Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Millî Savunma Bakanlığı b) Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 26 .11.2024 |
SERKAN SARI (Balıkesir) - Evet, teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, sabah saatlerinde Komisyon görüşmelerinde de vurguladığımız gibi, sizden bu konu hakkında bir cevap bekliyoruz. Teğmenlerimize yönelik olarak açılan bu soruşturmanın mahiyetinin ve yarattığı algının sokaktaki karşılığı açıkça ortadadır. Bu, bugünün konusu da değil, orduya karşı bir güvensizlik durumu kademeli olarak teşkil ediliyor; daha geçen sene "10 Kasımda yakasına Atatürk resmi takmadı." diye teğmenlere tepki gösteren teğmenlerimiz de ihraç edildi. Atatürk'e karşı bir sorununuz mu var? Bunu açıkça ifade ederseniz Türk milletinin önünde hepimiz sağlıklı bir cevap almış olacağız.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Türk ordusunun şerefli bir komutanına bunu diyemezsin.
SERKAN SARI (Balıkesir) - Evet, sizden konuşmanızda da... Biz Mustafa Kemal Atatürk'ün askeriyiz diyoruz, Türk milletinin her bir ferdi de bunu demekten mutluluk ve onur duyuyor. Biz askerimizle, ordumuzla, polisimizle, jandarmamızla, güvenlik güçlerimizle ve yaptıkları mücadeleyle gurur duyuyoruz. Gazi ve şehitlerimizi rahmetle anıyoruz, amma velakin geldiğimiz noktada bu ayrımcılığın sebebinin ne olduğunu da sizden öğrenmek istiyorum. Bugün bakıyoruz, ak trollerin sosyal medyada yaratmış olduğu algıya kapılan milletvekilleri de var karşımızda, hâlâ daha manipüle etmeye çalışan. Şu süreçte birlik olup, beraber olup Türk milletinin birliğinin ve beraberliğinin arkasında duracağımız yerde bu yapılan soruşturmayı -ki sebebi açıkça sosyal medyada tarikat ve cemaatlerin yaratmış olduğu algıdır- bu algının peşine takılarak tartışır olmamız da bizleri derinden yaralıyor ne yazık ki.
Bugün, komutanlarımız, ordu subaylarımız ekonomik olarak zorluklar içerisinde, emekli askerlerimiz ekonomik sıkıntılar içerisinde. Bu anlamda sizlerden askerlerimizin ekonomik sıkıntılarına da destek çıkacak adımlar atmanızı bekliyoruz. Gün geçmiyor ki bir tarikatın yaratmış olduğu algı ordumuzdaki subaylarımızı rahatsız etmesin; üzerine cübbe giyip törene katılan subayları gördü bu millet bu devletin unsuru olarak. Sorulacak daha çok soru var, amma velakin bugün esasen birkaç konuya da değinmek istiyorum.
TUSAŞ'ın AKSUNGUR İHA'sı -kırk dokuz saat havada kalabilen- şu anda Türkiye'de en uzun süre havada kalma başarısına ve en yüksekte uçma başarısına sahipken Bayraktar ailesinin İHA'ları sanki büyük bir başarıymışcasına anlatılıyor. Peki, devletimizin unsuru olan TUSAŞ'ın bu anlamdaki başarılarından niçin bahsedilmiyor? Ki TUSAŞ, bugün, terör örgütlerinin hedefi hâline gelmiştir bu başarılarıyla. Biz bunlarla gururlanacakken bir özel sektörün başarısıyla gururlanmamız, bilmiyorum -bakış açınız- beni anlamsız kılıyor.
Bugün, terörle mücadele eden 23 binin üzerinde askerin gazi sayılması beklentisi var sizlerden. Mecliste kapımızı aşındırıyorlar, geliyorlar, gidiyorlar, dertlerini duyurmaya, sorunlarına çözüm üretmeye çalışıyorlar ama bugün, bakıyoruz ki 15 Temmuzda ayağı taşa takılanlar gazi, vücudunda mermi, şarapnel olan, uzuv kaybı yaşamış olan vatandaşlarımız, askerlerimiz ne yazık ki hak ettikleri değeri bulamıyorlar. Bununla ilgili mevzuatlar gerekçe gösteriliyor ama bu mevzuatları düzeltmek de bu yüce Meclisin elinde; bunu hep birlikte aşabiliriz. Gazimize, şehidimize, geçmişimize, ecdadımıza ve bu mücadeleye, onurlu mücadeleye hep birlikte sahip çıkabiliriz.
"Sınır güvenliği" dediniz, ülkenin kayıtlı 5 milyonun üzerinde göçmeni var, kayıt dışıyla birleştirdiğimizde neredeyse 10 milyon; bu sınırlar nasıl bir güvenlik altında, gerçekten merak ediyorum. Bugün, Somali'de, Katar'da, Libya'da birçok başarı hikâyesinden bahsettiniz, amma velakin ülkenin içinde bulunduğu durum ortada. Daha geçtiğimiz aylarda Bodrum'da Yunan botu sahile kadar girip sahilden bir botu bağlayarak çıkıyor ve biz bu konuda ne yaptık, çok merak ediyorum. Bu kadar rahatça sınırlarımıza giren, hem hava sahamızı hem kara sahamızı hem deniz sahamızı ihlal eden, kara sularımızı ihlal eden bu anlayışa karşı tedbir alınmıyor, vatandaşın yaptığı ihbarla bu konu tespit edilebiliyor; bu bir acziyettir. Sınırlarımızın güvenliğinde, keşke Somali'ye, Katar'a, Libya'ya verdiğiniz önem kadar Yunan sınırlarına da Ege Denizi'ne de Akdeniz'e de aynı özeni göstermiş olsaydınız.
Merak ediyorum, Akdeniz'de doğal gaz, petrol arıyorduk, burada sismik araştırma gemilerimiz vardı. Şu anda ne oldu, nerede araştırma yapıyor veya yapmıyorsa sebebi nedir? Sizlerden bir açıklama bekliyorum.
Bir de Super Cobra, F-35; paraları ödendi. Para nerede? Para yok. Uçaklarlar nerede? Uçak yok. S-400 aldınız. Sistem kuruldu mu? Yok. Parayı verdiniz mi? Evet.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SERKAN SARI (Balıkesir) - Peki, bunun hakkını, hukukunu savunacak kimdir? Çok merak ediyorum. Ülkemizin kaynaklarının bu şekilde harcanmasını da doğru bulmuyorum.
Son olarak da 2000 yılında bütçeden yüzde 3,7 ayrılırken bugün ayrılan pay yüzde 1,8'e düşmüştür. Güvenliğimiz bu kadar tehlike altındayken bütçeden ayrılan payın daha fazla olmasını, sizin de bu konuda talepkâr olmanızı bekliyorum.