Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
Konu | : | İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/597) (Alt Komisyon metni) |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 23 .02.2016 |
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Behçet Yıldırım, Adıyaman Vekiliyim, çocuk hekimiyim.
Keşke bu yasa halkın yararına olsa, en çok savunması gereken insan benim ama maalesef bu yasaya katılmam mümkün değil. Çünkü Adıyaman ırgat şehri, ben biraz sonra Adıyaman'ın sorunlarına da değineceğim, bu yasaya neden karşı olduğumu da açıklayacağım. Alt komisyona seçilmiştim, geçen hafta alt komisyona girememenin nedeni de -kayıtlara geçmesi açısından söylüyorum- Sur'da bir vahşet yaşandı. Bu konuda Başkanım, ben sizi de bilgilendirdim, Sağlık Bakanını da bilgilendirdim -gidelim- 24 Ocakta ben sizi aradım Başkanım. Bu vahşet bodrumunda 200'ün üstünde cenazeden bahsediliyor. Bunlar için ben geçen hafta Siverek'e gitmiştim. Adıyamanlı bir gencimiz yaşamını yitirmişti, üniversite öğrencisiydi, sivil bir vatandaştı ve AKP'nin en fazla oy aldığı Sincik ilçesinde bir genç, 20 yaşlarında, üniversite öğrencisi. Bu vatandaşı aldık Sincik'in İnlice beldesine götürdük, orada Diyanetin resmî imamları "Biz bunun cenaze namazını kılmayız." gibi bir şey söylediler, böyle bir sorunla karşılaştık. Keşke bunlar yaşanmasa, keşke bunlar şey olmasa.
Bunları anlatmamın nedeni kesinlikle siyasi bir şey değil. Geçen hafta niye alt komisyona katılamadığımı belirtmek için bunları söylüyorum.
Şimdi, bu alt komisyonda olsaydım benim de söyleyeceğim çok şey vardı. Az önce söyledim, gerçekten Adıyaman bir ırgat kenti, ırgat şehri olarak anılır. Zamanında -GAP- büyük bir proje yapıldı. Sayın Turgut Özal, rahmetli Turgut Özal "Müjde Adıyamanlılar müjde, bundan sonra Çukurova'ya, Adana'ya pamuğa gitmeyeceksiniz, Urfa'ya pamuğa gideceksiniz." gibi bir çözüm getirdi. Bu yeni yasayla da ırgatlara bir şey getireceğinizi sanmıyorum. Pratikte bunları görmek lazım. Pratikte şu anda hepimiz seçim boyunca taşeronlaşmaya karşı tavırlar belirledik, bütün siyasi partiler, burada mevcut olan tüm siyasi partiler, tüm sivil toplum kuruluşları taşeronlaşmaya karşı tavır geliştirdi ama maalesef bu taşeronlaşmayı daha da yasal hâle getiren bir yasadır.
Hükûmet bu yasa tasarısını getirirken Avrupa Birliği mevzuatından bahsediyor ancak hesabına geldiği zaman Avrupa mevzuatı ama işçiye, emekçiye gelince kendine göre yeni yeni uygulamalar yapıyor. Avrupa Birliği mevzuatının bütünlüğüyle yaklaşılması gerekir, bu geçici çalışmayı, özel istihdam bürolarını son tahlilde deneyecek en büyük mekanizma yargıdır. Avrupa Birliği mevzuatı çerçevesinde işleyen bir yargı mekanizması var mı? Türkiye'de maalesef biz bunu göremiyoruz. Her şeyimiz millî, hatta millî vekil isterken bile bu durumu nasıl açıklayacağız? Avrupa Birliği bu düzenlemeyi getirirken bütün kurumlarıyla beraberdir ama Türkiye'ye bakıyoruz, sendikalaşma oranına, gittikçe sendikalaşma oranının çok düştüğünü görüyoruz.
Özel istihdam büroları işçi alımları konusunda bir özelleştirme faaliyetidir. Bu duruma yasallık kazandıralım derken sosyal devlet ilkesine açıkça aykırı bir düzenleme ve ülkenin millî durumu göz önüne alındığında nasıl bir uygulamayla karşılaşabileceğimizi görmek için kâhin olmaya gerek yok.
Esnek çalışmayı da daha çok ev kadınlarına yönelik bir iyileştirme olarak görüyorum. Ama maalesef kadınlar için en büyük mevki sadece çocuk doğurma, analık gibi bir değer veriliyor, kadınların istihdama katılması için yapılan bir şey yok, daha da... Eğer kadınların gerçekten çalışmasını istiyorsak istihdamı artırmamız lazım. Bunun, bürolarla mürolarla olacak, esnek şeylerle olacak bir olay olduğunu düşünmüyorum.
Sayın Bakanım burada bir sürü bilgiler vermiş, rakamlar vermiş, ben bunlarla fazla zamanınızı almak istemiyorum çünkü geçen hafta bunlar konuşuldu.
Ayrıca, yasa tasarısının iş bulmaya değil işçi bulmaya yönelik bir düzenleme olduğu anlaşılmaktadır ama biz istiyoruz ki sosyal devlet iş bulsun. Buradaki, daha çok geçici iş düzenlemeleriyle devamlı, sürekli bir iş güvencesi değil; devamlı, güvencesiz, sürekli işçi bulmaya ilişkin bir düzenlemedir. Ekonomik bağımsızlığı olmayan, tek sermayesi alın terinden ibaret işçi, işveren karşısında özel istihdam büroları aracılığıyla baskı altına alınmaya çalışılmaktadır. Milyonlarca insanı ilgilendiren ve milyonlarca insanı bütün bir yaşam süresi boyunca etkileyecek bir yasa tasarısının görüşmeleri yapılıyor bu Komisyonda, o nedenle bu görüşmeler yapılırken ciddi manada emekçi kesimle samimi bir empati kurmak gerekir. Ben şunu da iddialı söylüyorum: Sayın Bakan az önce söyledi sendikalarla görüştüğünü, inanın bu Komisyondaki vekil arkadaşlarımızdan daha çok sendikaların, daha çok sivil toplum kuruluşlarının görüşü alınsa çok daha yerinde olur diye düşünüyorum.
Taşeronlaşmayı kaldıracakları yönünde bütün siyasi partilerin seçim vaadi varken özel istihdam büroları olarak yeni bir taşeronlaşma durumuna geliyoruz. Özel istihdam büroları sendikalaşmayı... Ya da bazı sendikaları adres gösterecektir. Bu yasa tasarısı geçsin, bakın, Mecliste gündeme gelecektir özel istihdam bürolarının işçilere iş karşılığı belirli sendikaları adres gösterme mevzusu. Bu özel istihdam büroları bir anlamda sendikalaşma noktasında işçi üzerinden bir baskı mekanizmasına dönüşecektir ki pratikte de bunu görüyoruz. Ben otuz yıllık devlet memuruyum, Sağlık Bakanlığında çalıştım, inanın sağlıkta çok şey özelleşti, laboratuvarlardır, yemektir, temizliktir... Bir temizlik firmasına eleman almak için mevcut iktidardan -AKP için demiyorum, AKP'den önce de iktidarlar vardı- referansla bir temizlik işçisi alınıyordu. Bu daha da kötüleşecektir, bu daha da büyük baskılara neden olacaktır. Diyebiliriz ki bu yasada düzenlenecek asgari ücreti işçinin hesabına yatırıp bir miktarını işçiden elden alan taşeronlar var. Evet, biz buna Adıyaman'da şahidiz. "Asgari ücret veriyorum." diyor ama yarısını işçiden tekrar alıyor. Bunu ispatlayabiliriz. Bu yasayla özü itibarıyla, dayıbaşı Mehmet Amca özel istihdam bürosu açacak yani haksız kazanca, emekçinin sömürülmesine yasal bir kılıf bulunacaktır.
Bu yasa tasarısı çok şey götürüyor. Ben özellikle bu özel istihdam yasasını kiralık işçi düzenlemesi olarak değerlendiriyorum. Bu kiralık işçi düzenlemesinde neler var, neler yok; kısaca bunları söyleyip son vermek istiyorum. Kadrolu çalışma bitecek, kıdem tazminatı fiilen ortadan kalkacak, özel sektör taşeronlaşmanın önünü açacak, istihdam büroları işçi kiralayacak, sendikalaşma bitecek, istihdam bürosu işçinin emeği üzerinden kâr sağlayacak, kiralık işçi mesaisiz ve izinsiz çalıştırılacak, kiralık işçinin sigortası kesik kesik yatacak, kiralık işçinin emekliliği zorlaşacak, işçinin yasal güvencesi ortadan kalkacak, haftalık ve yıllık izin hakkı ortadan kalkacak, işçinin sürekli çalıştığı bir alanı olmadığı için uzmanlaşamayacak, işçi-çırak ilişkisi bitecek, emekçi meslek sahibi olamayacak, iş kazaları artacak, işçinin düzenli bir iş yeri olmadığı için düzenli zam alamayacak, işçinin kazancı hep asgari ücret düzeyinde kalacak.
İş yeri hekimliği yapmış bir hekim olarak da bunu söylüyorum, gerçekten bunun tek elden yönetilmesi gerekir. Az önce diğer hatip arkadaşın belirttiği gibi, İŞKUR'un yetkilerinin artırılması, İŞKUR'un iyi şekilde denetlemesi, adilane düzenlemelerle... İŞKUR'un elinde, yine de iktidara yönelik bazı işçi alımları oluyor, buna da razıyız ama bunun, şu andaki İŞKUR'dan çok çok daha kötü sonuçlar doğuracağı kanaatindeyim.
Teşekkür ediyorum hepinize.