreçte verecekleri destek için şimdiden teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.