KOMİSYON KONUŞMASI

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Ben de Komisyonumuzu saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Bakanlığımızdan gelen Bakan Yardımcımıza ben de hoş geldiniz diyorum.

Ben, Asuman Vekilimizin -adaşım- bahsettiği konuya değinmek istiyorum çünkü Komisyonumuz tarihî bir süreçte kurulmuş bir Komisyon, gerçekten insanlık dışı muamelelerin sergilendiği ve bunların medyada şu an çok yoğun bir şekilde yer aldığı bir süreçten geçiyoruz; bu tarihî sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Kadına yönelik şiddeti konuşuyoruz, insanlığa yönelik şiddetin sınırsızca yaşandığı Suriye hapishanelerinde Suriye'deki insanların yaşadığı o zulme bizler tanık olmalıyız. Özellikle -hatırlar arkadaşlarımız- Suriye hapishanelerindeki kadınlarla ilgili uzun zamandır sivil toplum kuruluşları olarak da ziyaretler planlanıyordu -geçmişte, tabii, şimdi değil- ama bunların alenen gün yüzüne çıktığını görüyoruz şu anda ve kadınlara yönelik, özellikle kadınlara yönelik şiddetin her türlüsünün yapıldığı bu hapishaneyi -inşallah başka yoktur, bilmiyorum, bir bilgim yok- gidip orada incelemenin, orada o insanları, kurbanları, mağdurları dinlemenin bizim tarihî bir sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum. Milletvekilleri olarak da biz Gazze'ye de gitmeyi istedik mesela, kendi uluslararası komisyonumuzla, maalesef başaramadık ama gidip canlı tanık olarak bu tarihî süreci izlemek, orada insanları dinlemek, gazetecilerle konuşmak, mağdurlarla konuşmak bence çok kıymetli ve çok önemli. Bunun altını çizmek istiyorum ve bu anlamda bütün arkadaşlarımızın desteklerini talep ediyorum çünkü gerçekten, bu, yıllar sonra konuşacağımız, anlatacağımız ve inşallah, bir daha yaşanmaması için mücadele vermemiz gereken bir konu. Maalesef, uluslararası kurumların ne kadar çürümüş, ne kadar içinin boşaltılmış olduğunu görüyoruz bugün. Bu hapishaneler ziyaret edilip denetlenmiyor muydu? Güya denetleniyordu, öyle söylenmişti. Dün, İnsan Hakları Günü'ydü, tam anlamıyla bu uluslararası kurumdan neden güçlü sesler çıkmıyor? Neden hem Gazze'de hem Suriye'de yaşananlar tarafsız bir şekilde, çifte standart gösterilmeden anlatılmıyor ve savunulmuyor? Bunca mazlum Suriyeli vatandaşlarımıza sahip çıkmış bir ülke olarak, bu ülkenin vatandaşları olarak ve milletvekilleri olarak bunları bizzat gözlemlemek, ziyaret etmek, raporlarımızda bunlara yer vermek bence bizim gerçekten önemli bir görevimizdir. Ben, buradan, gerçekten, Suriye halkının başardığı bu zaferin daim olmasını, birlik, beraberlik içinde inşallah ülkelerini inşa etmelerini ve geleceğe güvenle bakacak bir toplum ve ülke kurmalarını temenni ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın gösterdiği liderliğin de bütün dünyaya örnek olması açısından burada altını çizmek istiyorum. İnşallah, önümüzdeki günlerde Suriyeli kardeşlerimizin, komşularımızın çok güzel, köklü, müreffeh, refah içinde yaşadıkları, onca zulmü unuttukları günler yaşamalarını diliyorum.

Başkanım, teşekkür ederim.