KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA ALKAYIŞ (Adıyaman) - Sayın Başkanım, ben de çok teşekkür ediyorum.

Değerli Komisyon üyelerimiz, yaptığımız çalışmaların ben de özellikle dünyada da çok konuşulan kadına yönelik şiddetin, her türlü şiddetin araştırılmasına, önleyici tedbirlerin alınmasına katkı sunmasını temenni ediyorum.

Sayın Başkanım, tabii, geçmiş dönemde de gerçekten ciddi araştırmalar yapılmış, gerçekten çok kıymetli tespitler de görüyoruz ve bunlardan istifade edeceğiz. Tabii, kendimiz hukukçu olduğumuz için uygulamada avukat olarak çok sık karşımıza gelen olaylar bunlar. Bazen kadınlarımızın maruz kaldığı şiddetin, eylemlerin tarafındayız. Bunu önleyebilmek, bunun önüne geçebilmek için de gerçekten kamunun bazı tedbirleri alması gerekiyor.

Tabii, kamuoyunda, basında, yayında genel olarak bir kadın şiddete maruz kalıyor -bunun şeyi değişebilir yani dayak olabilir, kötü muamele olabilir, az önce söylendiği gibi cinayet olabilir, kötü söz olabilir, psikolojik olabilir- sonra biz işin yargılamasına bakıyoruz, ona odaklanıyoruz. Bunun yasaları yeterli mi, caydırıcı mı, değil mi; yasalarla ilgili kısım yani adalet tam sağlandı mı, sağlanmadı mı, ne kadar sağlandı; ciddi bir tartışma konusu ancak onun ötesinde, ondan önce bunu bu hâle getiren, bu şiddete sürükleyen sebepler nelerdir; bir kişi niçin buna tevessül etti, niçin bu saikte bulundu, bunun sonuçları önemli. Çünkü 6284 sayılı Yasa hukuk mantığı içerisinde hakikaten bir devrim, hakikaten bir devrim. Belki uygulayıcılar daha fazla biliyoruz yani düşünün ki müracaat edildi, o anda tedbiri veriyor, tedbiri hatta karakol veriyor yani diyor ki "Böyle bir iddia var, dolayısıyla ben bundan sonra senin telefon açmanı, eve yaklaşmanı, iletişim kurmanı yasakladım." Hemen dava açılır açılmaz hâkim veriyor, tarafları dinlemeden. Bu bir devrimdir, inanılmaz bir şey.

Yine, yargılamalarda da işte özellikle müşteki kadınlar şikâyetinden vazgeçse de hâkim yargılamayı devam ettiriyor ve işi şikâyete bağlı olmaktan çıkartıyor, indirim sebebi uygulamıyor ve katalog suçlara konulmuş. Bu anlamda hakikaten ciddi anlamda bir iyileştirme var. Ama biz bu ana götüren, bu yola götüren süreçleri, Sayın Başkanım, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, iktidar muhalefet, samimi olarak bir gayret ortaya koyalım, bunun nedenlerini araştıralım. Bu ortama gerek kalmadan, toplumun bütün kesimlerinin dayanışma içerisinde yaşayabildiği, kimsenin kimseyi kırmadığı bir ortama, hep beraber, gerçekten, katkımız ne olur bunun üzerinde yoğunlaşalım. İktidar-muhalefet bir konsensüs içerisinde komisyonun kurulması son derece önemli.

Kurumlarımız var Sayın Başkanım, mesela, söylendi, ben KADEM'in dinlenmesini gerçekten isterim, bir hinterlandı da oldu, mevzuatı da oldu, ciddi bir tecrübe. RTÜK'ün mutlaka burada dinlenmesini isterim yani buna ilişkin mesela ne kadar şikâyet alıyor? Buna ilişkin kurumları, kuruluşları ne kadar teşvik ediyor, uyarıyor? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı konusunda zaten bir şey yok yani mutlaka dinlememiz gerekiyor. Adalet Bakanlığını, İçişleri Bakanlığını, Bakanımızı; Millî Eğitim Bakanımızı bence dinlememiz gerekiyor. Son olarak da Sayın Başkanım, tabii, bence Diyanet İşleri Başkanımızı da Başkanlığını da dinlememiz gerekir diye düşünüyorum. Eğitimden bahsettik, toplumsal huzurdan bahsettik, dayanışmadan bahsettik. Millî ve manevi değerlerimizin, en azından bir Anadolu çocuğu olarak... Az önce vekilimiz de söyledi, ya, mesela, biz şöyle yetiştik: Bir kadına el kaldırılmaz, hatta genelde tartışılmaz da o konuşmuşsa siz susarsınız, böyle yetiştik Anadolu kültüründe, o arif kültürde. Bunun, bu kadim geleneğin gerçekten kurumsallaşması, genç nesillere taşınması noktasında da ben Diyanet İşleri Başkanımızın da Başkanlığımızın da yetkilisinin de dinlenmesinin daha uygun olacağını düşünüyorum.

Kadına yönelik şiddeti engellemek -bazen tartışma oluyor- aynı zamanda erkeğe yönelik şiddeti de engellemenin bir alternatifi değil yani ikisinin de engellenmesi gerekiyor. Aynı hayatı paylaşıyoruz fakat tabii, kadınlara yönelik daha pozitif kararların alınması, daha önleyici kararların alınması... Tarih boyunca da böyle oldu ama modern çağdayız, imkânlarımız genişledi. Bunun hem hukuki hem kamu olarak daha fazla tedbirini alabiliriz.

Ben çalışmalarımızın inşallah hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Başarılar diliyorum Sayın Başkanım.