HİŞYAR ÖZSOY (Bingöl) - Ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, dünyada birçok yerde alternatif enerji olarak aslında hidroelektrik santraller değil başka çalışmalar yapılırken Gürcistan-Türkiye sınırında böyle yoğunlaşmış bir hidroelektrik üretim, dağıtım ağı olduğunu görüyoruz.

Benim sorum, yoğunlukla da böyle bölgelere bakarken... "Enterkonneksiyon" kavramı çok fazla geçiyor orada birbiriyle bağlantılı bir şekilde, burada belli ki bir havza oluşuyor, güçlü bir havza oluşuyor. Ben, tabii, bütün bu teknik jargonun ötesinde şunu merak ediyorum: Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi'nde biliyorsunuz tartışmalı olan HES'ler çok fazla olmuştu. Dolayısıyla bu anlaşmanın, bu tür çalışmaların ileride Doğu Karadeniz'de zaten tartışmalı olan HES'lerin yapımı konusunda teşvik edici bir sonucu olacak mı? Bunu söylerken ülkenin genel anlamda enerji ihtiyaçlarını tabii ki düşünmek lazım, ancak biliyorsunuz, özellikle HES'lerin olduğu yerlerde yerelde insanların ne düşündüğü de bu konuda son derece önemli. Yereldeki insanlarla, birimlerle, kurumlarla bu konuda herhangi bir istişare olmuş mu? Çünkü orada oluşabilecek bütün bu çalışmalardan en fazla yereldeki halk etkilenecek. Hele hele HES'ler bu kadar tartışmalıyken bizim HES'ler ne olacak bu geniş havza içerisinde? O konuda biraz bilgilendirme rica ediyorum.