KOMİSYON KONUŞMASI

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Yani bugünkü koşullarda baktığımız, şu andaki koşullarda baktığımız zaman yani bu kanunun hazırlandığı gibi bizim hiçbir şekilde görüşümüz, önerilerimiz dikkate alınmadan geçirilecek gibi görünüyor ve alelacele, yarım saat içerisinde bizim zaten bu kanun üzerindeki düşüncelerimizi, madde madde hepsini önerge hâline getirmemiz de zaten söz konusu değil. Onun için yani bu hazırlanmış, hiçbir şekilde insan hakları temeliyle de yaklaşılmayan, sadece belli kaygılar çerçevesinde... Dediğim gibi, bugün, Mecliste görüşülen kanunun sadece kes-kopyala-yapıştır başka bir versiyonu. Ama dediğim gibi insan hakları temelinde hiçbir şekilde yaklaşılmayan, bunun kaygısını taşımayan ve Türkiye'yi de ileri bir seviyeye götürmeyeceği kanaatindeyiz biz ve burada maalesef ki verdiğimiz hiçbir önergenin de kabul görmüyor oluşu, hatta doğru düzgün dinlenmiyor oluşu nedeniyle biz bütün önergelerimizi geri çekiyoruz. Bu saatten sonra bu kanun üzerinde herhangi bir etkimizin olacağını da düşünmüyoruz biz burada ya da düzeltilmesi açısından.

Gördüğümüz gibi zaten sivil toplum örgütleri de kendilerini bu işin içerisinde göremedikleri için maalesef ve bu kanundan en fazla etkilenecek olan kesimlerden biri de onlardır, bu işin asıl sahibi onlar bile şu anda burayı terk etmiş oldukları da göz önünde tutulduğunda biz de bütün önergelerimizi çekiyoruz. Bundan sonra bu çalışmanın içerisinde de yer almayacağız.

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Bizim söylediğimiz, bütün maddeler için söylüyorum ben. Şu anda bütün maddeler, evet 5 tane ülke sayılıyor, evet Paris Sözleşmesi söyleniyor ama bunlar şu anda Türkiye'nin mevcut durumundaki sorunları çözebilecek ya da Türkiye'nin mevcut durumuna uygun düzenlemeler değil. Bunları yaşadık, biliyoruz. burada zaten asıl bu işi yapanlar, bu işin içerisinde yer alanlar, bu işle sürekli haşır neşir insanlar geldiler dediler ki: "Mevcut düzenleme bizim gereksinimlerimizi karşılamıyor." Ve biz şu talepte bulunduk: "Bir ara verelim, en azından birkaç gün biz de bunun karşısında bazı hazırlıklar yapalım." Biz yarım saatte burada mucizeler yaratamayız. Ya, düşüncelerimiz yarım saatte kalkıp buraya yazıp sonra ifade etme gibi bir şeyimiz... Bizi böyle bu duruma düşürmenize de gerek yoktu. Bizim tek söylediğimiz bu. Ama bir bütünen zaten kanun sıkıntılı, bir bütünen düzenlenmesi ve değiştirilmesi gerekiyor. Ama bunları tek tek belirtmemiz için de yarım saatlik süre çok az. Yani biz niye bu kadar aceleci davranıyoruz, neyi yetiştirmeye çalışıyoruz, yani birkaç günle biz neyi kaybedeceğiz, bunun karşısında neyi kazanacağız, bence bunu da düşünmemiz gerekiyor. Dediğim gibi, biz, bu kanunla ilgili daha fazla konuşmayacağız, zaten çözülecek, değiştirilecek bir durum da olmadığını görüyoruz açık ve net olarak, onun için biz bu saatten sonra bu çalışmada yer almayı da düşünmüyoruz.

Teşekkür ederim.