MUSTAFA ALKAYIŞ (Adıyaman) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, Sayın Hocam, sunum için hakikaten ben de teşekkür ediyorum. Tanımak açısından da hassasiyetiniz açısından da teşekkür ediyorum.

Şimdi, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunu tam olarak bir yere oturtmak için soruyorum bunu. Yani kurum dünyada da böyle benzeri olan bir kurum mu yoksa bize has, Türkiye'nin oluşturduğu -bir zorunluluk olduğu görülüyor yani Kamu Denetçiliği var mesela, dünyada da örnekleri var hatta çok geniş bir organizasyon- böyle bir kurum mudur? Eğer böyle ise onlarla tecrübe paylaşımı yapıyor musunuz, zaman zaman bir araya geliyor musunuz? Yoksa daha çok böyle sanki Kamu Denetçiliğine yakın bir kurum gibi duruyor; bunun netleştirilmesini ben arzu ediyorum.

Bir de tabii gerçekten ciddi bir imkân, vatandaşın kendi hakkını, hukukunu ortaya çıkarması, takibi aslında. Kurumun vatandaşlar tarafından, diğer kurumlar tarafından tanınırlığı, bilinirliği bu yola başvurma noktasında yeterli düzeyde olduğunuzu düşünüyor musunuz? Ben kamu başdenetçiliğiyle daha çok ilgili olduğum için avukat olduğum zaman da faaliyetlerinde falan bulundum; Adıyaman'ımızda da hakikaten ciddi organizasyonlar gerçekleştirdik. Bu noktada Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun daha tanınır olması, daha bilinir olması noktasında önümüzde bir yol haritası var mı?

Ben de teşekkür ediyorum.