| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Dışişleri Bakanlığı b)Avrupa Birliği Başkanlığı c)Türk Akreditasyon Kurumu ç)Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 21 .11.2024 |
SEDA KÂYA ÖSEN (İzmir) - Teşekkürler.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, her geçen yıl bütçeniz Hükûmet tarafından budanıyor. 2024 yılı bütçe teklifinde Dışişleri Bakanlığının bütçesi 31 milyar 373 milyon olarak kabul edilmişti, bu oran geçtiğimiz yılki merkezî yönetim bütçesinin binde 2,8'iydi. Bu yıl sunulan 39 milyarlık bütçenizle merkezî yönetim bütçesinden aldığınız pay binde 2,6'ya kadar düşmüş durumda. Bakın, diğer ülkelerdeki Dışişleri Bakanlığının bütçesi genel bütçenin en azından yüzde 1'i dolaylarında.
Bu noktada size sormak istiyorum: Hükûmet ülkenin güvenliği ve dış dünyayla doğru ve geçerli bağlar kurmakla görevli Dışişleri Bakanlığına gerekli ilgi ve alakayı sizce gösteriyor mu?
Sayın Bakan, hariciye bizleri Osmanlı'dan miras kalmış, mazisi son derece derin, tüm dünyanın saygın bir ekol olarak kabul ettiği, kurum kültürü oturmuş sayılı bakanlıklarımızdan bir tanesi Dışişleri Bakanlığı ancak sizin göreve başlamanızla birlikte kurum içi atamalarla ilgili tartışmalar da ne yazık ki devam ediyor. Hükûmetin meslek dışından siyasi büyükelçi atamalarına toplum ve siyaset kurumu olarak alıştırıldık. Bazı isimlerin siyasi devşirilmeleri adına ödül sistemi içerisinde atamalarının yapıldığını görüyoruz. Bu güzide kurumun siyasi bir ödül mekanizması olarak kullanılması kuruma ve dış politikamıza zarar veriyor. Eminim ki Dışişleri Bakanlığı içerisinde şu anda görev yapan, ülkesine hizmet etmek için her şart altında çalışmaya hazır Kavakcı ailesi üyelerinden daha liyakatli personel bulunuyordur.
Size sormak isterim: Kendine has bir meslek olan diplomaside bir kişinin iyi bir eğitim ve iyi bir yabancı dile sahip olması büyükelçi olarak görev yapabilmesi için yeterli midir?
Sayın Bakan, dünya değişiyor, yeni ittifaklar, yeni arayışlar küresel siyasette kendini etkili bir şekilde gösteriyor. Asya ülkelerinin ekonomik ve siyaseten birlikte hareket ederek değer yaratma girişimlerini yakından takip ediyoruz. Bu noktada ülkemizin BRICS başvurusu hakkında gelişmelere değinmek isterim. Size sormak istiyorum: Türkiye'nin BRICS başvurusu konusunda son durum acaba nedir? Hükûmetin ifadesiyle somut bir adım var mıdır? Tam üyelik yerine konuşulan ortak devlet uygulaması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Geçmişte Türkiye'nin dünyadaki yeri ve yönüyle alakalı olarak herkes tarafından bilinen tutarlı çizgileri olurdu, başka bir deyişle, dış politikada devletin öngörülebilirliği vardı. Dünya siyasetindeki pragmatist gelişmeler karşısında alınacak yeni pozisyonları Türkiye açısından değerlendirmek sizin de tabii ki tek göreviniz ama bir de reel politik var. Avrupa Birliği, üyelik sürecinde yıllardır bizi oyalıyor; hepimiz biliyoruz ancak siyasi olarak olmasa da ekonomik olarak Avrupa Birliği hâlâ bizim en büyük partnerimiz. Türkiye, gümrük birliğiyle birlikte ihracatın yarısını Avrupa'ya yapıyor. Avrupa Birliği ülkelerine karşı dış ticaret dengemiz de oldukça iyi durumda. Peki, BRICS ülkelerine karşı ne durumdayız? 2023 yılında BRICS'in başat ülkeleri Çin ve Rusya'dan yaptığımız ithalat 90 milyar dolar. Bu iki ülkeye ihracatımız ne kadar? 12,5 milyar dolar. Buradan bakınca BRICS başvurusunu birilerine "Alternatifsiz değiliz." mesajı vermek için son derece pahalı bir faturasının olabileceğini düşünüyor muyuz? Bu sürecin dikkatli bir şekilde ilerlemesi gerektiğini düşünüyorum.
Türk dış politikası tarihinde bir milat olan, tabiri caizse, bizleri utandıran, bir tokat sayılan 5 Haziran 1964 Johnson mektubu son derece çirkin bir üslupla Kıbrıs'ta yaşananlara göz yummasını Türkiye'ye emrediyordu. Çok değil, on yıl kırk beş gün sonra ülkemiz bu mektuba Kıbrıs'ta gerekli cevabı verdi. 17 Ekim 2019 tarihinde dönemin ABD Başkanı Trump da benzer çirkinlikte bir mektubu Sayın Cumhurbaşkanımıza yazmıştı. Bu mektup hâlâ "Trump Tower"da sergileniyor. Cumhurbaşkanı nezdinde Türk halkının onur ve haysiyetine yapılan bu agresif ve çirkin harekete karşı devlet bir refleks göstermemişti. Bildiğiniz gibi Trump yeniden seçildi, ocakta göreve başlıyor. Kabinesine aldığı isimler arasında İsrail yanlısı, Suriye sempatizanı, Türkiye karşıtı isimler var. Yeni dönemde radikal adımlar atmaya meyilli bir Amerikan yönetimiyle nasıl çalışmayı düşünüyorsunuz? Çin ve Amerika'nın girişeceği ekonomi savaşları karşısında Türkiye için yeni fırsatlar doğacağını düşünüyor musunuz? Bu konuda politikalarımız nedir? Bu vesileyle Bakanlık bütçenizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Size teşekkür ederim.