KOMİSYON KONUŞMASI

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bakın, bugün aslında burada çok talihsiz bir şekilde toplandık, burada resmen bir tiyatro oynuyoruz. Tiyatro nedir? Biliyorsunuz, bir oyun vardır, oyuncular vardır, her gün aynı oyun sergilenir ama izleyiciler farklıdır; burada oyuncular da aynı izleyiciler de aynı.

Daha Aralık ayının 4’ünde, bütçe görüşmeleri sırasında görüştüğümüz ve burada itirazlarımızın olduğu, konuştuğumuz, üzerine muhalefet şerhi yazdığımız ama sonra Genel Kurulda grupların anlaşarak metinden çekilen bir kısım maddeler yeniden tekrar önümüze geldi. Arkadaşlar, böyle bir şey olmaz, yapmayın bunu. Plan ve Bütçe Komisyonuna yazık, burası yol geçen hanı değil. Bir ay önce konuştuğumuz şeyleri bir daha mı söyleyeceğiz burada, bir daha mı konuşacağız? Resmen tiyatro oynuyoruz burada; yapmayın, böyle olmaz. Plan ve Bütçe Komisyonu burası, önemli bir Komisyon.

Ben 24’üncü Dönemde Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliği yaptım, sözcülük yaptım gene ve bu dönem -28’inci Dönem- tekrar Plan ve Bütçe Komisyonuna geldim ve aradaki dönemleri de biliyorum, ilk defa böyle bir olayla karşılaşıyoruz. Daha üzerinden bir ay geçmedi, 4 Aralıkta görüştük ama bütçe görüşmeleri vardı, sonra bütçe Genel Kurulda görüşüldü. 25 Aralıkta da aşağıda Genel Kurulda görüşüldü ve o maddeler çekildi. Şimdi, o 4 tane maddenin 3 tanesi Devlet Denetleme Kuruluyla ilgili, 1 tane de EÜAŞ’la ilgili yeniden getirildi, yapmayın bunu ve aynı şekilde, gene buradaki madde 7; Kasım 2024’te Adalet Komisyonunda görüşülen -bizde değil- dokuzuncu yargı paketi kapsamında yer verilen bir madde var, TMSF’nin kayyum yetkisinin uzatımı… O da gelmiş buraya; bizim Komisyonun değil arkadaşlar bu, başka bir komisyonda görüşülmüş. Bu kadar gayriciddi işi niye yapıyoruz, ayıp ya!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Yani bu kadar itibarsız mı Plan ve Bütçe Komisyonu? Toplam 9 madde; yürürlük, yürütme hariç 7 madde, bunun zaten -dediğim gibi- 4 maddesi bizim görüştüğümüz, aralık ayında ilgili kanun teklifinde görüştüğümüz maddeler. Dediğim gibi, bir tanesi adalet, 5 tane maddesi o, 1 tane zaten, işte, en düşük emekli maaşının artırılması maddesi var, bir de 1 madde daha eklenmiş. Yapmayın, ne konuşacağız bugün? Konuştuk hepsini bunların, tartıştık, bir.

İki: Anayasa'ya aykırılıklar var, söyledik Anayasa'ya aykırılık olduğunu. Bunlar Anayasa Mahkemesinden dönecek, defalardır söylüyoruz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenen hususların Anayasa'ya aykırılıklarını, sonra geliyor, burada kanunla düzeltmeye çalışıyoruz. Ve gene, aynı şekilde, burada Anayasa'ya, Anayasa'daki var olan belli hükümlere aykırılıklar var; kapsam genişletiliyor. Madde 1, Anayasa 108'inci maddeye aykırı; madde 3, Anayasa 129'uncu maddeye aykırı; bu ikisi bizden, Plan ve Bütçe Komisyonundan geçti. Madde 7, Adalet Komisyonundan geçen, Anayasa 35, 38, 48 ve 49'uncu maddelere aykırı arkadaşlar. Böyle olmaz, yani bu kadar itibarsız, bu kadar niteliksiz, bu kadar kalitesiz bir çalışma olmaz. Ve bunun içine tabii ki en düşük emekli maaşına ilişkin bir hüküm gelmiş ama orada da biraz önce arkadaşlarımız söylediler, konuştular, vatandaşın feryadını burada dile getirdiler; en düşük emekli maaşı 12.500 liradan 14.469 liraya yükseltiliyor; 1969 lira artış.

Arkadaşlar, enflasyon -ki TÜİK'in enflasyon rakamlarına kimse inanmıyor Türkiye'de- yüzde 44,38 oldu. Yeniden değerleme oranı -birçok vergi, resim, harç buna göre belirleniyor- yüzde 43,93. Kira artışı -eğer kiracıysanız- ocak ayında TÜFE yıllık ortalama oran yüzde 58,5.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Türeli, dört dakika verdim, bir dakika daha ekliyorum, toparlayın. Zaten geneli üzerinde de söz vereceğim.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bunları çok ayrıntılı olarak da zaten konuşacağız. Yani kira artışında yüzde 58,5 ve genel anlamda, orta vadeli programda da zaten ve bütçede de baktığımızda yüzde 46,5 bir artış var vergilerde. Ve bugün altı aylık enflasyon farkı... SSK-BAĞKUR emeklileri, şimdi, aynı şekilde, en düşük emekli maaşı yüzde 15,75 artıyor. Memur emeklisinin artışı yüzde 11,54; asgari ücret yüzde 30 artıyor. Allah aşkına, arkadaşlar, bu reva mıdır bu ülkede yaşayan milyonlarca insana? Yani hiç mi içiniz sızlamıyor? Sizde de öyledir, biz gittiğimiz zaman mutlaka bu tepkileri görüyoruz, inanılmaz, insanlar nasıl geçinecek? Açlık sınırının altında; bakın, yoksulluk sınırı demiyorum, açlık sınırının altında. Sendikalar düzenli olarak açlık ve yoksulluk sınırı belirliyor. Açlık sınırı ne biliyor musunuz? İki ay sonra...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan, bitireceğim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Arkadaşlar, asgari ücret iki ay sonra açlık sınırının altına gelecek. Açlık sınırı demek, 4 kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken gıda harcaması, sadece gıda; kira, elektrik, su, doğal gaz yok; eğitim, sağlık, ulaştırma, giyim hiçbiri yok ve şimdi biz burada bunu görüşeceğiz. Yani böyle şey olmaz! Yani ne görüştüğümüz usul ne bugün yapacağımız, burada sergileyeceğimiz, yeniden oynayacağımız tiyatro ne Anayasa'ya aykırılıklar; bunların hepsini bir araya getirdiğimiz zaman böyle bir çalışma sistematiği olmaz

Plan ve Bütçe Komisyonunu bu konuda eleştiriyoruz, Komisyon Başkanı olarak da bu Komisyonun itibarını korumak sizin göreviniz Sayın Başkan. Burada görüştüğümüz, yukarıda çekilen maddelerin bir daha buraya gelmesini engellemeniz gerekir. Bizim burada sadece muhalefet adına da değil, iktidar ve muhalefet, bütün Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri adına sizin böyle bir göreviniz olduğunu düşünüyoruz, neden bunu yapmıyorsunuz?

Teşekkür ederim.