KOMİSYON KONUŞMASI

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Bakanlığımızın kıymetli bürokratları; hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.

Kadim kültür ve medeniyetimizde aile yapısı "oguş" olarak geçmektedir. Ailelerin bir araya gelmesiyle "uruk" adı verilen obaların, obaların bir araya gelmesiyle de "bod" ismi verilen boyların, boyların bir araya gelmesiyle de budunların ve nihayetinde budunların bir araya gelmesiyle devlet teşekkül etmiştir. Gerçek şudur ki gelecek nesillerimizi ancak millî kültür ve değerlerimizle teminat altına alabiliriz. Çünkü aile değerleri güçlü Türkiye'mizin en kıymetli manevi tapusudur ve kesinlikle unutulmaması gereken husus ise şudur: Bize göre aile sadece evlat, eş yetiştirmez; devlet inşa eder. Bu açıdan bakıldığında aile devletin en temel kurumu olmasının yanında âdeta bir mihenk taşı olarak da görev yapmaktadır. Bu taşın çekilmesiyle sadece bir topluluğun değil, bütün bir milletin tehlikeye gireceği muhakkâktır. Ne yazık ki aile kurumu, son yıllarda insanlık tarihinde eşi görülmemiş bir saldırıyla karşı karşıyadır. Bireyselleşmenin pazarlandığı, aile kurumunun temel değerlerinin törpülendiği, cinsiyetsizliğin bir dayatma hâlini aldığı organize taarruzlara şahitlik etmekteyiz. 2024 Olimpiyat Oyunları açılışında sahnelenen rezillikler hitap ettiği nüfusa bakıldığında tehlikenin ne boyuta geldiğinin en açık örneğidir. Elbette bu organize saldırıya karşı organize olmuş, tam koordinasyon içinde bulunan bu yapıya karşılık vermek zorunluluk hâlini almıştır. Bu organizasyonun adı ise devlettir.

Devletimizin ailenin korunmasına yönelik tedbirler aldığı muhakkaktır. Ne var ki bu tedbirlerin ailenin muhatap bırakıldığı tehditler karşısında yetersiz kaldığı da sugötürmez bir gerçektir. Boşanma oranları, kadın cinayetleri ve âdeta bir cinnet hâlini andıran bazı hadiseler bir uyarı niteliğindedir. Sosyal medyanın karanlık dehlizlerinde kaybolan evlatlarımız, hatta aile büyüklerinin olmaması da diğer bir sorundur. Evlatlarımızın kişiliklerinin oluşması sürecinde dijital dünyanın ortak baskısı, çocukları korumakla mükellef aile üyelerinin de maalesef dijital dünyanın girdabında tutulması üzerinde durulması gereken önemli hususlardır. Bu mücadelede örnekleriyle ihtiyacımız olsa da sadece kadim değil, evrensel bir medeniyetin kurucusu ve temsilcisi olan Türk milletinin özü aileyi ayakta tutmaya yetecek, kadını ve çocuğu korumaya kâfi gelecektir. Kaldı ki bu özün tezahürü olan devletimiz, boşanma aşamasında olsa bile özellikle çocuğun korunması noktasında anne ve baba sıfatı taşıyanlara dahi güvenilmeyeceğini, çocuğun güvenliği konusunda devletin büyük bir sorumluluk altında olduğunu kanunlarla, yeri geldiğinde gerçekleştirdiği uygulamalarla da göstermektedir. Milletimizin iradesini temsil eden Meclisimiz bünyesinde kurulan komisyonlarımızın değerli üyelerinin ve paydaşlarının yaptığı çalışmalar da kıymetlidir. Bakanlığımızın hassasiyetini görmek ise sevindiricidir. Bu noktada Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin talimatlarıyla geçtiğimiz ay Aile Kurumu 2024 Çalıştayı gerçekleştirilmiş, alanında uzman 100'ün üzerinde temsilcinin katıldığı oturumlarda aile kurumunun korunmasına yönelik 12 başlık altında tartışmalar yapılmış ve sonuç bildirgesiyle öneriler kamuoyuyla paylaşılmıştır. Aynı şekilde, Genel Başkanımızın talimatıyla alanında uzman bilim adamlarından teşekkül ettirilen Bireysel ve Toplumsal Şiddetle Mücadele Komisyonu çalışmalarını da tamamlamak üzeredir. Bu çalışmalar kanunun hassasiyetine dair farkındalığın göstergesidir. Çünkü biz biliyoruz ki çocuk, kadın, yaşlı, genç fark etmeksizin her bir vatandaşımızın vebali üzerimizdedir. Bu, hem manevi hem hukuki hem insani hem de tarihî bir sorumluluktur.

Zamanım kısıtlı olduğu için bitirmek zorundayım. Bilinmesini isterim ki hepinizin yüreğini yakan acı tecrübelerin tekrarlanmaması için Milliyetçi Hareket Partisi olarak her türlü katkıyı vermeye hazırız diyorum.

Aile Bakanlığımızın bütçesinin devletimize, milletimize hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.

ASU KAYA (Osmaniye) - Ben size teşekkür etmek istiyorum. "Kadın cinayeti." dediniz, "Cinnet." dediniz, hakikaten bunu Cumhur İttifakı'ndan sizin ifade etmeniz çok önemliydi, teşekkür ediyorum.

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ederim. Bu hepimizin problemi.

ASU KAYA (Osmaniye) - Ama bir gerçekliği ifade ettiniz, teşekkür ediyorum hakikaten.

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Bu hepimizin problemi.