BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Değerli üyeler, biliyorsunuz, bu bizim 4'üncü Toplantımız. Bugün yepyeni bir âlemin ilk işaretlerini dinleyeceğiz. Hepimizin malumu, on bin-on iki bin yıl, hatta Göbeklitepe'den sonra on üç bin yıl filan deniyor; bir zirai devrim süreci var. Zirai devrim, insanlık tarihinde toprağı dönüştürdü. Son üç yüz-dört yüz yıllık Sanayi Devrimi metali dönüştürdü. Şimdi, 1960'lardan beri, önce elektronik devrim dedik, 21'inci yüzyıldayız, dijital devrim diyoruz; bu, sanki insanı dönüştürecek, öyle bir süreçteyiz. Şimdi, insan sonrası "posthuman" deniyor, "transhümanizm" deniyor, insan sonrası dönemden söz ediliyor, yapay zekâdan söz ediliyor. Bu, bildiğimiz eski dünyanın pek çok özelliklerini değiştirecek yeni bir dünya aslında ve Komisyonumuz açısından belki de birincil önemde bir konu bu: Dijital devrim, dijital dünya ve çocuklarımız. Bunu iyi organize eden milletler 21'inci yüzyılın veya sonraki yüzyılların da söz söyleyeni olacak, öyle görünüyor. Bugün hocalarımızdan onları dinleyeceğiz.

Ayrıca, bildiğiniz gibi, geçtiğimiz hafta çok önemli bir davaya, Diyarbakır'da Narin davasına Komisyonumuzdan bir heyet katıldı. Ben onlara huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Radiye Sezer Katırcıoğlu başkanlığında Komisyon Sözcümüz Nazım Elmas Bey, Ankara Milletvekilimiz Sayın Semra Dinçer Hanımefendi, Denizli Milletvekilimiz Sema Silkin Ün Hanımefendi, İstanbul Milletvekilimiz Türkan Elçi Hanımefendi ve Manisa Milletvekilimiz Şenol Sunat Hanımefendi, ayrıca Mardin Milletvekilimiz Beritan Güneş Altın Hanımefendi heyette yer aldılar; hem mahkemede hem de Diyarbakır'da bazı ziyaretlerde bulundular. Belki Komisyonumuzun ilerleyen aşamalarında hocalarımızı dinledikten sonra arkadaşlarımızın intibalarını da alırız.

Şimdi ben toplantımıza başlamak için görsel basına teşekkür ediyorum, müsaadelerini arz ediyorum, daha sonra çalışmalarımıza başlayacağız.

Kıymetli hocalarımız, şöyle yapıyoruz efendim: Öncelikle kendinizi tanıtıyorsunuz, daha sonra sunumumuzu dinliyoruz, sunumların yirmi dakikayla mukayyet olmasını gözetiyoruz çünkü soru-cevapta daha pek çok şeyi mütalaa ediyoruz.

Buyurun efendim.