BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Teşekkür ederim Başkanım.

Toplantımız tekrar hayırlı olsun, Komisyonumuz hayırlı olsun.

Ben de Bolu'da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet dileyerek söze başlamak istiyorum.

Şimdi tabii, yapay zekâ teknolojilerine ilgi duyan, araştıran ve değerlendiren bir Komisyonla bir aradayız. Bütün vekillerimizin bu konuyla ilgili fikri ve takip ettiği gündemleri var. Bu kadar hatipten sonra ben çok söz almayı tercih etmiyordum, genelde diğer çalıştığımız komisyonlarda da bilirler olabildiğince dinleyici kalma taraftarıyım ama yapay zekâ konusunda uzun yıllardır benim de takip ettiğim gündemlerim var hem mesleki olarak hem de partimizde aldığım görevler gereğiyle.

Yapay zekânın birçok alanda avantajlarını ve dezavantajlarını saydığımız süreçler oldu ama bu bizim bu saatten sonra geldiğimiz yerde, bir dönem "Web 4.0" diye tartıştığımız Metaverse'le birlikte aslında yapay zekânın bizi bambaşka bir yere taşıdığını ve bundan sonra asıl verinin işlenmesinin çok daha hızlı ve çok daha kıymetli olduğu bir döneme gelmiş olduğumuzu gösteriyor. Başkanım bahsetti, tabii verinin kıymeti burada bir kez daha öne çıkmış oluyor. Bizim yapay zekayla ilgili yapılabilecekleri, yapılanları bir taraftan sağlıkta, bir taraftan eğitimde kişiye özel öğrenme modellerinde, bir taraftan tarımda verimlilikte belki de bir yandan da istihdamda neler olduğunu ayrıntılı olarak tabii bu masa etrafında tartışmamız gerekir, konuşmamız, dinlememiz gerekir diye düşünüyorum. Amma velakin bir yandan da tabii devletimizin de yaptığı veya bu konuyu en azından takip ettiği bazı başlıkları olduğunu başkanlarım da vekillerim de defaatle belirttiler. Bizim yani Cumhurbaşkanlığında bulunan hem Dijital Dönüşüm Ofisi ve TÜİK'in koordinasyonunda büyük veri analitik kapasitesini güçlendirecek Kamu Veri Alanı Projesi çalışmalarını belki takip etmemiz gerekiyor. Belki Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisinin Uzaktan Eğitim Kapısı'yla kamu çalışanlarına yönelik verdiği yapay zekâ farkındalık eğitimlerine bir dikkat çekmemiz gerekiyor ama burada benim daha çok önemsediğim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın yürüttüğü Türkiye için de önemli olan Ulusal Büyük Dil Projesi bizim için önemli olanlardan bir tanesi o, yapay zekâyı kendi ulusal dilimizle beraber hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu alanda kendi -dediğim gibi- kişisel de merakım ve ilgim, alakam olması sebebiyle daha önce de mevzusu geçen, birçok panele dinleyici olarak da katıldığım ve bu hocalarla da bir iletişim içinde olduğumdan kaynaklı alanda ne kadar akademisyen, kurum, kuruluş, özel şirket, özellikle girişimci ve "start-up" varsa onları bir şekilde kendi iletişimimde de kalmak adına her daim tutuyordum, bir listem vardı, envanterim vardı diyeyim ben de bir verim vardı Sayın Bakanım, ben bu veriyi kendi ekip arkadaşlarımla paylaşmıştım, ondan bahsediyorlar, öncelikle onu belirtmek isterim. Ama benim için büyük bir memnuniyet, şöyle bir şey oldu: Sona kalmış olmanın bence avantajı, masada zikredilen hemen hemen bütün isimler listemde var. 3 farklı isim bende yoktu, onları özellikle not aldım, sizlerle birlikte onları da ben de tanımak, tanışmak isterim. Onları da mutlaka bu süreçte dinlemek, kendilerini de araştırmak, bilmediğim birileri varsa da tabii ki bu alanda ne yaptıklarını öğrenmek benim açımdan da gerçekten ilham verici oldu, onlar için de bütün vekillerimize çok teşekkür ediyorum. Böyle bir şeyim var, kendi taslağım var ama ben gördüğüm kadarıyla herkesten benzer bir teklif geliyor. Benim tavsiyem, eğer uygun bulursanız: Öncelikle, bizim yapay zekâ nedir -Vekilim de bahsetti- oradan girmemiz lazım. Neler yapılıyor, nereye gidecek? Çünkü çok geniş bir alan yapay zekâ, tek bir alandan bahsetmiyoruz. Şu ana kadar yaşadığımız tüm alanları değiştirecek bir alan olduğu için nereye kadar çalışacağımızı belirlememiz lazım. Yoksa bence isimleri sonradan yerleştirmek uzmanlıklarına göre çok daha kolay olacaktır. Konu başlıklarıyla yani tipik bir strateji belgesi hazırlığı gibi olması lazım. Önce gideceğimiz hedefleri belki belirleyip stratejik ana hedefleriyle birlikte yola çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Ondan sonra çok fazla uzmanımız var, iyi tarafı bu. Türkiye'de de olan, Türk olup yurt dışında da olan, bu konuda bize destek verebilecek çok fazla bilirkişimiz var, akademisyenimiz, hocamız var, bir de bu işi tecrübe edenler var; ciddi yatırımlar kurmuş şirketlerimiz var, bundan hem gelir elde ediyorlar hem bir yandan da öğreniyorlar, bu öğrenilebilen bir iş, tek başına düz gidebilen bir iş değil, "Yaptım, bitti." denen bir şey değil. Yarının önümüze neler getireceğini, fırsatları da belki onlardan dinlememiz lazım. Bizim için önemli bir kapı olacağını düşünüyorum. Tabii, dışarıdan da bizleri çok takip eden gençlerden ve bu alanda çalışanlardan kişiler var. Bizlere bir şekilde hem Meclisteki telefonlarımıza hem bize şahsi bir şekilde ulaştılar, onlar da burayı merakla bekliyorlar. Bizim tabii, Meclis görevimiz yasal düzenleme belki yapmak ama burada yaptığımız, son çıkaracağımız Komisyon raporu da ciddi bir perspektif sunacaktır ülkenin genelinde bu alanda çalışan herkes açısından. Olabildiğince kapsayıcı bir raporu da tamamlayacağımıza inanıyorum.

Şimdiden hayırlı olsun diyorum.

Arzu edenler olursa da ben diğer grupla da tamamen paylaşabilirim Başkanım.

Çok sağ olun.