| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 28 .11.2024 |
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Çok teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, kıymetli bürokratlar; tabii, 1982 Anayasa'sından yani askeri vesayetten yakınıyorduk ama ne yaptık, ettik, sonunda ülke tek adam vesayetine getirildi. Adalet sistemi saraya bağlanıp hukuk sistemi de öldürüldü; maşallah, ruhuna da Fatiha okundu. Bakın, ben size somut bir örnek vereyim Türkiye'de nasıl işlediğine dair: En son ve güncel, teğmenlerimizle ilgili konuda ilk başta bir şey yokken Sayın Cumhurbaşkanının "Orduda disiplinsizlik kabul edilemez." açıklaması üzerine Millî Savunma Bakanı, tabii, durumdan hemen vazife çıkardı; hemen akabinde de Sayın Yaşar Güler çıktı "Teğmenler kasıtlı, organize ve planlı bir disiplinsizlik yapmıştır." diyerek aslında "ihsasırey" olarak bilinen tanımlamayla taraf oldu ve aslında kalemi kırdı, cezayı kesti. Sayın Bakan, aslında bunlar bir hukuk disiplinsizliği değil mi sizce?
Efendim, defaten ben hem size şahsen söyledim hem de Meclise geldiğinizde yine ilettim. Bir örnek daha vereyim: Bursa Yenişehir Belediyesinde bir Meclis üyesi ayağından üç kurşunla vuruldu temmuz ayında ve vuran kişi tutuklanmadı bile, tutuklanmadı. İtiraz edildi, tutuklanmadı. Ben size 2 kez söyledim, yanılmıyorsam yanınızdaki özel kaleminize talimat verdiniz bilgi verilsin diye...
ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ - Davası başladı.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Efendim, ben hâlâ bilgi bekliyorum bir aydır; böyle bir şey.
Ondan sonra kim tutuklandı? Fikrini açıkladı diye, yalan da bir şey söylemeyen Sayın Nasuh Mahruki tutuklandı. Memlekette demek ki "tweet" atan tutuklanıyor ama 3 kurşun atan, öldürmeye atan tutuklanmıyor. Sizin hukuk sisteminiz, kusura bakmayın ama bu. Nasıl güvensin millet hukuka? Allah aşkına, akil baliğ olmuş hiçbir çocuk -sorun- hukuka güvenmiyor. Böyle bir Türkiye'yi hak etmiyoruz.
Efendim, güncel sorunlar çözülsün diye bekliyoruz. Geçen yasama yılında aslında AK PARTİ'li arkadaşlar da söylemişti "Evet, bu konuda açık bir hukuksuzluk var; bu düzelecek, eşitlik ilkesine aykırı." diye, "31 Temmuz Covid yasası" olarak bilinen ve telafisi imkânsız mağduriyetler yaşanan konu niye düzeltilmiyor? Neden düzeltilmiyor? 5275 sayılı 31 Temmuz Covid Yasası'nın geçici 10'uncu maddesindeki "hükümlü bulunma" ibaresi acilen kaldırılmalıdır ve suç tarihi esas alınmalıdır. Aynı suçu işledik aynı tarihte, mahkemesi erken bittiği için beyefendi faydalandı, ben faydalanamadım ya. Böyle bir adalet anlayışı olabilir mi? Bu konuyla alakalı yazmış olduğumuz soru önergelerine cevabınız da hâlâ gelmedi.
Yine, Yargıtayın, Anayasa Mahkemesini yok sayan kararını okutarak Sayın Can Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü ki bu da yüz dört yıllık Meclisin tarihine utanç verici bir kara leke oldu.
Yine, çek düzenlemesiyle alakalı, bu sorunla alakalı bir adım atılması lazım. Konunun art niyetlileri olmakla birlikte, devasa bir mağdurları var.
Efendim, Bursa'yla ilgili iki konuyu daha ileteyim. Bursa'da 17 tane ağır ceza mahkemesi var, sadece 7 tanesi dolandırıcılığa bakıyor; üçte 1'inden fazla. 60 liralık internet dolandırıcılığı yapan kişi de ağır cezada yargılanıyor, cinayet işleyen de. Ondan sonra "İş yükü niye hafiflemiyor..."
Efendim, son olarak Bursa'da konkordato kararları artık üstü örtülemez bir şekilde şaibeye bulaştı; bütün hepsinin incelenmesini talep ediyoruz.
Teşekkür ediyorum.
Hayırlı olsun.