KOMİSYON KONUŞMASI

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Şimdi, TİHEK Kanunu'nun (9/a) maddesiyle; "İnsan haklarının korunmasına, geliştirilmesine, ayrımcılığın önlenmesine ve ihlallerin giderilmesine yönelik çalışmalar yapmak." gibi bir kanun maddesiyle başlamak istiyorum. Benim de pek çok sorum var ama çok hızlı ve özetle soracağım sorularımı.

Bununla ilgili olarak, daha önce yaptığınız çalıştaylara baktığımız zaman, Kurumunuz olarak özellikle kadına karşı şiddet meselesiyle ilgili yaptığınız çalıştaylarda meseleyi sadece "Toplumsal Şiddet Çalıştayı" adı altında ele almışsınız; bu da kadına yönelik şiddet konusunda özellikle meselenin kök sebebini ve devletin -yani hükûmetlerin, devletlerin- bu erkek egemen sistemi yeniden üretme tarafını gizleyen bir şey. Yani dolayısıyla, bu, tam anlamıyla, hani, bu isimle ifade edilemez; burada görünür olmaktan çıkarıyorsunuz aslında kadına karşı şiddeti, bir nevi.

Diğer yandan, veri toplamak, işte, özel ve yıllık raporlarla tespitler yapmak gibi bir -kanuna bağlı olarak söylüyorum bunu- göreviniz var ama bugüne kadar paylaştığınız rapor, izleme raporu gibi veriler var mı? Benim bildiğim yok mesela. Davalara müdahil olmak gibi bir durum söz konusu olabilir mi? Örneğin, Karabük'te öldürülen Gabonlu Dina davası medyada da biliyorsunuz yer etti. Davada kadın öğrencilerin yaşadıkları işte, başta taciz, şiddet, ayrımcılık gibi pek çok durum söz konusu ama siz davayı izlemediniz. Kadına karşı şiddet davalarına gözlemci olarak katılıyor musunuz? Şiddet verilerini tutuyor musunuz? Bunlar en önemli sorularım olsun.

Bir diğer mesele, -sizde bahsettiğiniz için hemen- cinsiyet temelinde ayrımcılık başvurularıyla ilgili mesela aldığınız kararlara bakıyoruz, daha çok işte "Bekara ev verilmiyor." "Damsız girilmez." gibi az önce sizin de bahsettiğiniz kararlar var. Mesela, bunun dışında ayrımcılık açısından inceleyebileceğimiz kararlar var mı? Biz de bunu bilmek isteriz.

Bir diğer sormak istediğim konu: Paris Prensipleri'ne tam uyum için gerekli A statüsü başvurusunu yaptığınızı söylediniz, buna sevindiğimi ifade etmek isterim. Paris İlkeleri'nde belirtilen, hükûmetin, ülkenin belirli bir kısmında ortaya çıkan insan hakları ihlallerine dikkatini çekmek, hükûmete önerilerde, tekliflerde bulunmak ve gerektiğinde hükûmetin konumu ve verilmesi gereken tepki konusunda görüş açıklamak gibi bir göreviniz bulunmakta. Dolayısıyla bunun için daha önce hükûmete verdiğiniz öneriler var mı? Özellikle hak ihlalleri, kadına karşı şiddet, cinsiyet eşitliği, toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayata geçirilmesi ve LGBT+'lara yönelik nefret söylemi konusunda herhangi bir öneriniz oldu mu? Bunu sormak istiyorum.

Bir diğer mesele, yine, özellikle LGBT+'larla ilgili yapılan başvuruları kategorik olarak yok sayıyorsunuz, kabul etmiyorsunuz. Özellikle cinsel yönelim, cinsiyet kimliği temelli ayrımcılıkla mücadele konusunda nasıl bir çalışma ortaya koymayı düşünüyorsunuz? Yani LGBT+'larla ilgili özellikle nefret ve şiddet açısından yapılacak çalışmalara ihtiyaç var, bu konuda size de bir görev düşüyor. Ve şunu sormak istiyorum: Cezaevleri yani hapishane ziyaretleri ve sığınmaevi ve yine, ŞÖNİM'lerde yani çocukların istismara uğradıktan sonra koruma altına alındıkları yerlerde birtakım izleme yaptık, izleme ve raporlama konusunda -neyse, toparlayamadım- izleme çalışmalarınız olduğunu ifade ettiniz. Ben bununla ilgili olarak da şunu sormak istiyorum: Bir, bu izlemelerde özellikle hapishanelerde çıplak arama, ağız içi arama ve kötü muamele tespit ettiğiniz cezaevi var mı? Bunu bilmek istiyorum. Bir de mesela, sizin resen müdahil olmak gibi bir göreviniz var, yetkiniz var. Özellikle cezaevlerinde, mesela, daha önce Garibe Gezer, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevinde tutuklu olarak bulunmuş, burada işkence, kötü muamele ve cinsel saldırıya maruz kaldığı gündeme gelmişti ve avukatları iddiaları medyaya da yansıtmıştı ve daha sonra Garibe Gezer yaşamını yitirdi. Bununla ilgili olarak resen harekete geçme yetkinizi kullandınız mı, suç duyurusunda bulundunuz mu, herhangi bir müdahaleniz oldu mu ya da izleme çalışmanız oldu mu? Bunu da böyle sormak istiyorum.

Ve son olarak, sözleşmeler, ulusüstü sözleşmelerle ilgili olarak da yine bir sorumluluğunuz var, uyulması konusunda ulusüstü sözleşmelere ya da bu sözleşmelere hükûmetin koyduğu çekincelere dair öneri verme gibi yetkileriniz var. Bununla ilgili olarak ben şeyi sormak istiyorum: İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme söz konusu olduğunda çünkü TİHEK kurulduğunda Türkiye İstanbul Sözleşmesi'ne taraftı. Türkiye 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle sözleşmeden çekildi. Buna dair bir görüş bildirdiniz mi Hükûmete, Cumhurbaşkanlığına? Yani kamuoyuna açık yaptığınız lobi faaliyetleri var, biliyoruz bunu ama ben gene de bu soruyu sormak istiyorum.

Bir de CEDAW var tabii, Kadına Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi için de sizin yine raporlama ve tavsiyede bulunma gibi yani Türkiye'nin bu sözleşmeyi uygulamasına yönelik bir faaliyetiniz olabilir, bunu yaptınız mı? 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'a dair TİHEK'in yaptığı bir izleme çalışması var mı? Bir de İstanbul Sözleşmesi'nden çekilinmesi ve sonrasındaki dava sürecine, mesela, CEDAW'dan doğan yükümlülüklere dair olarak da soruyorum, neden izlemediniz mesela Danıştayda yapılan itirazları izlemeliydi Türkiye İnsan Hakları Kurumu. Bu nedenle bunu da soruyorum yani neden izlemediniz? Çünkü bunların hepsi kadına karşı şiddetle mücadele konusunda oldukça önemli diyeyim. Bu kadar.

Teşekkürler.