KOMİSYON KONUŞMASI

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli üyeler, Sayın Bakan, kıymetli bürokratlar, değerli basın emekçileri; hoşgeldiniz.

Şimdi, 25 Kasım haftasındayız, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda bir haftadır sivil toplum, kadın sivil toplum örgütleri, feministler ve bugün burada sabahtan beri pek çok eksiklik ve aksayan yön konuşuldu.

Ben şunu sormak istiyorum Sayın Bakan: Günlerdir yapılan eleştirilerin ve aslında, sadece sizin Bakanlığınıza dair değil, partnerleriniz olan İçişleri, Adalet ve diğer bakanlıkları da kapsayan eksik ve aksak yönlerle ilgili bir öz eleştiri verme ya da bu konuyu merak ediyorum çünkü bugüne kadar, şu ana kadar hiçbir bakanlık yani partneriniz olan ve ortak mücadelenin konusu olan hiçbir bakanlık öz eleştiri vermedi.

Neden bunu söylüyorum? Çünkü şiddetin en çok tırmandığı, kadın cinayetlerinin gerçekten korkunç boyutlara ulaştığı bir dönemden geçiyoruz ki 25 Kasımda sokağa çıkan kadınlar şiddete maruz kaldılar, polis şiddetine, yasağa, engele. Yani bütün bunların hiçbiri kabul edilemez. Dolayısıyla, sizin ne düşündüğünüzü merak ediyorum, bu nedenle bugün buradayız. Dolayısıyla, bu ülkede kadınlar hâlâ yoksul, işsiz, en güvende hissetmeleri gereken yerlerde yani hane içinde şiddete maruz kalıyorlar, öldürülüyorlar, ne yazık ki sokak ortasında cinsel tacize uğrayan kadınlar adresleri ortaya çıkmasın diye şikâyetten vazgeçiyor. Dolayısıyla, böyle bir ortamda kadınlar, özellikle öldürdürülen kadınların bizzat güvenliklerini sağlamakla yükümlü bakan tarafından geçen gün burada suçlandılar. Bu nedenle, mağduru suçlayan "Faili hastaydı, psikolojik sorunu vardı." gibi sebeplerle işlediği suçun sorumluluğunu almaktan uzaklaştıran yaklaşımların tamamının derhâl sona erdirilmesi ve bırakılması gerekiyor çünkü bu, ne yazık ki kadınları ikinci şiddete, bir daha şiddete maruz bırakıyor ve toplumdaki erkekleri de şiddet konusunda özendiriyor ve teşvik ediyor. Bunun yanı sıra kadına yönelik şiddetin biz yapısal olduğunu, evet, bütün dünyada gerçekleşen ortak bir sorun olduğunu ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklandığını artık kabul etmek zorundayız, hepimizin kabul etmesi gerekiyor bunu, diğer bakanlıkları da dâhil ederek söylüyorum bunu.

Sunumunuzdan, 2024-2028 Stratejik Planı'nızdan ve Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planı'ndan, kadınları aileye hapsetme politikalarından vazgeçmediğinizi görüyoruz. Kadınlar özgürleşmeden, ekonomik, psikolojik, kültürel olarak güçlenmeden parçası olduğu "aile" denilen yapı onlara mezar oluyor her geçen gün. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının eşitliği sağlama, şiddeti önleme ve mağdurlara destek işlevi neredeyse sıfırlandı. Her yıl içeriği birazcık daha muğlaklaşan tablolarla, bütçelerle burada sunum yapıyorsunuz, sizden önceki Bakan hakkında da konuşacağım. Mesela, 2022 yılı bütçe teklifinizde, sizden önceki Bakan sığınak sayısını 2022 yılı için 152 olarak hedeflediklerini söylemiş. 2024 yılında siz 154 olarak tahminî hedef koymuşsunuz, bugün sunumda başka bir rakam verdiniz -ben buradaki belgelerden konuşuyorum- siz "112" dediniz bugün. Konukevi sayısı, biz "sığınak" diyoruz, fark etmiyor. Evet, şurada 149 olarak görünüyor.

AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ - Belediyelerle beraber 149.

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Tamam, öyle ama sonuç olarak yıllardır hedeflenen sayıya ulaşılamadığını görüyoruz. Yani 2 sığınak bile artmamışız, ya, bu inanılmaz bir şey. Ben Sayın Çiğdem Erdoğan'ın bahsettiği şeyden bahsetmek istiyorum.

EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Bursa) - Konukevi ama sığınak değil.

GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Van) - Biz sığınak diyoruz, siz sığınmaevi diyorsunuz ya! Size söz hakkı verildiğinde bunu açarsınız, izin verin, konuşsun ya!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Arkadaşlar, zamanım geçiyor, lütfen.

Ben bu strateji belgenizde kendiniz açıklamışsınız, oradan bir aktarım yapmak istiyorum. Yatılı bakım hizmeti sunulan kuruluşların tam kapasite, kalite standartlarına uygun hizmet verememesini risk olarak tanımlamışsınız. Özellikle ŞÖNİM'lerle ilgili, bakın, "ŞÖNİM'lerde ve kadın konukevlerinde nitelikli hizmet sunumunun etkin olarak sağlanamaması yetersiz uzman personel eksikliğinden kaynaklanıyor." diyor ve "İnşaatı tamamlanan kuruluşların hizmete alınamamasından kaynaklanıyor." diyor. İl müdürlükleri bünyesinde görevli personelin hizmet alanlarına göre...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir dakika ek süre vereceğim, buyurun.

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Şimdi, bu...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir dakika, pardon.

Beş dakikalara ek süre vermiyorum.

Sayın Kaya, teşekkür ediyorum.

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Hayır, Sayın Başkan, tartışmayla konuşamadım, lütfen.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Kimseye ek süre vermiyorum değerli arkadaşlar.

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Ama tartışma konuşmayı böldü.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kaya, bir saniye...

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Ya, karşı tarafta süresi bitince konuşmaya devam ettiler ek süre verilmeden.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, siz bana niye böyle müdahale ediyorsunuz?

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Çünkü karşı tarafta müdahale eden arkadaşlar...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Sayın Başkan, gerçekten konuşamadım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Adalet Hanım, genellikle, genellikle değil hiç yapmıyorum bu uygulamayı, arkadaşlarımız biliyor.

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Ama konuşmam...