ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Evet, biz millete hizmet için çalışırken birileri canlı yayın açıp toplumu yanlış bilgilendirmeye devam ediyor ancak iftira, karanlıkta atılan taş gibidir, kime değdiği değil, atanın elini kirlettiği de bellidir diyorum.

Değerli Başkanım, kıymetli vekillerim, Sayın Bakanım; toplumun en hassas noktasına dokunan ve çok geniş bir alanda faaliyet gösteren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızı, yalnızca bir kamu kurumu olarak değil, aileyi güçlendiren, çocuklarımızın geleceğini inşa eden ve sosyal adaleti sağlayan bir yapı olarak görüyorum. Dolayısıyla, ele alınacak pek çok konu, değerlendirilecek birçok başlık var. Pek tabii ki bunların hepsini konuşmak ve tartışmak bizlerin sorumluluğunda. Ben de bu hassas görev alanında tekrara düşmemek adına gündemimizi ve hayatımızı doğrudan etkileyen ve buradaki arkadaşlarımızın da duyup öğrenmesinde fayda gördüğüm bir iki hususa değinmek istiyorum.

Malumunuz dijital çağda bilgi enformasyon toplumunda yaşıyoruz. Bu tarihsel safha beraberinde pek çok fayda sağlarken ciddi tehlikeleri de barındırıyor. Özellikle sosyal medya artık çocuklarımızın oyun oynadığı ve haberleştiğimiz bir mecra olmaktan çıktı. Zorbalık, yanlış yönlendirme ve bağımlılık gibi tehditler çocuklarımızı ve ailelerimizi büyük riskle karşı karşıya bırakıyor. Bu noktada Aile Bakanlığımız da devreye giriyor. Bakanlık bünyesinde oluşturulan Sosyal Medya Çalışma Grubu dijital dünyanın karanlık köşelerinden çocuklarımızı korumak için 7/24 çalışıyor ve bugüne kadar binlerce zararlı içeriğe müdahale etti. Bu grubun çalışmaları hakkında daha detaylı bilgilere yer verilmesi faydalı olacaktır kanaatindeyim.

Çocukların gözünden dünyaya bakabilmek ve geleceği planlarken onların sesine kulak vermek ülkemiz için büyük bir kazanç. Bu bağlamda geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen Çocuk Zirvesi'ni de çok önemli buluyorum. Zirve, çocuklarımızın yalnızca birer dinleyici değil, karar alma süreçlerinin aktif bir parçası olabileceğini hepimize gösterdi ve bu anlamda önemli bir kazanım. Onların fikirleri, hayalleri ve talepleri geleceğin Türkiye'sini inşa ederken bize rehberlik etmeye devam edecek. Zirvede, çocuklarımızın geleceğin lideri olarak topluma nasıl katkı sunabileceklerini onların bakış açısından görme imkânı buldum. Bu vizyonun özellikle çocuk politikalarımız başta olmak üzere tüm çalışmalarımızı şekillendireceğine ve bize yol göstereceğine inanıyorum.

Bunun yanı sıra, Özne Çocuk Projesi'ni de son derece değerli buluyorum. Çocuk işçiliğiyle mücadeleden zorla evliliklerin önlenmesine, göçmen çocukların haklarının korunmasından eğitim fırsatlarının artırılmasına kadar pek çok alanda yürütülen kapsamlı çalışmalarla çocuklarımızın hayatına dokunuyoruz. Bu proje, sanat, spor ve eğitim gibi alanlarda fırsatlar sunarken çocuklarımızın özgüvenlerini güçlendirmekte ve kendi ayakları üzerinde durabilmelerine bir zemin hazırlamakta.

Sözlerime son vermeden önce şu konuya da değinmek istiyorum: Hükûmet olarak gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarda hizmet anlayışını temel alarak hareket etmeye gayret ediyoruz. Elbette yaptığımız işler ve düzenlediğimiz etkinlikler hakkında eleştiri hakkı tüm vatandaşlarımız ve siz siyasetçiler için açıktır. Yapıcı eleştirilerin politikalarımızı ve hizmet anlayışımızı geliştirme yolunda değerli bir katkı sunacağına da inanıyorum ancak ne yazık ki bazı arkadaşlarımız eleştiri yerine hakaret, yapıcı öneriler yerine yıkıcı iftiralarda bulundu, tüm gün buna şahit olduk. Unutulmamalıdır ki memleket meselesi söz konusu olduğunda sizlerden çıkan bir kıvılcım büyük bir ataşe dönüşüyor. Bu nedenle, hepimizin bu konuda hassas olması gerektiğini bir kere daha ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, 2025 yılı bütçesinin çocuklarımızın, kadınlarımızın ve tüm aile fertlerimizin umutlarını büyüten bir tohum olacağına yürekten inanıyorum. Bu vesileyle, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın bütçesinin de hayırlı olmasını diliyor, el ele vererek 85 milyonluk büyük Türkiye ailemiz için güzel bir geleceği hep birlikte inşa edeceğimize olan inancımı bir kez daha ifade ediyorum. Unutmayın ki "Çamur at, izi kalsın." diyenler gün gelir kendi kirlerinde boğulurlar.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Karslı, teşekkür ederim.

Sayın Aliye Timisi Ersever, buyurun.

ASU KAYA (Osmaniye) - Güzel şiir okudunuz, okul gibi anlattınız ama Türkiye'nin bir ilçesinde 14-15 yaşındaki bir kız çocuğuna seri tecavüzler yapıldı...

ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Saygısız dilinizden dolayı sizi kınıyorum. Eleştirinizi çok daha nezaketle yapabilirsiniz.