BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Kayıtlara geçmesi bakımından da söylüyorum. Doğru, en son ağustos ayında toplanmıştık, bugüne kadar toplanamadık çünkü zaten yaz döneminde Meclis tatile girdi. Ben de çok istiyorum ve muhakkak burada konuştuğumuz, çerçevesini çizdiğimiz konuların ele alınmasını değerli buluyorum.

Önümüzdeki hafta -ben şimdi bizim iletişim gurubuna da yazacağım- kameraların olmadığı ve sadece toplantı formatında değil, çarşamba ya da perşembe günü kahvaltıda ya da yemekte sohbet... Gruba yazarız, o gruptan herkesin ortak fikrini almak suretiyle bunu yapalım. Buna çok ihtiyaç var çünkü hepimizin söylediği yani pratik teoriyi aşıyor, tam da siz yönetsel veya hukuksal bir düzenleme yapıyorsunuz; bir algoritimayla beş gün sonra ya da beş ay sonra bu aşılıveriyor. Fakat hepimizin ortak kaygısı şudur: Ulusaşırı dijital şirketlerin hiçbir ahlak, norm, değer yargısı gözetmeden kendilerini bir operasyon merkezi gibi konumlandırmaları, diğer taraftan bir toplum mühendisliğine, bir siyaset mühendisliğine soyunmaları asla kabul edilemez. Ayrıca, her toplantıda dile getirdiğimiz, bu ulusaşırı dijital şirketlerin kendini yasamanın, yürütmenin, yargının ve dolayısıyla ulus devletin üzerinde görmesi; bu asla doğru değildir, bu yeni bir problemi ortaya çıkaracaktır. Dolayısıyla, bireyin korunması bir sansürcülük değildir, ailenin korunması bir sansürcülük değildir; toplumun korunması, kamu düzeninin korunmasını savunmak ve bu noktada birtakım engellemelerde bulunmak sansürcülük ya da özgürlüklerin kısıtlanması değildir. Burada, tüm dünyada -hep söylediğimiz, konuştuğumuz- ulusaşırı dijital şirketler Fransa'da, Almanya'da, İngiltere'de hangi kurallara uyuyorlarsa Türkiye'de de bu normlara uymaları konusunda Komisyonumuzun ortak duyguları olarak ifade etmek gerekiyor.

Özellikle, bizim oyun siteleri meselesinde bir şey yapmamız gerekiyor. Ailelerin "Çocuklarımızı koruyamıyoruz, çocuklarımızı lütfen koruyun." şeklinde feryatlarını işitiyoruz. Dediğim gibi, bu oyun sitelerinin hiçbir ahlak, norm, değer, hukuk tanımadan çocukları önce oyuna, daha sonra sanal kumara alıştırmaları ya da gerçek kumara alıştırmaları bunlar hepimize düşen vazifelerdir ve bu konular siyasetüstü konudur. Dijitalleşme meselesi de partilerüstü bir mesele olarak ele alınmalıdır diyorum, zaten Komisyon üyelerimiz bu kanaatte. Hafta içi buluşmamızda bunları uzun uzadıya konuşuruz, değerlendiririz.

Bugün, beğeniriz beğenmeyiz, katılırız katılmayız ama gelip Türkiye Büyük Millet Meclisinde kendi fikirlerini, düşüncelerini ve yaptıklarını anlatması bakımından bir ilk oldu; Soner Bey'e ve Bürke Hanım'a teşekkür ediyoruz.

Biz, önümüzdeki dönemde diğer platformları da çağıracağız ama o zaman rakamları, abone sayılarını, reklam gelirlerini, ödedikleri vergiyi de açıklamış olarak geleceğiz.

Ben, çok Değerli Komisyonumuzun vekillerine teşekkür ediyorum.

Komisyonumuz az toplanıyor ama Türkiye Büyük Millet Meclisinin de Plan ve Bütçe Komisyonu ve Adalet Komisyonundan sonra en çok toplanan Komisyonu. Ben bakıyorum, daha çok toplamamız gerekiyor, buradan çıkan o.

Çok değerli milletvekillerim ve çok değerli misafirler; görüşülecek başka bir konumuz kalmamıştır, görüşmelerimiz tamamlanmıştır. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.

Toplantımızı kapatıyorum.