AYLİN YAMAN (Ankara) - Estağfurullah.

Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, kamuoyu vicdanını son derece yaralayan böyle bir konuda bir Komisyon kurulması tabii ki hepimizi üzdü. Ama madem böyle bir Komisyon kuruldu, bunu gerçekten bir aydınlanma aracı olarak görmemiz gerekiyor.

İki konuya değinmek istiyorum: Hep girdiğimiz bir şey var, "Bu konu siyasetüstü." diyoruz. Aslında tam da siyasi bir konu bu çünkü "siyasetüstü" dediğimiz zaman bir şeyi sanki bir ulaşılmazlık kesesi içine sokuyor gibi oluyoruz. Aslında bazı siyasi yaklaşımların sonucunda gelinen nokta bu. O yüzden biz bunu masaya yatırırken tüm detaylarıyla konuşmamız gerekiyor; işte, tıpkı sürekli dile getirdiğimiz konu, Sağlıkta Dönüşüm Programı gibi. O yüzden hepimiz bu bakış açısında olmalıyız. Sağlığın sosyal bir hak oluşu bazen siyasi bir bakış açısı gerektiriyor. Bu demek değil ki hepimiz farklı düşüneceğiz ama hepimiz bir şeyin iyi sonuçlanmasını istiyoruz ama o siyasi yaklaşımın öneminin de altını çizmek gerekir diye düşünüyorum.

İkincisi: Bu Komisyonun adı -ona dikkat çekmek istiyorum- yenidoğan çocuk, engelli ve yaşlılarla ilgili; bunu unutmamamız gerekiyor, bir de bu başlığımız var. Bu şu demek: Aslında, böyle bir Komisyon kurulduğunda farkında oldukları kırılgan gruplara karşı bir zafiyet olduğu yani sistemde kırılgan gruba karşı bir zafiyet olduğu vurgusu var burada. Konu yenidoğan çetesiyle başlamıştı, biliyorsunuz ama böyle bir başlıkla gündeme gelmesi gerçekten bu uygulayıcıların böyle bir zafiyet görmesinden de kaynaklanıyor. Gerçekten, özellikle kırılgan gruplar için çok sıkıntılı bir süreç işliyor şu anda sağlık hizmetine ulaşımda. Bu bilinçle de çalışmalıyız diye düşünüyorum. Bu vesileyle, çağıracağımız kişilerde sadece yenidoğana kısıtlı kalmayıp engelli ve yaşlı gurubuna karşı -onlar da daha korumasız bir grup olduğu için- yapılması gerekenleri de masaya yatırmamız gerekiyor diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.