| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/308) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 10 .12.2015 |
CEMALETTİN KANİ TORUN (Bursa) - Sayın Yılmaz'ın söylediği konuyla ilgili kısa bir açıklama yapayım.
Doğrudur, Ruanda, 1994'te, bir ay içinde 800 bin insanın katledildiği, Tutsi, yani oradaki azınlığın katledildiği, İkinci Dünya Savaşı sonrasında en büyük soykırımın yaşandığı bir yerdir ve dönemin Amerikan Başkanı Clinton'ın da "Hayattaki en büyük pişmanlığım." dediği bir yerdir.
Kagame, yani şu andaki Devlet Başkanı işbaşına geldikten sonra Ruanda'nın Batı'yla ilişkileri çok iyi durumda ve şu anda Sahra Altı Afrika'da, o söylediğiniz ülkeler nezdinde Ruanda aslında bir başarı hikâyesi olarak görülüyor; bir miktar otoriter olmasına rağmen -Afrika şartlarında bunu normal karşılıyor Batılı ülkeler- burada, biraz oradaki kırılgan yapıyı devam ettirmek için göz yumuluyor. Onun haricinde, ben, Ruanda'ya yönelik bu anlamda negatif bir bagaj görmedim.
Yalnız şu medeni ülkeler konusunda bir şey söylemek istiyorum.
Arkadaşlar, Hutu katliamını aktif olarak Fransa desteklemiştir, yani o medeni ülkeler işlerine geldiklerinde bu işleri çok daha rahat yapmaktadırlar. Onların bu tür anlaşmalar yapıp yapmamaları bence bizim için ölçü olmamalıdır.
Teşekkür ederim.