KOMİSYON KONUŞMASI

SABAHAT ERDOĞAN SARITAŞ (Siirt) - Ajans işini yapıyor ama hangi şirketle çalışacağı kararı niye Cumhurbaşkanına veriliyor, neden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bırakılmıyor ya da neden isimler belirlenmiyor? Yani şirkete ortak olabilir... Şimdi, bize diyorsunuz ki işte "ilgili kişiler konunun muhatabı sektör oluyor." ama burada muğlaklık var yani net belirlenmemiş; dolayısıyla buradaki muğlaklık bir sürü şeye, güvensizliğe, vesaireye, birçok şeye sebebiyet veriyor. Yani bu çok muğlak bir şeydir. Niye Çevre, Şehircilik Bakanlığı yerine Cumhurbaşkanlığı hangi şirketle çalışacağınıza karar veriyor?

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Buyurun.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI ÇEVRE AJANSI BAŞKANI FERHAT PİRİNÇÇİ - Şöyle, Sayın Vekilim, yürütmenin başı olarak Cumhurbaşkanı tarafından buna karar verilmesi öngörülüyor. Buradaki mesele şu: Eğer Türkiye Çevre Ajansı, kendisi zaten ihale modelini uygulasa bahse konu olabilecek her türlü eleştiriye açık hâle gelebilirdi, ihtimal olarak söylüyorum. Yine Sayıştay denetimine tabi vesaire ama buradaki temel mesele, sektörü içine katarak Türkiye'de ilk defa uygulanacak olan, hatta Türkiye çapında, dünyada hiçbir yerde uygulanmayacak olan bir modeli hayata geçiriyoruz; bu nedenle, bu karar alındı. Cumhurbaşkanınca kurulmasının sebebi de sonuçta Çevre, Şehircilik Bakanlığımız da Cumhurbaşkanımıza bağlı ve dolayısıyla yürütmenin başı olarak da onun takdir yetkisine bırakılıyor.

SABAHAT ERDOĞAN SARITAŞ (Siirt) - Demin bütün üzerine konuşurken de söyledim, aslında bu Turizm Geliştirme Ajansı da aynı konuda, bu da. Şimdi, ajans kuruluyor; bakanlıklar var, Çevre, Şehircilik Bakanlığı var ve yine aynı soruyu yeniliyorum: Bakanlık bunları kendi bünyesinde yapamıyor mu, niye ajansa ihtiyaç duyuyor? Ajans açıldı, neden özel ortağa ihtiyaç duyuluyor? Bu, akla şunu getiriyor: Hepiniz biliyorsunuz, bakanlar seçilerek bakanlık yapıyordu, işte, kurumlarımızın hepsi devlete aitti ama bugün baktığımızda bütün kurumlar yani halkı ilgilendiren şeyler, hepsi özelleştirildi ve yine aynı şeyi söyleyeceğim, bakanlıklar da kademe kademe özelleştiriliyor, kurumların altı boşaltılıyor burada; dolayısıyla, karar alma yetkisi tamamen halkın elinden alınıyor, sektöre, özel sektöre veriliyor, bakanlıklar kendi karar alamıyor. Yani, bakanlıklar zaten Cumhurbaşkanlığına bağlı, onu da o yetkiyi de vermiyor, Cumhurbaşkanı direkt kendi karar veriyor. Yani o zaman Bakanlığı lağvedelim, bir işlevi yoktur, zaten ajans ve sektör yapıyor. Bu durumda Bakanlığa ihtiyaç yoktur, zaten Cumhurbaşkanı karar verebiliyor diyoruz; öyle değil mi? Lağvedelim bence!

Teşekkür ederim.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Teşekkür ederiz.