HİŞYAR ÖZSOY (Bingöl) - Teşekkür ederim Başkan.

Doğrusu, söz almamın sebebi, spesifik olarak bu anlaşmayla ilgili değil. Sona kadar bekledim, hani bugün bu maddeleri görüşelim ama önce bir iki sorum olacak size.

Şu ana kadar Dışişleri Komisyonunun bakması gereken kaç tane anlaşmaya biz bakabildik ve ne kadar kaldı? O konuda bize bilgi verebilir misiniz?

BAŞKAN - Yanlış değilsem, bugünle beraber 244, bu haftayla beraber 262.

HİŞYAR ÖZSOY (Bingöl) - Geriye ne kadar kaldı, onu da öğrebilir miyiz?

BAŞKAN - İşte 100'e yakın kalıyor.

HİŞYAR ÖZSOY (Bingöl) - 100'e yakın kalıyor.

BAŞKAN - Yani birkaç hafta sonra...

HİŞYAR ÖZSOY (Bingöl) - Birkaç hafta sonra bitecek.

Şimdi, ben, aslında şöyle bir...

BAŞKAN - Hişyar Bey, şöyle 100'e yakın kalıyor: Bize gelmiş olanlardan ya da gelecek olanları kabaca hesaplıyoruz. Kanunlar Başkanlığında kesin daha vardır. Ama şöyle söyleyeyim: Birkaç hafta sonra ana yükten biz kurtulmuş oluyoruz.

HİŞYAR ÖZSOY (Bingöl) - Ana yükten kurtulmuş oluyoruz, birikenlerden.

Şimdi, tabii, dönem başında konuşmuştuk yani burada aciliyeti olan anlaşmalar var, bir an önce geçmesi gerekenler var. Dolayısıyla Komisyon üyeleri de bu konuda hani bloke edici bir tavra girmediler, mümkün mertebe seri bir şekilde bunları geçirelim ancak şimdi içinde bulunduğumuz bölgesel konjonktür ve uluslararası ilişkiler, bütün bu siyasi gerilimleri düşününce, işin doğrusu, hani Brunei Sultanlığı, Faroe Adaları ya da Antarktika'ya iki yıl sonra da bayrak çekebiliriz. Ben bunların çok acil olduğunu düşünmüyorum. Dibimizde neredeyse bir savaşın eşiğine gelmiş durumdayız, Suriye'yle ilişkiler her geçen gün geriliyor ve Dışişleri Komisyonu şu ana kadar maalesef sadece işin teknik boyutuyla kendisini sınırlamıştır.

Doğrusu, kaygıyı anlıyoruz, bu yasa, bu anlaşmaların bir şekilde geçmesi lazım ama sizi temin ederim ki bu geçirdiğimiz 260 tanesinin bir çoğu bir sonraki döneme de gelecek. Biz bunu da biliyoruz. Yükü anlıyorum, bu yükü aşmamız lazım. Ama benim önerim ve talebim, bir şekilde Dışişleri Bakanlığının şu olup bitenler hakkında Dışişleri Komisyonuna bilgi vermesi, bu konuda spesifik bir oturum, bir toplantı almamız, durumun acil olduğunu düşünüyoruz. Dün Genel Kurulda bir tartışma oldu, hani Suriye'deki duruma ilişkin. Orada da maalesef dış politikamızı Savunma Bakanımız konuştu. O da çok ilginç bir durumdu. Bakanımız orada olduğu hâlde fikir beyan etmediler. Dolasıyıyla yani bu hani bölgesel durum, Türkiye'nin içinde olduğu bu uluslararası ilişkiler durumuna dair hem Komisyonun bilgilendirilmesi hem de Komisyonun eleştirilerinin, önerilerinin, kaygılarının dinlenmesi açısından faydalı olacağını düşünüyorum en kısa zamanda.

Teşekkür ediyorum.