| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Dışişleri Bakanlığı b)Avrupa Birliği Başkanlığı c)Türk Akreditasyon Kurumu ç)Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 21 .11.2024 |
TALİH ÖZCAN (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar ve kıymetli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye, özellikle son on yıldır dış politikada tarihinde hiç olmadığı kadar ciddi sorunlar yaşamaktadır. Dış politikadaki hamaset siyaseti, ülke menfaatleri göz ardı edilerek iç politikaya defalarca alet edilmiştir. Bu tutarsız politikaların bedelini 86 milyon vatandaşımız ödemektedir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta barış, dünyada barış." ilkesinden ve geleneksel dış politikamızdan vazgeçilmiştir.
Değerli milletvekilleri, İdlib'de 36 şehit verdik; bu şehitlerin hesabı sorulmadı. Putin'in kapısında bekletildik, Ukrayna'ya silah hibe ediyoruz, aynı zamanda Rusya ve Ukrayna arasında ara bulucu olmak istiyoruz. Barış Pınarı Harekâtı'nın başladığı gün, dönemin Amerikan Başkanı Trump'ın yazdığı mektubu unutmadık; bu mektup çöpe atıldı ancak Trump dost olmaya devam etti. Joe Biden, Ermeni soykırımını tanıdığını söyledi; sesimizi çıkarmadık, tepki veremedik. F-35 ve S-400 arasında sıkışıp kaldık, ne F-35'i alabildik ne de S-400'ler'i kurabildik. Ege'deki gayri askerî statüdeki adalar Yunanistan tarafından silahlandırıldı; Türk kara sularımız uluslararası hukuka aykırı bir şekilde ihlal edildi, Yunanistan hücum botları sahillerimize kadar geldi, Türkiye, Anadolu kıyılarına hapsedilmeye çalışıldı.
Değerli milletvekilleri, şimdi ise İsrail-Filistin meselesinde bir savrulma yaşıyoruz; kürsülerden Filistin için gözyaşı döküyoruz ancak İsrail'le ticarete de devam ediyoruz. Ambarlı Limanı'nda, İsrail ordusuna mühimmat taşıyan İsrailli şirketi protesto eden insanlara orantısız güç kullanılıyor. Bu insanlar, bu şirketi niçin protesto ettiler? Çünkü o şirket İsrail ordusuna mühimmat taşıyordu. Peki, şanlı polisimize bu şirketi koruma emrini kim verdi İsrail ordusuna mühimmat taşıdığı hâlde? Bu bir çelişki değil mi, siz burada bir problem görmüyor musunuz? Sayın Bakanım, İsrail'le ticaretin devam etmesi, dış politikada elinizi zayıflatmıyor mu? Bunu merak ediyoruz.
Değerli milletvekilleri, uluslararası arenada yaptığımız her pazarlık ülkemize gelen yeni bir sığınmacı dalgasına yol açıyor, göç krizi giderek derinleşiyor; artık sadece Orta Doğu'dan değil, Batı'dan da sığınmacı kabul ediyoruz. Bizi kıskanan Almanya Cumhurbaşkanını kısa süre önce Türkiye'de misafir ettik, sonradan öğrendik ki Almanya'nın gönderdiği sığınmacıları kabul edecekmişiz. Ülkemizin ekonomik durumu ortada, artık milletimizin bir tek sığınmacıyı bile kabul edecek gücü kalmadı. Sığınmacıları artık ülkelerine geri göndermek için ciddi adımlar atılacak mıdır? Bunu sormak istiyorum.
Sayın Bakan, bir diğer problem vize sorunudur. Hiç kimse vize randevusu alamıyor; iş insanlarına, sanatçılara, bilim insanlarına, öğrencilere, gençlere o ülkeye girerse bir daha geri dönmez diye vize verilmiyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları küçük düşürülüyor. Vize sorunu ne zaman çözülecektir? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ne zaman dünya vatandaşı muamelesi görecektir? Milletimiz bu soruların cevabını bekliyor.
Değerli arkadaşlar, geçmişte, komşularla sıfır sorun politikası hayata geçirilmeye çalışıldı ancak zamanla bu politika yara aldı, "Türkiye, Orta Doğu'da yalnız kaldı." diye eleştiriler yapıldı, iktidar bu eleştirileri "değerli yalnızlık" olarak tanımladı. Dışişleri Bakanı olarak siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Türkiye giderek yalnızlaşıyor mu, siz de bu yalnızlığın değerli olduğunu düşünüyor musunuz?
Teşekkür ediyorum, saygıyla selamlıyorum.