KOMİSYON KONUŞMASI

ELİF ESEN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Öncelikle hayırlı olsun Komisyonumuz.

Ben de hassasiyetim sebebiyle bu Komisyon toplantılarını olabildiğince katılıp katkı sağlamak isterim. Öncelikle, sizler çok değerli bir noktaya az önce parmak bastınız; umarım, bu toplantılar toplanılıp, raporlar hazırlanılıp rafta ya da dijital sistemlerde kalmamalı. Eğer bugün çocukların bu kadar yoğun ihtiyaç ve sorunları varsa, biz bu toplumsal değişimlerden çocuklarımızı korumakta zorlanıyorsak bunun gerçekten bakanlıklar nezdinde yani uygulayıcılar nezdinde bir karşılığının olması lazım. Burası yasa yapıcı, mevzuat geliştirici yer; öneri getirecek makam ama bakanlıklar da bunun uygulama ayağı. Daha önceki raporlar incelenerek mi yola çıkıldı bilmiyorum ama onların en yakın zamanda olanına, çocukla ilgili olanına şöyle bir bakılması; bir etki analizi bakış açısıyla o günden bugüne değişen ne olmuş ya da o rapordan bakanlıklar nezdinde neler alınmış ve uygulamaya geçirilmiş bakılması lazım. En önemli noktanın çocuğun üstün yararının yani çocuğun iyilik hâlinin korunup kullanması ve önlenmesi olduğunu düşünüyorum. Burada da çocuğun, sizin de az önce belirttiğiniz gibi bir mikro çevresi var; en yakın çevresi, ailesi, okulu, arkadaşları ama ardından, o mikro, en yakın çevrenin içinde dijital sistemler var, dijital paylaşımlar var ve görüyoruz ki çocuklarımıza çok zarar verebiliyor bunlar. Bu tür multidisipliner bir anlayışla, bir yaklaşımla, herkes kendi uzman olduğu alanda ya da uzman önereceği alanda yasal mevzuat değişiklikleriyle gelse... Ama öncelikle, -ya bunu belki çok üstüne basarak söylüyorum- bizler, tüm milletvekilleri ve bakanlıklar arası eşgüdüm bugün artık dijitalleşmeyle çok çok mümkün. Çocuğun eğer bir sıkıntısı varsa okuldaki öğretmenleri, rehberlik hocaları o çocuktaki sıkıntıyı hisseder, anlar ve aslında ilk alarm okulda çalar; ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız aileyi denetlemeye gittiğinde... İşte, yarın Bakan Hanım'ı, Bakanlığımızı misafir edeceğiz, İzmir'de 5 evladımızı kaybettik. Ne diyor Bakan Hanım? "18 kez ziyarete gidilmiş." Aslında aileyle ilgilenilmiş ama muhtemelen aileyle ilgilenme kademelerinde sıkıntı var. Bunu, belki de Bakan Hanım da ayrıntısına kadar girip incelemediğinde tespit edemeyebilir yani aslında belki de en nihai noktada o çocuklar anneden alınmalıydı; bilemiyorum ama çocuklarımızı kaybettik. Şimdi, Millî Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, kolluk güçlerinin bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı ve son olarak Sağlık Bakanlığı -çocuklar darp görmüşse, anne darp görmüşse bunlar alarmlardır- bu sistemlerin beraber çalışması lazım ki alarm birkaç sistemden geliyorsa o aile ve çocuğa ayrıca hassasiyetle riskli bireyler ve aileler olarak yaklaşılması lazım.

Ümit ediyorum ki buradaki konuşmalar, buradaki değişiklikler topluma, aile, çocuğa dokunabilsin. Biz ondan sonra diyelim ki "Biz çalıştık ve başarılı olduk, değişikliği sağlayabildik." Tabii, bunun sonrasında da önerilerden sonra etki analizi de önemli. Yine, bu çalışmaların etki analizinde de biz gerçekten önerilerimizle Bakanlıklarımıza dokunabilmiş miyiz; onun da yine Komisyonun görevleri arasında yer almasını ben naçizane öneriyim.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Biz teşekkür ederiz.