| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 13 .11.2014 |
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli katılımcılar; hepinizi selamlıyorum.
Sayın Bakanın konuşma metnini, kendisini dinleyemedim ama, inceleme imkânı buldum. Tabii, dünyadaki değişen dengeler, özellikle bölgemizde, komşu ülkelerdeki hareketlilik, siyasal oluşumlar, her gün yeni yeni değişen yapılar ve yarının ne olacağına dair belirsizlikler üzerine kurulu bir savunma stratejimizin olduğu anlaşılıyor. Bunlar reel gelişmeleri gözleyen bir yaklaşım. Ancak bu sunumda ben yine konuşmada geçen, "ülkemizin bir barış adası ve güvenli bir liman olmak" gibi ifadelerle çok uyumlu olmayacak çelişkili beyanlar olduğunu da gördüm. Mesela, sınırlar ötesinde yönlendirilebilecek stratejiler ve yeteneklere sahip olmak. Mesela, uluslararası istikrarsızlık ve belirsizlikleri fırsata çevirebilme ve yönlendirebilme kapasitesinin geliştirilmesi; yani, bu fırsata çevirme, burada birtakım sınırlar ötesine müdahale edebilecek yeteneklere sahip olmak gibi kavramlar hep bu güçlü ordu ifadeleriyle de birleştirildiğinde bize hep böyle müdahale, operasyon, savaş, çatışmalı bir süreci çağrıştırıyor ve bunun da bir barış ülkesi olma imkânları hayli zorlansa gerek.
Şimdi, bir de biz tabii ki çok sıcak bir bölgedeyiz. Ortadoğu coğrafyası, üç yılı aşan, hemen sınırımızdaki, Suriye'deki gelişmeler ve özellikle Hükûmetin burada, sık sık Sayın Cumhurbaşkanının ağzından duyduğumuz "güvenli bölge, tampon bölge", eğit, donat benzeri türdeki hazırlıklar... Dolayısıyla bunlar ister istemez savunma ve güvenlik yaklaşımları da bizi yeni tehlikelere gebe bir duruma sokuyor. Ötesinde, bunun, sınırdaki bu gelişmelerin böyle çok sıcak, bizden can alıcı bir nitelik taşıdığını da görüyoruz.
Bakın, geçtiğimiz günlerde, biliyorsunuz, IŞİD çetelerine karşı Kobani'de bir direniş var, bu uluslararası camiada aslında büyük bir sempati de yaratmış durumda, dayanışma günleri ilan ediliyor, ülkemizden oraya özellikle dayanışmak için, yardımlaşmak için giden yurttaşlarımız var. Geçtiğimiz günlerde bu yurttaşlarımızdan bir tanesi sosyolog Kader Ortakaya Suruç'ta, sınırın hemen öte yakasında Silahlı Kuvvetlerden açılan, Türk askerlerinden açılan bir ateş sonucu hayatını kaybettiği iddia ediliyor. Hemen yanı başındaki insanların tanıklıkları bu şekilde beyanatta bulunuyor. Tabii, Sayın Bakan ya da yetkililer bu konuda bir inceleme yaptılar mı? Bunu bize bilgilendirirlerse iyi olur.
Ancak, gerçekten dünyadaki bu gelişmeler, bölgedeki istikrarsızlık, siyasi kamplaşmalar, bloklaşmalar... Yani Türkiye'nin tabii ki bunlardan uzak olması, azade olması bizim dileğimiz. Ama buradaki yaklaşımlar ve Hükûmetin özellikle yakın zamandaki açıklamaları gerçekten bizleri tedirgin ediyor.
Şimdi, Millî Savunma Bakanlığının bütçe payı her daim böyle bir yekûn teşkil ediyor. Biraz önce milletvekili arkadaşlarımız da ifade ettiler. Aslında savunma ve güvenlik bir arada olduğunda yaklaşık bu 22 milyardan öte, 52 milyarlık bir bütçeye çıkıyor. Bu da hayli kapsamlı.
Özellikle bu kışladaki asker ölümleri çokça bizim de sorularımıza konu oldu. Geçmişte daha yoğun yaşanıyordu. Şimdi, özellikle bu son iki yıldır çatışmasızlık süreci, belki de savaş ortamının gerilemiş olması bir siyasi ya da psikolojik etkide mi bulundu? Bir ölçüde seyrelmiş, azalmış durumda. Bakanlığın bu konudaki değerlendirmelerini, yani bu son yıllar bu açıdan bize pozitif bir etkide mi bulunmuştur? Bu değerlendirmelerini öğrenmek isterim.
Son olarak, bu bedelli askerlik tartışmaları...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen toparlayın.
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Bedelli askerlikten de öte, biraz önce Adil Zozani'nin de ifade ettiği gibi, belki de bu zorunlu askerlik uygulamasını bir "vicdani ret" diye uluslararası kamuoyunda da ifade edilen anlayış çerçevesinde ortadan kaldırmak ya da günümüze uyarlamak ve bunu her yurttaşın yükümlülüğü olmaktan çıkarıp bir gönüllü hizmete dönüştürmek belki de artık bugünün çağdaş yaklaşımlarına uygun olacaktır diye düşünüyorum.
Ve Milli Savunma Bakanlığı bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.