| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı b)Karayolları Genel Müdürlüğü c)Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ç)Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 25 .11.2024 |
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, Değerli Bakan Yardımcıları ve heyetinizi; saygıyla selamlıyorum. Milletvekili arkadaşlarımıza da Komisyonumuzda başarılı bir çalışma diliyorum. Özellikle iktidar sıraları ve Sayın Bakan da duysun; çok sıkıntılıyız, çok eziyetteyiz, çok şikâyetçiyiz, felaket. Yahu, nelerden şikâyetçiyiz sırayla başlayalım. Bir kere Türkiye'de herkes her yere kayyum atanmasına veya şimdiye kadar ve bundan sonra atanacak olanlardan dolayı inanılmaz şikâyetçi. Halk kendi seçtiklerinin görevden alınmasına çok kızgın. Başka bir örnek daha verelim: Bizim İzmir'de bir belediyemiz var, Efes Belediyesi, elde ettikleri bütçe gelirlerinin yüzde 50'sine -otopark işletmesine- yine, iktidar çökmüş, o belediyeye de âdeta kayyum atanmış gibi, hizmetten yoksun bırakmak için bir yol açılmış. Ya, şimdi, ne oldu Sayın Bakan? İşte, çocuklara bir öğün yemek verelim dedik Millî Eğitim Bakanlığına, burada Komisyonumuzdan da rica ettik "Olmaz." dediler. Herhâlde, bütçe yetmiyor dediler. Sonra dedik ki: Bizim belediyelerimiz versin bu yemekleri. Ona da "Olmaz." diyorlar, Millî Eğitim Bakanı ona da "Olmaz." dedi. Yani çalışanlara müsaade edilmediği gibi, size yapılan teklifimizi de ne yazık ki iktidarınız kabul etmiyor. Okullara bakım onarımlarla ilgili -ulaşımındakileri de anlatacağım- belediyelerimiz sorumluluk alsın, yapalım dedik, o da olmadı, kabul görmedi. Bugün ne oldu? "Şiddete hayır!" demek isteyen kadınlar Taksim'de, gösteri hakkını kullanmak istedi, metroya yasak geldi, ulaşımları engellendi. Sonra ne oldu? En son İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi başkan adayıyken verdiği sözleri unuttu, herhâlde şaşırdı Sayın Çevre, Şehircilik Bakanımız "7/24 nöbetçi olarak kreşler bulunduracağım, onlarca kreş açacağım." demişti, şimdi, bugün, işte, basında yer aldı, görüyorsunuz "Kreş açmayı yasaklayın veya sürdürmeyin, olanları da kapatın." diyen bir yazıyla belediyelerimizi yeniden engellemenin yolunu başlattı. Şimdi, niye sıkıldığımızı anladınız, vaktimin uzun bölümünü böylece harcamış oldum. Şu HGS meselesi var ya Sayın Bakan, bubi tuzağı gibi otoyollardaki HGS. Benim de başıma geldi, gidiyorum, açılması gereken bariyerin önünde duruyorum, açılmıyor, bekliyorum, açılmıyor. Özellikle de HGS hesaplarımı da kontrol ediyorum, bunu ispat edebilirim, HGS'mde bakiye olduğu hâlde bana fişle "15 gün içinde yatırın." diye bir uyarı veriyor ve sonra arkamdan da yine, HGS hesaplarımda bakiye olduğu hâlde çekmeyip -kendi adıma söylüyorum- 17 bin lira bana ceza ödetti HGS. Tabii, Tüketici Hakları Mahkemesine başvuracağım ama bu HGS'yle ilgili kaosun -bütün vatandaşlardan da geliyor bu durum- lütfen düzeltilmesini sağlayın. Eğer vatandaşın hesabında, kredili hesabında 15 gün içinde parası varsa çekmek zorundadır. Bunlar para varolduğu hâlde çekmiyorlar ve sonra da 10 katı cezayla vatandaşın üstüne gidiyorlar; bunu da söylemiş oldum. Bir de icra var tabii yani. Şimdi, gerçekten, internet meselesinde dünya ortalamasının hız olarak çok çok gerisindeyiz ama fiyat olarak hakikaten çok üstündeyiz, bütün arkadaşlarım da söz etti bundan. Yani dünyanın belki de en yavaş internetine sahip ama en yüksek bedeli olan ülkelerinden bir tanesi Türkiye. Burada 161 ülke arasında internette ne yazık ki 106'ncı sıradaymışız, bundan bilginiz vardır herhâlde Sayın Bakan. Mesela, yine dünya ortalaması 85 megabit olan sabit genişbant internet hızı bunun yarısı kadar yani 42,9 megabit kadar. Dolayısıyla Türkiye Venezüella, Güney Afrika ve Bangladeş gibi ülkelerden dahi geriye kalmış durumda. Mobil internet hızında da benzer şekilde, Türkiye 111 ülke arasında ne yazık ki yine, 46,37 megabitle 58'inci sırada yani mobil internet hızında da Güney Afrika, Arnavutluk, Moldova, Surinam gibi ülkelerin gerisinde kalmışız. Bunlar net olan şeyler. Yani hız düşük, fiyat yüksek, internet hızında bütün dünya ortalamasının çok gerisindeyiz açıkçası. İşin ilginci, fiyatın çok yüksekliği şu: 100 megabit internetin aylık ortalama bedeli 483 TL civarında geliyor, 12,7 euroya yakın bir para. Dünya ülkeleri içinde böyle bir durum yok. Ya, Rize-Artvin Havalimanı var ya Sayın Bakan, ben orada çıktım, bizim Rize Cumhuriyet Başsavcısının da olduğu, aynı gün uçuşa denk geldiğimiz bir günde, gecikmelerden dolayı yolcuların yanına gidip yolculardan da çok şikâyet alınca sizi protesto ettim orada; izlediniz mi bilmiyorum, sorumlusu kimdir bilmem ama muhatabımız siz olduğunuz için. Sonra Sayın Rize Milletvekili de çıktı, bir yerel televizyonda dedi ki: "Çok yağış vardı, üstelik, bilgilendirme de yaptılar." Milletvekilimiz Sayın Avcı'nın bu bilgisi doğru değil, kendisine kim bilgi vermiş bilmiyorum ama bana havalimanı müdürü ya da havalimanının herhangi bir görevlisi ne ertelemenin olduğuna ne de nereye nakledilip uçurulacağımıza dair bana veya herhangi bir yolcularımıza hiçbir bilgi vermediği gibi, uçuşun da yağışın çokluğundan değil ALS cihazlarının montajının tamamlanmaması ve pist başındaki elektrik aydınlatma çalışmalarının eksikliği yüzünden kaynaklandığını da buradan söylemiş olalım. Dolayısıyla bunu politik bir şey olarak söylemiyorum, bir tespit olarak söylemiş olayım size. Tabii havalimanı seferleri... Yani Rize'den Ankara'ya günde 1 sefer uçuş var, İstanbul'a da 2 sefer uçuş var, talebin çok arttığı dönemlerde İzmir'e biraz geliyor ama 3 milyon hedefle yola çıkılmıştı bu havalimanı için. Tabii, herhâlde bu rakamlarla 3 milyon yolcu hedefinin tutturulması mümkün değil. Yani uçuşlarda tek bir koltuk boş kalmıyor Rize Havalimanı'nda, onu söyleyeyim; çokça yolcu uçamıyor, çok ciddi bir talep var, onu söylemiş olayım. Hatta -ben öyle olduğuna inanmak istemem, inanmıyorum da ama- bölgesel bir ayrımcılık ve milliyetçilik yapılıyor Trabzon'daki havalimanında daha fazla yolcu taşınmasını istediğiniz ve bürokratların da bunu desteklediği şeklinde. Ben inanmıyorum, ifade ederek söylüyorum; böyle bilgiler de var ama bunu iddia eden vatandaşların kanaatlerini ortadan kaldıracak olan şüphe, eşit yolcu taşıma imkânı verilmesidir; bunun yapılması lazım, bunu bekleriz. Şimdi, yine, bence yapmanız gereken şey: Evet, bir basında dolandı, ihtiyaç olan bir şeydir, bir projedir Samsun-Sarp demir yolu ama bu uzun yıllardır söyleniyor; bununla ilgili somut bir şey şu ana kadar henüz yok bugüne kadar çokça konuşulmuş olmasına rağmen. Yani net, nasıl yapacaksınız, projesi nedir, ihaleyi hangi metotlarla yapacaksınız? 21/b'yi kullanacak mısınız, yoksa Kamu İhale Kanunu'yla mı yapacaksınız? Bunlarla ilgili vatandaşlarımıza açık bir bilgi ve beyanat vermeniz lazım. Ovit Tüneli 2017'de açıldığı hâlde yaklaşık olarak yedi yıldır bağlantı yolları tamamlanmamış Sayın Bakan; niye bunları tamamlamıyorsunuz? Yine, Derepazarı-Kendirli Yolu için on yıldır oradaki seçmene, vatandaşa söz verdiğiniz hâlde yerine getirilmemiş; burayı ne zaman tamamlayacaksınız? Sayın Bakan, bir de Ardeşen-Çamlıhemşin-Ayder Yolu var. Bu yol 21/b'yle ilgili firmaya ihale edilmiş ve ben bir inşaat mühendisi olarak bunun çok yüksek bedellerle ihale edildiğini söylüyorum 21/b'den dolayı. Adını sayabileceğim burada belki de 20'ye yakın köy var -vaktim de kalmadı- bunların her birinin şikâyeti var acele kamulaştırmadan dolayı. Ondan sonra, siz, daha yirmi gün önce "Ayder Yolu 2 kilometre kısalacak." diye bir açıklama yapmışsınız. Yani biz, o Ayder Yolu'na bu 5,5 milyarlık... Yani Rize'ye 2024'te ayrılan 10 milyarın içinde neredeyse 5,5 milyarı bulan bu yolun ihalesini yol 2 kilometre kısalacak diye mi yapacaksınız? Bunu da bir sorasım geliyor. İyidere Lojistik Limanı'na başlandığında "2025'te bitecek." denmişti, önce 2023'te, sonra 2025'te. Bu yıl da 2026'ya revize edildiğini duyduk; doğru mudur? Ne kadar daha sürecek bu? (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) TAHSİN OCAKLI (Rize) - Çok az bir şey kaldı... BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir dakika daha veriyoruz. Buyurun. TAHSİN OCAKLI (Rize) - Çok teşekkür ederim. Sayın Cumhurbaşkanı kamu-özel ortaklığı projelerini anlatırken "Kasadan tek kuruş çıkmıyor." diyordu. Sadece Osmangazi Köprüsü için kasadan çıkan, müteahhide ödenen paranın güncel kurla yılda 18 milyar TL olduğunu biliyoruz. Bu modelin yanlış olduğunu sanıyorum siz de anladınız. Bu haksız sözleşmelere milyonlarca dolar ödüyorsunuz. Getirin bunları, müteahhitleri de çağırın, aklı başında rakamlarla projelerini birlikte revize edelim ve Türkiye'nin çıkarlarını koruyan bir sözleşmeye döndürelim diye öneririm. Sayın Bakan, Türkiye'de, benim bölgemde, Karadeniz'de en çok sorun köy yollarındadır. Köy yollarında, şu anda, mesela kapalı olan yollar var, heyelandan dolayı sürekli kapanan yollar var, heyelanların önlenmesi lazım. Altyapı size ait, köylerde altyapıyla ilgili hiçbir şey yok; buralarda görev yapmaya sizi davet ediyorum. Bütçenin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.