KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, saygıdeğer basın mensupları; tıpkı Susurluk gibi Türkiye tarihinin en karanlık olaylarından biri olan yenidoğan çetesi davası görülmeye başlandı. Yenidoğan çetesi, sağlık sisteminin Susurluk olayıdır. 47 kişi yargılanıyor, yargılanan 47 kişi arasında bir tane bile kamu görevlisi yok. Başta istifa etme erdeminden yoksun olan Sayın Bakan olmak üzere, bu çetenin yaptıklarına göz yumanlar, 2021 senesinden beri denetim görevini yapmayanlar, kimse sanık listesinde yok. Bu ülkede iktidarın sağlık sisteminde yarattığı rantın çarkları 12 bebeğin canına mal oldu, yer yerinden oynaması gerekirdi ama Cumhurbaşkanının sesi çıkmadı, başta Sağlık Bakanı olmak üzere, bakanların, iktidar milletvekillerinin gıkı dahi çıkmadı, iktidarda olup da vicdan ve merhamet sahibi bir Allah'ın kulu çıkıp öz eleştiri yapmadı, bir kişi dahi istifa etmediği gibi kamudan kimse yargılanmadı. AKP iktidarında istifa yok, affını isteme var. Bugün, burada, bizlerin ve Türkiye'nin "İstifa!" seslerine kulak tıkayan Sağlık Bakanı affını isteyemedi. Sayın Bakan, önce Allah'tan, sonra bebeklerin ailelerinden af istemelisiniz ama şunu bilin, tarih de aileler de sizi asla affetmeyecek. Bebekler öldürülürken siz İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü koltuğunda oturuyordunuz, şimdi de Bakanlık koltuğunda oturuyorsunuz. Hiç mi sorumluluğunuz yok? Geceleri rahat uyuyor musunuz? Şunu unutmayın, siz İl Müdürlüğü koltuğunda otururken İstanbul'da 12 bebek para için öldürüldü. O boş kalan beşiklerin, hiç giyilmemiş patiklerin, o acıların hesabını vermeden, vicdanınız biraz olsun sızlıyorsa milletin makamında oturamazsınız, derhal istifa etmelisiniz, yoksa o bebeklerin vebali sizin boynunuzda bir utanç vesikası olarak ömrünüzün sonuna kadar asılı kalacak.

Değerli milletvekilleri, "Sağlıkta devrim yaptık." diye böbürlenen bir iktidarla karşı karşıyayız. Oysa gerçekler tam bir acı reçete. Hastanelerden sıra almak deveye hendek atlatmaktan zor. Doktorunuz MR, ultrason istediyse vay hâlinize! Üç ay sonraya randevu alabiliyorsanız şanslısınız. Ameliyat sırası en az üç ay sonrasına veriliyor. SMA, DMD, epilepsi, kanser, diyabet hastalarının durumu içler acısı. Diyabet hastası çocuklarımızın parmağındaki. Acıyı yüreğinizde hissediyorsanız taleplerini yerine getirin. SMA'lı, DMD'li çocuklarımızın ve ailelerinin yaşadığı acıyı dindirin.

Sayın Bakan, Anadolu'da herhangi bir ile gidin, illeri gezin, kaç tane hastanede uzman doktor var, görün. 550 bin nüfuslu Çorum'da 217 doktor, 317 uzman doktor ve sadece 60 ambulans var. Türkiye'de 100 bin kişiye 218 doktor düşerken Çorum'da 100 bin kişiye 109 doktor düşüyor. Sayın Bakan, elimdeki şu fotoğrafa iyi bakın. İskilip'te yaşayan Halil Amca boynuna astığı yazıyla aylardır imza topluyor. 70 yaşını aşmış Halil Amca İskilip'e göz doktoru gelsin diye aylardır sokaklarda sesini duyurmaya çalışıyor. İşte vatandaşı düşürdüğünüz durum bu. Yazık değil mi? İnsanları düşürdüğünüz bu hâle hiç üzülmüyor musunuz? İlçelerde 3 kişi kaza geçirse tek ambulans var, yaralılar sıra beklemek zorunda. İlçede yaşayan vatandaş heyet raporu almak isterse il merkezine gitmek zorunda. Köylerde sağlık ocaklarını kapattınız, köyde de hastalananlar ilçeye ya da ile gitmek zorunda

Çorum'un 13 ilçesi var: Alaca, Bayat, Boğazkale, Dodurga, Kargı, İskilip, Laçin, Oğuzlar, Mecitözü, Osmancık, Ortaköy, Sungurlu ve Uğurludağ. İlçelerimizin hemen hepsinde cerrah yok. Diğer uzmanlık isteyen alanlar zaten hiç yok. Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanemizde endokrin, algoloji, göğüs cerrahı, plastik cerrah yok, kulak burun boğaz, nöroloji ve göz bölümlerinde ise ciddi sıkıntılar var. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, maalesef, liseden bozma bir okulda eğitim alıyorlar.

Çorum'un sağlık alanındaki sorunları beş dakikaya sığmayacak kadar fazla. Size temmuz ayında bir rapor sunmuştum ancak bu rapordan hiçbir sonuç alınamadı. Raporu tekrar size sunacağım.

Sözün özü, Türkiye'de sağlıkta, eğitimde, her alanda rant çeteleri cirit atıyor, AKP iktidarı ise "Ört ki ölem." diyor.

Saygılar sunarım.