KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum. Benim bugünkü hitabım alışık olduğumuz üzere Sayın Bakan ve heyetine değil Sayın Başkan, size ve Cumhur İttifakı’nın kıymetli milletvekillerinedir. Sayın Bakanı ve heyetini size şikâyet etmek üzere söz almış bulunmaktayım. Önce sıralı olarak şikâyet listemi, sonra da şikâyet sebeplerimi arz edeceğim; bu yüzden hitabım sizedir. Şikâyet listem doğal olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Abdulkadir Uraloğlu, kendisinin Özel Kalem Müdürü Sayın Semih Karaca, Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Sayın Yalçın Eyigün, Karayolları Genel Müdürü Sayın Ahmet Gülşen; bu 4 arkadaşımız da şu anda huzurdadır, bir de burada olmayan ve ilişkili bir genel müdürlük olarak Türk Hava Yolları Genel Müdürü hakkındadır. Sayın Başkanım, takdir edersiniz ki milletvekilleri illerinin sorunlarıyla ilgilenmek, kendilerine gelen meseleleri bürokrasi nezdinde gündeme getirmekle sorumludurlar ve bunun da bazı basit araçları vardır. En basit yolu iletişim kurmaya çalışmaktır. Bu, telefonla bir iletişim olabilir, bir randevu talebi olabilir. İkinci bir yolu kurumlardan bilgi talep etmektir. Bu da yazılı bir şekilde olabileceği gibi, sözlü de olabilir; son olarak da soru önergesi vermektir. Ben tam on dokuz aydır Ulaştırma Bakanlığının bütün birimleriyle iletişim kurma çabalarımın tamamında, bir kez sayın özel kalem müdürüyle görüşebilme dışında, büyük bir duvarla karşılaşmış durumdayım. Kendilerine Mersin'in özellikle Akdeniz Sahil Yolu Projesi ve ana konteyner limanı hakkında bilgi almak ve bazı konuları görüşmek amacıyla talepte bulunduğumu açıkça ifade etmiş olmama rağmen sayın genel müdürlerden görüşme talebimize, telefonla görüşme talebine dahi geri dönüş alabilmiş değilim. Karayolları Genel Müdürü Sayın Ahmet Gülşen'in cep telefonunu temin ettim, mesaj attım, mesajıma da bir geri dönüş alamadım; döndüm, Özel Kalem Müdürümüz Sayın Semih Karaca'dan bu görüşmelerin sağlanması konusunda ricacı oldum, oradan da bir geri dönüş alamadım. Şimdi, bu arkadaşlarımız bizim acaba niçin aradığımızı düşünüyorlar? Yani davetiyeli bir iş için firma mı teklif edeceğiz? Fiyatları verilmiş bir firmanın kayırılıp bizim önerdiğimiz firmaya işin kaydırılmasını mı teklif edeceğiz? Böyle düşündükleri için mi bizden kaçınıyorlar yoksa bizi bu yüce Meclisin bir üyesi olarak mı görmüyorlar? Cumhur İttifakı'nın milletvekilleri dışında muhalefet milletvekillerini milletten almış olduğu temsil sorumluluğunda görmüyorlar mı? Bizim de Cumhur İttifakı milletvekilleri gibi aldığımız maaşı hak etmek ve vatandaş nezdinde de, Allah nezdinde de helal kılmak için bu işler peşinde koşturacağımızı düşünmüyorlar mı? Bunu sizin takdirinize bırakıyorum. İkinci konu nedir? Bilgi talebi olabilir. Ben bizzat bir yazılı notla önce defalarca kez alt kademeyle görüştüm, sonra benden yazılı bir not istendi. Akdeniz Sahil Yolu Projesi'nin hâlihazır durumu hakkında bilgi talep ettim -burada, sunumda bazı notlar var- bunu altı ay önce, bir yıl önce istedim; buradan da bir geri dönüş alamadım. Son olarak Türk Hava Yolları hakkında 2 adet soru önergesi verdim. Bu 2 soru önergesinden 1'incisi intihar eden bir Türk Hava Yolları çalışanıyla ilgiliydi, 2'ncisi ise Türk Hava Yollarında "Planet" diye bir sistem var, burada 44 il ve 4 ilçenin tanıtımı var, arasında Mersin yok. Bana gelen cevabı okuyorum: "Şirketimiz Sermaye Piyasası Kurulunun özel durumlar tebliğine uymakla yükümlü olup halka açık bir şirket olarak tüm açıklama yükümlülüklerini de mevzuat çerçevesinde yerine getirmektedir." Ben merak ediyorum, 44 il ve 4 ilçe arasına girmeye değer bulunmayan Mersin'le ilgili açıklama yükümlülüklerini nerede, ne zaman yerine getirmişler? Bu bir lakayıtlıktır, bu bir ciddiyetsizliktir, bu bir saygısızlıktır ve bu bizim şahsımızda milletimizin yüce iradesine dönük olarak yapılmıştır. Dolayısıyla bu konularda duyarlı olmaya davet ediyorum. Son olarak Çukurova Havalimanı'nın açılışı yapıldı, biz davet edilmedik. Bir milletvekili arkadaşımıza bu dert oldu, özel kalemi aradı "Yahu bizi davet etmeyecek misiniz?" diye sordu, yine de davet edilmedik. İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Su basmış. MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Ha, şunu da söyleyeyim: On üç yıl aradan sonra, Sayın Cumhurbaşkanına beş kere söz verildikten sonra açılışı yapılan havalimanının şu anda çatısı akıyor, duvarlarındaki parçalar -ismi neyse teknik olarak- yere düşüyor, yolları bozuk; hepsinin de videosu bende var. Bizimle görüşmeyince bir iş kovaladıklarını zannediyoruz, yaptıkları işlerin de durumu bu. Arzım bundan ibaret. ORHAN SÜMER (Adana) - Engelli asansörü bile yok, hiçbir şey yok. OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Ekmen, teşekkür ederim. MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Ha, bu arada AK PARTİ sıralarından konuşuyorum, belki beni yanlışlıkla öyle tanımlayıp daha fazla ilgi gösterebilirler bu vesileyle; onu da söylemiş olayım. OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Ekmen, ara ara bu tip tabii, serzenişler oluyor. Biz bütün Bakanlarımızdan bu hassasiyeti bekliyoruz. Bakanımın da bu konuda hassas olduğunu biliyorum. Seçilmiş bir milletvekili, hem bölgesinin hem de Türkiye'nin milletvekilidir; yasama görevi var, denetim görevi var. Bu noktada bürokrasinin her aşamada milletvekillerimize bu desteği vermesi gerektiğini biz de bu kürsüden söylüyoruz. Bakanımız da, daha hassas, arkadaşlarla görüşecektir. MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Özür dilerim, bunu test etmek için geçen hafta bir daha aradım, yine cevap alamadım geçen hafta.